ANKARA (AA) – İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'de uyuşturucuya başlama nedenleri arasında yüzde 34 ile birinci sırada merakın, yüzde 22,6 ile ikinci sırada özenmenin, yüzde 15,5 ile üçüncü sırada ise arkadaş ısrarının geldiğini bildirdi.
Soylu, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Polis Müzesi'nde düzenlenen Bağımlılıkla Mücadele İşbirliği Protokolü İmza Töreni'nde konuştu.
Avrupa ve ABD'nin uyuşturucuyla mücadelede "havlu attığını", Belçika'da yılda 70 ton, Hollanda'da 49 ton, İspanya'da 37 ton kokain yakalandığını aktaran Soylu, ABD ve Avrupa'nın bireysel kullanımın takibini bırakarak bunu yasal zemine taşıdığını söyledi.
Uyuşturucuya teslim olmadan mücadele etmeyi sürdüreceklerini belirten Soylu, PKK terör örgütünün uyuşturucu ağı ve Afganistan'da ABD'nin işgalinden sonra afyon ekilen alanın 300 bin hektara çıkması ile Avrupa'da yükselen sentetik uyuşturucu üretiminin doğuya sevkinin, Türkiye'yi ciddi bir "arz baskısı" altında bıraktığını dile getirdi.
Türkiye'nin köklü geleneği, aile yapısı, her türlü kötü alışkanlığın karşısında duran inancıyla uyuşturucuyla mücadelede avantajlarının bulunduğuna işaret eden Soylu, bunun yanında güçlü devlet geleneği, yüksek kapasiteli kurumlar, tecrübeli teşkilatlarla mücadele edildiğini anlattı.
– "Bir buçuk yılda ihbarsız 5 bin 500 yakalama yaptık"
Eroin arzına vurdukları darbeyle rotanın değiştiğini ve Akdeniz bölgesine itildiğini kaydeden Soylu, "Asena diye bütün dünyanın örnek aldığı bir program yaptı Narkotik Daire Başkanlığımız. Bu programla hiçbir ihbar almadan bir buçuk yılda 5 bin 500 yakalama yaptık. Milyonlarca veriyi yapay zekayla bir araya getiriyoruz. Kimin, niçin, nerede olmaması lazım geldiğini tespit ediyoruz. Tespit ettiğimiz yüzde 45'inde de uyuşturucu buluyoruz. Bu büyük bir başarı." dedi.
Türkiye'de ilk kez hayata geçirdikleri uygulamayla her üç ayda bir kanalizasyonlardan alınan atık su örneklerinden, kullanılan uyuşturucuya ilişkin verileri topladıklarını aktaran Soylu, belirledikleri kriterlerin listelerini tüm il, ilçe emniyet müdürlükleriyle, ilgili kurum ve kuruluşlarla paylaştıklarını dile getirdi.
Yakaladıkları her uyuşturucu kullanıcısı ve satıcısına sordukları "Nerede, kaç yaşında başladın? Kim teşvik etti? Nerede kullanıyorsun?" sorularına aldıkları cevaplarla yol haritasını belirlediklerini kaydeden Soylu, uyuşturucu kullanım alanı olarak belirlenen metruk binaların yıkılması, "Narkotik anne" gibi çalışmaları başlattıklarını anımsattı.
– "Narko alan projesi kapsamında mahalle giriş çıkışları kontrollü yapılıyor"
Narko alan projesini 20 büyükşehirde uyguladıklarını bildiren Soylu, "Mahalleyi kapatıyoruz tamamen. Bir terör olayıyla ilgili nasıl bir kapama yapıyorsak aynen mahalleyle ilgili böyle bir kapama yapıyoruz. İstanbul'da şu anda hala 7 mahalle kapalıdır. Polis, tim denetiminde girip çıkıyor mahalleli. Ta ki en nihayetinde temizlenene kadar. Biz önce mahalleliler bu konuya reaksiyon gösterirler mi diye endişe ettik. Daha çok sevindiler. 'Yeter ki burada, bu meselenin üzerinde durun. Siz burada narko alan projesini uyguluyorsanız biz buna razıyız.' dediler." diye konuştu.
Dünyada metamfetamin tehdidinin arttığını ve bunun için de mücadele ettiklerini ifade eden Soylu, bu yıl 15 ton metamfetamin ele geçirdiklerini belirtti.
Meseleyi siyasal hale getirerek bütün dünyaya Türkiye'yi "narko devlet" olarak niteleyenlerin bulunduğunu dile getiren Soylu, şunları kaydetti:
"70 ton Belçika'nın Antwerp limanında kokain yakalanıyor geçen yıl, orası narko devlet değil. Hamburg limanında 20 ton yakalanıyor, orası narko devlet değil. Avrupa'da 20 tonlar, 30 tonlar, 40 tonlar yakalanıyor, oraskı narko devlet değil. Türkiye'de ortalama kokain yakalanması 1,5-2,5 ton arasıdır, yıllara sair bir şekilde. Türkiye'yi, bu ülkenin içinde yaşayan insanlar narko devlet olarak suçluyor. Kendi devletine atabileceği en büyük çamuru atmaya çalışıyor."
Yaptıkları bir araştırmanın sonucuna ilişkin verileri paylaşan Soylu, "Uyuşturucuya başlama sebepleri arasında yüzde 34 ile birinci sırada merak, yüzde 22,6 ile ikinci sırada özenme, yüzde 15,5 ile üçüncü sırada arkadaş ısrarı geliyor. Dolayısıyla gençlerimizi ve ailelerimizi bu konuda ne kadar bilgilendirirsek merakı da özeni de kırarız. Bilerek veya bilmeyerek özendiren yayınların veya başka kaynakların üzerindeki baskıyı da arttırırız." ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Bakan Soylu ile Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, "Bağımlılıkla Mücadele İşbirliği Protokolü"nü imzaladı.