TAHRAN (AA) – İran’ın Kazvin eyaletine bağlı Abike şehrinin Zerger köyü, ülkenin geri kalanından farklı bir dil konuşmasıyla dikkatleri çekiyor.
Geçmişi yüzyıllara dayanan Zergericeyi bugüne taşıyabilen köy sakinleri, gençlerin giderek daha az konuştuğu ana dillerini gelecek nesillere aktaramamaktan endişe duyuyor.
Aslında eskiden İran’ın başka bölgelerinde de konuşulduğu bilinen Zergerice, son yarım asırda diğer bölgelerde neredeyse tamamen unutulmuş ve artık sadece Zerger'de toplu halde konuşulur olmuş.
Zergerliler, dillerini her şeye rağmen yaşatmaya çalışıyor.
– Dilin kökenine dair rivayet muhtelif
Dilin kökenine dair tartışmalarda, köy ahalisinin Avrupa ya da Hindistan tarafından buraya geldiği rivayetleri ön plana çıkıyor.
Romano olarak da adlandırılan Zergerice, köy sakinlerince adeta köyün "resmi dili" kabul ediliyor.
Söylenenlere göre İran-Irak Savaşı'nda telsiz konuşmaları da anlaşılmaması için Zergerice üzerinden iletilmiş ve bu yolla birçok başarı elde edilmiş.
Zerger'de ana dili Zergerice haricinde Farsça ve Azerbaycan Türkçesi de konuşuluyor. Köyde İstanbul Türkçesini akıcı bir şekilde konuşanların sayısı da azımsanamayacak derecede çok.
– Köyde 300'den fazla hane mevcut
AA muhabirine konuşan Zerger köyü sakini 43 yaşındaki Rıza Zerger, kendini bildiğinden beri köyde Romano dili (Zergerice) kullanıldığını söyledi.
Rıza Zerger, 300’ün üzerinde haneye sahip köyde 1500’den fazla kişinin yaşadığını ifade etti.
Köyün temel geçim kaynağının çiftçilik ve hayvancılık olduğunu aktaran Zerger, çoğunlukla arpa, buğday ve mısır ekimi yaptıklarını söyledi.
Rıza Zerger Türkiye’ye gittiğini, kendileriyle aynı dili konuşan insanların İstanbul’da da bulunduğunu ama farklı isimlerle anıldığını sözlerine ekledi.
– Gençler Zergericeden uzak
Köyün gençlerinden 26 yaşındaki Mustafa Zerger de köylülerin çoğunlukla çiftçilik ve hayvancılıkla uğraştığını, kendisinin ise bazı köylüler gibi bir şirkette çalıştığını söyledi.
Birçok kişinin köyü merak edip gezmek ve görmek için geldiğini aktaran Zerger, “Diğer köyler gibi köyümüzün görülmeye değer bir şeyi yok. Tek özelliği farklı bir dilin konuşuluyor olması.” dedi.
Mustafa Zerger, dilin kökeninin tahminen 300 yıl önce köye gelip yerleşen atalarına dayandığını belirterek, “Üzülerek söylemeliyim ki ben ve akranlarım bu dili yeterince konuşmuyoruz. Bu şekliyle bu dil kalıcı olamaz. Dilin kalıcı olması için hiç kimse uğraş vermiyor, bir kitap yazmıyor, kimse ardına düşmüyor.” diye konuştu.
Sadece Humayun Zerger adında bir kişinin Zergerice bir kitap yazdığını aktaran İranlı genç, “Ama yayımlanmasına izin verilmedi. Çeşitli gerekçelerle yayımlanamayacağı ifade edildi. Bu dilin yok olmaya doğru gitmesi çok üzücü.” ifadelerini kullandı.
Zerger, yeni neslin dili konuşabildiğini ancak gerektiği kadar veya yaşlılar gibi konuşamadığını sözlerine ekledi.
– "Bu dilin yok olmasından endişe duyuyoruz"
Bu dilin kendilerine miras olarak kaldığına işaret eden 64 yaşındaki Morteza Zerger, “Üzülerek söylüyorum çocuklarımız çoğunlukla Farsça konuşuyor oldular. Gerçekten bu dilin yok olmasından endişe duyuyoruz.” dedi.
Zerger, gün geçtikçe dilin yok olacağına dair korkularının arttığını belirterek şöyle devam etti:
“Bu dili korumak için anne ve babaların çocuklarıyla Romano dilinde konuşması gerekiyor ki dilimiz sonraki nesillere aktarılsın. Maalesef kimse tam anlamıyla konuşmuyor. Şimdi biz de endişe içindeyiz.”
Köy sakinlerinden 70 yaşlarındaki Erselen Zerger ise köyde Zergerice konuşulan çok sayıda hane olduğunu ifade etti.
AA muhabirini Zergerice sözlerle karşılayan 50 yaşlarındaki Zohre Zerger ise, “Köyümüze hoş geldiniz. Uzun zamandır burada yaşıyorum, dilimiz Romano’dur.” diye konuştu.