KUDÜS (AA) – İsrail Başbakanı Yair Lapid, İran'ın nükleer programına ilişkin müzakere edilen taslak anlaşmanın ABD Başkanı Joe Biden'ın İsrail'e verdiği vaatleri karşılamadığını belirterek, "askeri tehdit seçeceğinin masada kalması gerektiğini" söyledi.
İsrail Başbakanı Lapid, düzenlediği basın toplantısında, İran'ın nükleer programına ilişkin müzakere edilen uluslararası anlaşmaya yönelik konuştu.
İsrail ordusu ve İsrail Dış İstihbarat Servisi Mossad'a "her türlü senaryoya" hazırlıklı olunması talimatı verildiği bilgisini paylaşan Lapid, "İsrail'in güvenliğini korumak için harekete geçmeye hazır olduğunun" ABD ve dünya tarafından bilinmesi gerektiğini dile getirdi.
Lapid, İran'ın nükleer programına ilişkin müzakere edilen anlaşma sırasında "inandırıcı bir askeri tehdidin masaya sürülmesi" gerektiğini, Tahran'ın 2015 yılındaki anlaşmayı askeri seçenek karşısında imzaladığını savundu.
İran'ın nükleer programına ilişkin 2015'te imzalanan anlaşmayı da "kötü bulduklarını" ancak bugünkü anlaşmanın "daha büyük tehlikeler barındırdığını" aktaran Lapid, "Amerikalılara, 'Başkan Biden'ın istediği bu değildi' dedik. Biden'ın Kudüs ziyareti sırasında verdiği vaat, imza attığı bildiri bu değildi." diye konuştu.
Lapid, İran'ın nükleer programına itiraz eden ülkelerin katıldığı bir müzakerenin daha iyi olacağını belirterek, "daha uzun vadeli, daha sıkı denetim mekanizmalarına sahip, İran'ın balistik füze programının ve Orta Doğu'daki terör faaliyetlerinin merceğe alınacağı" bir anlaşma talep ettiklerini söyledi.
– Lapid'den muhalefet lideri Netanyahu'ya suçlama
İran'ın nükleer programına ilişkin imzalanan 2015'teki anlaşma sırasında dönemin Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD Kongresi'nde yaptığı konuşma sonucunda Barrack Obama yönetimiyle ters düşmesine işaret eden Lapid, bu dönemde Washington'ın Tel Aviv ile diyaloğu kestiğini ve "İsrail'in anlaşmada değişiklik yapmasını önlediğini" söyledi.
Lapid, siyasi direktiflerinin ilk günden itibaren anlaşmaya karşı "tüm güçleriyle fakat ABD ile stratejik ilişkilerine zarar vermeden savaşmak olduğunu" vurguladı.
– İsrail'den "askeri seçenek" mesajı
İsrail basınına konuşan üst düzey bir İsrailli yetkili de Tel Aviv'in ABD'den "daha güçlü bir askeri tehdit seçeceğinin masaya sunulmasını istediklerini, bu sayede iyi bir anlaşma sağlanacağına inandıklarını" söyledi.
Öte yandan, Mossad Başkanı David Barnea'nın İran'ın nükleer programına ilişkin muhtemel anlaşmayı görüşmek üzere bu hafta ABD'ye gideceği bildirildi.
– İran ile nükleer anlaşma ve müzakere süreci
İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) daimi üyeleri ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ile Almanya (5+1) arasında 2015'te yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin düzenlendiği ve denetim altına alındığı bir anlaşma imzalanmıştı. Washington, eski Başkan Donald Trump döneminde, 2018'de anlaşmadan tek taraflı çekilerek İran'a yeniden yaptırım uygulamaya başlayınca Tahran da anlaşmadaki taahhütlerini kademeli olarak durdurmuş ve yeniden yüksek düzeyde uranyum zenginleştirme dahil bir dizi adım atmıştı.
Anlaşmanın yeniden uygulanmasını sağlama ve ABD'nin anlaşmaya dönüşü için Nisan 2021'den beri Avrupa Birliği'nin (AB) koordinatörlüğünde Viyana'da yapılan müzakereler 8 Ağustos'ta sona ererken müzakerelerin koordinatörlüğünü üstlenen AB'nin sunduğu taslak anlaşma metni sonrasında taraflar nihai anlaşmaya varma konusunda önceki aylara nazaran çok daha olumlu işaretler vermişti.
İran Dışişleri Bakanlığı, AB tarafından sunulan ve nükleer müzakerelerde nihai yol haritası olarak kabul edilen anlaşma taslağına ilişkin görüşlerini 15 Ağustos'ta AB'ye iletmiş ve taslak metne verdikleri yanıta karşılık ABD'nin cevabını beklediklerini açıklamıştı.
İran'ın yanıtını "makul" olarak niteleyen AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, dün konuyla ilgili açıklamasında, ABD'den olumlu yanıt gelmesi halinde bu hafta sonu İran ile nükleer anlaşmaya varılabileceğini söylemişti.
Washington, Tahran'ın anlaşmadaki taahhütlerine geri dönmesini, İran ise anlaşmadan ayrılan taraf olarak öncelikle ABD'nin anlaşmaya dönerek tüm yaptırımları kaldırmasını ve anlaşmadan tekrar ayrılmayacağına dair güvence vermesini talep ediyor. İran ayrıca nihai anlaşma için nükleer programıyla ilgili uluslararası "siyasi soruşturmaların" kapatılmasını istiyor.