KUDÜS (AA) – MÜCAHİT AYDEMİR – İsrail’in 1 Kasım seçimlerinde, kesin olmayan sonuçlara göre Likud lideri Binyamin Netanyahu öncülüğündeki sağ blok ittifakı Mecliste çoğunluğu elde ederken, İsrail'in köklü basın kuruluşları bu durumu tartışıyor.
İsrail’de koalisyon krizleri ile geçen son 3 buçuk yıl içinde yapılan 5. erken genel seçimlerde yaklaşık 6,7 milyon İsrailli seçmen oy kullandı.
Kesin olmayan sonuçlara göre, eski başbakan ve muhalefet lideri Netanyahu'nun partisi Likud ve sağcı müttefiklerinden oluşan koalisyon bloku, 65 sandalyeye ulaşmış görünüyor.
Bu da Netanyahu’nun, 120 sandalyelik Meclis’te hükümeti kurabilmek için gerekli 61 sandalyeyi rahatlıkla aştığını gösteriyor.
– Aşırıcı-ırkçı partiler iktidar ortağı
Bu sonuçlara göre, Netanyahu liderliğindeki blokta yer alan aşırı sağcı Dini Siyonizm Partisi 14 milletvekiliyle yarışı üçüncü bitirdi. Filistinlilere yönelik ırkçı ve ayrımcı söylemleri nedeniyle eleştirilen Dini Siyonizm Partisi, böylelikle eski meclisteki 6 sandalye sayısını ikiye katlamış oldu.
Dini Siyonizm Partisi ile aynı listede seçime giren Otzma Yahudit (Yahudi Gücü) Partisinin merkezinde, seçim sonrasında kutlamalarda Araplara karşı ırkçı sloganlar eşliğinde, danslarla sevinç gösterileri düzenlendi.
Aşırılık yanlısı Yahudi yerleşimcilerin desteklediği için "katillerin avukatı" ve "şeytanın avukatı" şeklinde anılan “Yahudi Gücü” lideri Itamar Ben-Gvir, Mescid-i Aksa baskınları gibi provokatif eylemleri ve işgal altındaki Kudüs'te Yahudi yerleşimcilerin şiddet eylemlerini teşvik etmesiyle biliniyor.
Ben-Gvir, Arap karşıtlığıyla öne çıkan ve kurduğu parti 1998'de İsrail'de yasa dışı ilan edilen Haham Meir Kahane ile anılan "Kahanizm" ideolojisine yakın bir duruş sergiliyor.
– Haaretz: Kahanizm kazandı, İsrail kaybetti
Ülkenin en köklü yayın kuruluşlarından Haaretz gazetesi, editöryel yazısında, “Kahanizm kazandı. İsrail şimdi sağcı, dini, otoriter bir devrime doğru ilerliyor” şeklinde bir başlık tercih etti.
Netanyahu-Lapid blokları arasındaki kesin farkı görebilmek için nihai sonuçları beklemek gerektiğine işaret eden gazete, “Ama ülkenin 25. Meclis seçimlerinde büyük kazananın Yahudi Gücü'nün lideri Itamar Ben-Gvir olduğu, en büyük kaybedenin ise İsrail olduğu şimdiden belli.” diye yazdı.
Gazete, Yahudi Gücü'nün de içinde yer aldığı Dini Siyonizm listesinin Siyonizm’e bile zarar verdiği düşüncesinden yola çıkarak, bu partiyi şöyle tanımladı:
“Siyonist projeyi çarpıtan ve onu Yahudi halkının ulusal yurdu fikrinden; Ben-Gvir'in hocası ve hahamı Meir Kahane'nin ışığında muhafazakar, sağcı, ırkçı ve dindar bir Yahudi üstünlükçü projeye dönüştüren (Dini Siyonizm Partisinin) meclis listesi, şu anda İsrail'deki en büyük üçüncü siyasi güç.”
Gazete, “salı günü yapılan seçimin gerçek ve ürpertici öneminin bu olduğunu” vurguladı.
– Ultra-Ortodoks partileri büyük kazanım elde etti
İsrail’in İngilizce yayın yapan televizyon kanalı İ24 de Likud müttefiki dini partilerin seçimlerde elde ettikleri zaferi kutladıklarına dikkati çekti.
Kanala göre, Ultra-Ortodoks Yahudi (Haredi) partilerinin 19 sandalye kazanması, Netanyahu'nun koalisyon hükümeti kurmasında bu partilerin önemli bir rol oynayacakları anlamına geliyor.
Kanal, Dini Siyonizm Partisinin ise Meclis’teki yeni dağılımda Likud ve Gelecek Var'dan sonra en büyük üçüncü parti olduğuna işaret ederek, “büyük zafer kazandığını” aktardı.
– “Ben-Gvir'in artan popülaritesi İsrail demokrasisi için risk endişesi taşıyor”
The Jerusalem Post gazetesi ise Dini Siyonizm Partisinin sandıktaki başarısını, “Aşırı sağcı Ben-Gvir ve Smotrich zafer kazandı” başlıklı haberiyle gördü.
Dini Siyonizm lideri Bezalel Smotrich’in seçim galibiyeti sonrasındaki sözlerine yer veren gazete, Smotrich’in şu sözlerini öne çıkardı:
“Bugün Dini Siyonizm Partisi, ülkenin kuruluşundan beri ulusal bir dini partinin aldığı en büyük galibiyetle tarih yazdı.”
Gazete, Ben-Gvir’in yükselişini “İsrail demokrasisi için risk” olarak değerlendirerek, şu yoruma yer verdi:
“Ben-Gvir'in başarısı İsrail'deki seçimlerin hikayesi oldu ve onun artan popülaritesi İsrail demokrasisinin risk altında olduğu endişelerini artırdı. Savunma Bakanı Benny Gantz, Ben-Gvir'i eleştirilerinin çoğunun hedefi haline getirdi ve Arapları İsrail'den göç etmeye teşvik etmek için çağrıda bulunan bu ateşli sağcı eğer seçimde zafer kazanırsa neler olacağı konusunda uyardı.”
– Yediot Ahronot: İsrail aşırı sağı eşi görülmemiş bir başarının eşiğinde
Öte yandan Yediot Ahronot gazetesi, “Aşırı sağın, ülke tarihinde ilk kez İsrail siyasetinde iktidara gelmek için tarihi bir fırsatla karşı karşıya olduğu gerçeğini hafife almak mümkün değil.” değerlendirmesinde bulundu.
Gazetede Nadav Eyal imzasıyla yayımlanan makalede, Netanyahu tarafından kurulacak koalisyonda meşru bir ortak olarak benimsenen Ben-Gvir’in, siyasi arenadaki diğer isimlerden “farklı” olduğu vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:
“O suça karışmış bir sabıkalı. İsrail'in yasakladığı ve ABD'nin terör örgütü olarak tanımladığı ırkçı “Kah” hareketinin bir üyesiydi ve Filistinlilerle çatışmayı sona erdirmek için Oslo Anlaşmalarını imzalayan Başbakan İzak Rabin'in öldürülmesi öncesinde şiddet eylemlerini teşvik etmişti. Ben-Gvir, 1995 yılında El Halil’deki İbrahim Camii'nde ibadet eden Müslümanlara ateş açarak toplu katliam yapan, Baruch Goldstein'ın bir hayranı.”