İSTANBUL (AA) – HİKMET FARUK BAŞER – İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü, kentte yaklaşık 16 bin 300 hektar ormanlık alanda zararlı böceklerle yıl boyunca mekanik, biyolojik ve biyoteknik yöntemlerle mücadele ediyor.
İstanbul ormanlarında ağaçlara en çok çam kese böceği, 12 dişli kabuk böceği ile Akdeniz çam kabuk böceği zarar veriyor. Bitkilerin kambiyum tabakasını yiyen böcekler, ağaçların kurumasına neden oluyor.
İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri, ormanlara zarar veren böceklere karşı yıl boyunca mücadele yürütüyor.
Ağırlıklı olarak biyolojik yöntemler kullanan ekiplerce, ağaçlara kuş yuvası asılıyor, ormana karınca nakli yapılıyor, yırtıcı böcek üretilerek hastalıklı alanlara bırakılıyor. Ayrıca laboratuvarlarda üretilen faydalı böcekler de zararlıların yoğun olduğu bölgelere konuluyor. Yine feromon tuzaklarıyla zararlı böcekler toplanıp imha ediliyor.
İstanbul Orman Bölge Müdürü Yusuf Şahin, AA muhabirine kentte orman zararlılarıyla mücadeleyi, alınan koruyucu ve önleyici tedbirleri anlattı.
Orman bitkileri ve tohumlarına, böcekler, mantarlar, bakteriler, virüsler, solucanlar, yabancı bitkiler ve bazı hayvanların zarar verdiğini belirten Şahin, böceklerin ağaçlarda en fazla larva döneminde tahribat oluşturduğunu söyledi.
Şahin, zararlı böceklerin yumurtalarını besin maddelerinin bulunduğu yerlere bıraktığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Bu yumurtalardan çıkan larvalar besin maddelerini yiyerek gelişimlerini tamamlarlar ve en fazla zararı da larva döneminde gerçekleştirmiş olurlar. Böceklerin boyutları genellikle 6 ile 10 milimetre arasındadır. Boyutlarına bakıldığında kıyaslanamayacak büyüklükte zarara sebebiyet veriyorlar. Ormanlara zarar veren böceklerle mücadelede 4 yöntemi kullanıyoruz. Bunlar mekanik, biyolojik, biyoteknik ve kimyasal mücadele. Ancak kimyasal mücadeleyi doğaya zarar verdiğinden dolayı kullanmıyoruz. Ağırlıklı olarak diğer biyolojik kökenli mücadele yöntemlerini kullanıyoruz."
– "Dumansız yangın"
İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü Orman Zararlılarıyla Mücadele Şube Müdürü Ahmet Yasin Çelen ise ormana zarar veren böceğin biyolojisine göre mücadele yöntemi geliştirdikleri dile getirdi.
Zararlı böceklere karşı mevsime göre farklı mücadele yöntemleri uyguladıklarını dile getiren Çelen, her böcek türü için de ayrı yöntemler kullanıldığını belirtti.
Böceklerle mücadelenin önemini vurgulayan Çelen, şöyle konuştu:
"Örneğin, çam kese böceğiyle mücadele yapmazsak ağaçlar zayıf düşer. Zayıf düşen ağaçlara sekonder zarar veren kabuk böcekleri ağaçların kurumalarına sebep oluyor. Özellikle iklim değişikliğiyle birlikte ormanlarda ağaçlar son yıllarda strese girmiş durumda ve biz bu mücadeleleri yapmazsak ormanlarda toplu kurumalar meydana geliyor. Biz bunu ormancılık teriminde 'Dumansız yangın' olarak nitelendiriyoruz. Orman yangınları herkesin gündeminde olduğu için görülen bir şey ve ormana zararını herkes biliyor. Ancak böceklerin zararı birden bire olmadığı için yavaş yavaş ormanlara çok büyük zararlar, hatta orman yangınlarından daha büyük zararlar meydana getirebilmektedir. Ayrıca Amerikan beyaz kelebeği ve son 5 yıl içerisinde ülkemize giren kestane gal arısıyla da mücadele ediyoruz. İstanbul ormanları yaptığımız mücadelelerle güvende. Bu mücadeleleri orman sağlığı ve ekosistem bütünlüğünün düzelmesi için yapıyoruz."
Biyolojik mücadele amacıyla yapılan faaliyetlerde böceği kendi zararlısıyla yok etme yöntemini kullandıklarını belirten Çelen, sözlerini, "Yırtıcı ve Parazitoit böceklerin çoğaltılmasının yanında, ormanlarımıza kuş yuvaları asarak kuş popülasyonunu arttırıyoruz. Böylelikle zararlı böceklerin yenilmesi suretiyle zararlı popülasyonunu dengeye sokmuş oluyoruz." diye tamamladı.