“Komet'in resminde çeşitli dönemlerden söz edilir. Yeni figür hareketi, yeni romantik, yeni dışa vurumcu, post modernist vs. Elbette esas olan bütün bunların üzerinde ve dışında bir ressam kimliği kurabilmek, kendine özgü bir çizgi oluşturmaktır. Komet, bunu başarmış bir sanatçıdır. Yurt içi ve yurt dışında açtığı çok sayıda sergiyle, resim üzerine ortaya koyduğu görüşleriyle ve bunları yansıttığı eserleriyle Komet, Türk resminin eşi az görülecek bir kuyruklu yıldızı gibi daima parlayacaktır.”
– “Maalesef bu hayatın bir parçası”
Etkinliğe katılan ressam Bedri Baykam, yakın zamanda Adnan Çöker, Balkan Naci İslimyeli ve İlhan İrem gibi isimlerin de hayatını kaybettiğini belirterek, “Bütün bunlar maalesef üst üste geldi. Maalesef bu hayatın bir parçası. Şimdi bu üniversitede olup Komet'in 60 yıllık arkadaşı olan birçok değerli insan var. Ben onun 60 yıllık bir tanıdığıyım ama 40 yıllık arkadaşıyım.” ifadesini kullandı.
Gürkan Coşkun'un yalnız bir ressam olarak değil denemelerle, deneysel sanat çalışmalarıyla ve performanslarıyla akademide iz bıraktığını dile getiren Baykam, “Onun sanatını araştırdıkça, şair olarak boyutlarının iç katmanlarına indikçe sürekli daha farklı daha üstün bir Komet portresi ortaya çıkmaya devam edecek. Her ne kadar yaşamının önemli bir kısmı Paris'te geçse bile büyük bir cumhuriyetçi, bir demokrat, bir Atatürkçüydü. Son yılları etkileyen moda akımların hiçbirine kapılmadı ve cumhuriyetçi, Atatürkçü, demokrat ve özgürlükçü değerleri sonuna kadar hep savunmaya devam etti.” diye konuştu.
Müjdat Gezen ise 1961'de tanıştığı Coşkun ile hatıralarını anlatarak, “Komet ile çok güzel bir dostluğumuz oldu. 1981 yılında Paris'te buluştuk. Çok sevdiğim bir arkadaşımdı.” dedi.
Üniversiteden öğretim üyeleri ve arkadaşları da törende Coşkun ile ilgili duygu, düşünce ve hatıralarını paylaştı.
Tören sonrası Bebek Camii'ne getirilen Coşkun'un naaşı, kılınan cenaze namazının ardınan Aşiyan Mezarlığı'na defnedildi.