İSTANBUL (AA) – İstanbul'un Bahçelievler ilçesinde ikamet eden Remziye Altunbaş ve kızını, yüzde 50'yi aşan kira zammını kabul etmedikleri gerekçesiyle darbeden kişi gözaltına alındı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin dün Cumhuriyet Mahallesi'ndeki bir adreste kavga ihbarı üzerine yaptıkları çalışmada, Remziye Altunbaş'ın kirada oturduğu daireyle ilgili T.B. ile sürekli zam yaptığı ve elektriklerini kestiği gerekçesiyle tartıştığı, kadın ve kızının T.B. tarafından darp ve tehdide maruz kaldığı belirlendi.
Şüpheli T.B. ekiplerce gözaltına alınırken, Remziye Altunbaş ve kızı da Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Hakkında, "tehdit, açıktan hırsızlık, kasten yaralama, mala zarar verme" suçlarından işlem yapılan T.B. adliyeye sevk edildi.
– Elektriği ve suyu kesmiş
Cumhuriyet Mahallesi'nde oturduğu daireye 2 bin 400 lira kira ödeyen, biri kelebek hastası 2 çocuk annesi Altunbaş, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği dilekçede, T.B. hakkında "darp, hakaret, tehdit, iftira, ölüm tehlikesi yaşatması" sebebiyle şikayetçi oldu.
Yaşadığı olayı AA muhabirine anlatan Altunbaş, T.B'nin kirayı yüzde 50'den fazla artırarak 3 bin 700 liraya çıkarmak istediğini, zammın sadece devletin belirlediği yüzde 25'ini kabul ettiğini ve kirayı 3 bin lira olarak yatırdığını söyledi.
Remziye Altunbaş, T.B'nin bunu kabul etmediğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Beni aradı, 'Sen benim kiramı vereceksin ya da beğenmiyorsan evimden çıkacaksın.' dedi. 'Yüzde 25'i veriyorum, şu anda çıkamam.' dedim. Çıkacak yerim yok yani, ben bu çocukla (kelebek hastası) ev bulamadığım için nereye çıkayım? 'Çıkacaksın, zorla da olsa seni çıkaracağım.' diye tehdit etti. Sonra tekrardan aradı, aynı şeyleri söyledi. Sonra kapıya dayanmış. Evde yoktum. Elektriği kesmiş. Sonra çocuk beni aradı, 'Anne çabuk gel, elektrik gitmiş, nefes alamıyorum, sıcaktan bayılıyorum, ateşim çıkmış.' dedi. Geldiğimde T.B. de aşağıdaydı. O beni görmedi. Görmesin, zarar vermesin diye hemen yukarı çıktım. Çocuğum çok ağlamıştı."
Polise şikayette bulunduğunu kaydeden Altunbaş, "Çünkü oraya sığınmak sorundayım. Bu olan biteni orada anlattım. Geldim tekrardan, baktım su saatimi de sökmüş. 24 saat boyunca susuz kaldık. Gece burası sıcak olduğu için çocuğu üst kata terasta yatırdım. Sabah kadar uyuyamadım, sivrisinek vardı. Çocuğa zarar veriyordu. Kalktık ki bütün vücudu karıncalar içinde. Su yok, bir şey yok. Normal pansumanını yaptım, temizledim. Su saatini aldım, kendim taktım. Elektriği de getirdik, kendimiz taktık. 1 saat çalıştı. Hatta misafirim de vardı. Baktım elektrik gitti." diye konuştu.
Elektrik sayacını kontrol etmek için aşağıya indiği sırada T.B. tarafından saldırıya uğradığını anlatan Altunbaş, şöyle devam etti:
"Saldırmaya başlayınca hır çıkmasın diye hiç sesimi çıkarmadım. Çünkü beni sürekli suçlamak için zorlamaya çalışıyordu. Asansöre yöneldim. Biz yukarı çıkalım kavga etmesin, dedim. Sonra tekrar üzerimize yönelince kızıma vurdu, bizi asansörün içine itti. Kızımın telefonunu elinden aldı, kafasına ve eline vurdu. Biz bağırmaya başladık. Kızım 'İmdat' diye bağırdı. Komşular geldi, bizi ayırdı. Onu tuttular. Bir bayan, 'Abla hemen siz yukarı çıkın.' dedi. Hemen yukarı çıktık. Kızımın eli bayağı bir şişmişti, titriyordu. Ambulansı aradık. Polisler de geldi. Bu şekilde şikayette bulundum."
– "Hastanede darp raporu aldık"
T. B'nin olay sırasında kendi kendini dövdüğünü ve kendisine "Sen bana vurdun." dediğini ileri süren Altunbaş, "Ben vurmadım, o bana vurdu. İlk beni dövmeye başlayınca kızım onun elini tuttu. 'Anneme nasıl vurursun.' diye araya girdi. Sonra beni bıraktı ona saldırdı. Sonra ikimizi beraber itti. Gözü dönmüştü. Biz bağırmak zorunda kaldık. Bizi hastaneye götürdüler. Darp raporumuzu aldık. Şikayette bulunduk. Bu sabah da savcılığa aynı şikayet dilekçemi verdim. Can güvenliğimizin olmadığını da söyledik." ifadelerini kullandı.
Altunbaş, korka korka eve geldiğini dile getirerek, "Şimdi buradayız ama 'Ne olacak, ne bitecek' korku içindeyim. Avukatım yok, kendi işimi kendim halletmeye çalışıyorum. Param olsa vereceğim ama ne yapabilirim. Benim başka sorumluluklarım var, elektriğim, suyum, geçimim, çocuğum var. Yani ben olan biteni ona mı vereceğim. Ben çocuğum için aldığım 3 bin 330 liranın 3 bin lirasını ona veriyorum. Gerisini de sağdan soldan geldiyse iğne oyalarımı yaparım, sipariş alırsam geçimimi bu şekilde sağlamaya çalışıyorum. Elektrik ve su olmazsa oğlumun yaşam kalitesi düşüyor." şeklinde konuştu.