ANKARA (AA) – İtalya Başbakanı Mario Draghi, Karadeniz'de tahıl koridoru açılması için Ankara'nın yürüttüğü çabaların takdire şayan olduğunu ve Birleşmiş Milletler'in (BM) söz konusu koridora ilişkin üzerinde çalıştığı planda da Türkiye'nin merkezi bir rolünün bulunduğunu söyledi.
Draghi ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Türkiye ile İtalya'nın dost ve müttefik ülke olduğunu belirten Draghi, uluslararası toplumun büyük sınamalarla karşı karşıya olduğunu ifade etti.
Draghi, Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaşa da değinerek, Türkiye ve İtalya'nın Kiev'e destek verdiğini dile getirdi.
Türkiye ve İtalya'nın Ukrayna'daki savaşa müzakere bazlı çözüm için en ön sırada yer aldığını vurgulayan Draghi, her iki ülkenin sürekliliği olan, istikrarlı ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'in kabul edebileceği bir barış peşinde olduklarını kaydetti.
– "Karadeniz'de tahıl koridoru açılması planında Türkiye'nin merkezi bir rolü var"
Ukrayna buğdayının ihracı hedefiyle Karadeniz'de tahıl koridoru oluşturulabilmesi için Türkiye'nin yürüttüğü arabuluculuk çalışmalarına değinen Draghi, "Türkiye'nin arabuluculuk çalışmaları için büyük takdirimizi ifade etmek istiyorum. Özellikle de tahıl ambargosunun kaldırılması yönünde bu çabaları çok takdire şayan. Gübrelerin de aynı şekilde serbest geçişinin olması lazım. Çünkü dünyanın en fakir ülkelerinde felaketlere yol açabilecek sınırlamalar. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM'nin üzerinde çalıştığı plandan söz etti. Türkiye'nin burada merkezi bir rolü var. Benim temennim Rusya'nın bu girişime imkan vermesi ve bu sonraki barış müzakerelerine bir açılış yapması." dedi.
Draghi, Türkiye ile İtalya arasındaki ticaretin geçen yıl yükseldiğini, bu yılın ilk yarısında da çok önemli bir artış olduğunu belirtti.
– "Libya’nın istikrarı ve barışı, İtalya’nın da Türkiye’nin de önceliğidir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Libya konusundaki görüşlerine ilişkin bir soru üzerine Draghi, "Libya’nın istikrarı ve barışı, İtalya’nın da Türkiye’nin de önceliğidir. Libya’da barışı ve istikrarı geri getirmeye yönelik mümkün olan her şeyi yapma hususunda çalışmamız gerektiği üzerinde anlaştık. İki ülke aynı bakış açısı ve aynı hedeflere sahip, bu da iş birliğini daha yakın hale getirecek. Bu yolda daha sıkı çalışma konusunda mutabık kaldık." diye konuştu.
Draghi, BM Genel Sekreteri Guterres'in Karadeniz'de tahıl koridoru oluşturulması için yaptığı plana ilişkin, şu ifadeleri kullandı:
"Bu plan bir an önce harekete geçmek için çok cesaret vericiydi ama birçok koridorun açılması lazım. Güvenlik koridorunun açılması lazım. Bir grup çalışması gerekiyor ve BM şemsiyesi altında Türkiye burada merkezi bir rol oynamakta. Bu grup gemiler güvenlik içerisinde geçişini gerçekleştirmeli ve Rusların hücumuna uğramamalılar ve bunların (gemilerin) içerisinde de silah bulunmaması lazım, Rusların istediği de bu. Üç taraf (Ukrayna, BM, Türkiye) bu konuda hazırlar ve Kremlin'in katılımını bekliyorlar. Bu anlaşma son derece önemli. Daha genel bakış açısıyla da bir genel barışa ulaşmak açısından son derece önemli. Bu bir anlamda sonuca giden birinci adım olacak ve herkesi dahil etmek durumunda. Dünyanın en fakir milyonlarca insanı için önemli, stratejik bir anlam ifade ediyor."
Yunanistan'ın düzensiz göçmenlere yönelik tutumu ve Türkiye ile İtalya arasında düzensiz göçmelere ilişkin ortak bir mekanizma kurulmasının gündemde olup olmadığına ilişkin soruya Draghi, "Göçün yönetimi insani, hakkaniyetli ve etkin olmalı. Denizlerimizde bu bireyleri görüyoruz, gemilerle getirilmiş. Bu açıdan bakıldığı zaman bizim davranışımız olağanüstü, bu açıdan çok açık bir ülkeyiz ancak anlaşılması gereken bir şey var. Sınırsız bir açıklık mümkün değil. Belirli bir noktada ağırlayan ülke daha fazla dayanamaz duruma geliyor. Avrupa Birliği nezdinde bunu dile getiriyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmemizde de bunu dile getirdik. Yunanistan ile bir araya geldiğimizde de mutlaka bunu dile getireceğiz. En az ayrım yapan, mümkün mertebe en açık ülke olmaya çalıştık ama sınırlarımız var ve o sınırlara ulaşmış durumdayız." yanıtını verdi.