İSTANBUL (AA) – KADEM Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, tüm dünyada kadınların bilim ve teknoloji alanında aşması gereken engellerden birinin "finansmana erişimde zorluk çekmeleri", ikincisinin "zihniyet kodları" olduğunu belirterek, "Hala iş gücünde kadınların potansiyellerinin geleneksel olarak tanımlanmış el işi, yemek sektörü, tekstil gibi alanlarla sınırlı olduğuna dair bir algı var. Bu engeller, hala kadınların ne kadar ayrımcılığa uğradığını gösteren örneklerden sadece ikisi." dedi.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) iş birliğiyle üniversitenin Ayazağa Kampüsü Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde "Mühendislikte Kadınların Dünü, Bugünü ve Geleceği" konulu panel düzenlendi.
Bayraktar, panelin açılışında yaptığı konuşmada, tüm dünyayı saran dijital devrimin, ivmesini artırarak devam ettiğini söyledi.
Dijital devrimin güçlü olabilmesinin kadın ve erkekler için kapsayıcı olmasıyla mümkün olduğunu belirten Bayraktar, "Peki, yeni kurulan dijital dünyada kadınlar da erkekler kadar etkin bir şekilde yer alıyor mu?" sorusunu yöneltti.
UNESCO Bilim Raporu'na işaret eden Bayraktar, dünyada bilimsel araştırmacıların 3'te 1'ini kadınların oluşturduğunu, mühendislik, bilgisayar, fizik ve matematikte kadınların hala azınlık durumunda olduğunu dile getirdi.
Dünyada mühendislik mezunu kadınların yüzde 28'inin, bilgisayarla ilgili alanlarda ise mezunların yüzde 40'ının kadın olduğunu aktaran Bayraktar, yapay zeka alanındaki profesyonellerinse yalnızca yüzde 22'sinin kadın olduğuna dikkati çekti.
KADEM Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bayraktar, bu alanların, dijital devrimi ve geleceğin birçok iş alanını yönlendiren alanlar olduğu göz önünde bulundurulduğunda, geleceğin inşasında kadınların yeterince temsil edilmediğinin açıkça görülebildiğini kaydetti.
– "Kadınların mühendislik, fen, teknoloji ve matematik alanlarında eğitim yapmaları ve çalışmalarını teşvik etmek amaçlanıyor"
Üniversitede lisansüstü düzeyde eşitliğe yakın seviyede seyreden kadın-erkek oranlarının, akademik kariyerde ilerleme kaydettikçe kadınların aleyhine değiştiğine dikkati çeken Bayraktar, şöyle devam etti:
"Verilere göre, ne yazık ki kadınlar araştırmalarında erkeklere göre daha az hibe fonu alıyorlar ve yüksek etkili dergilerde daha az yayın yapıyorlar. Yarım yüzyıldan fazla bir süredir yayınlanan yaklaşık 3 milyon makale üzerinde yapılan bir araştırma, kadınların 2100 yılına kadar bilgisayar bilimlerinde üretim noktasında denklik elde edemeyeceklerini ortaya koyuyor. Tüm bu veriler ışığında 2014 yılında İngiltere'de ulusal bir kampanya olarak 'Uluslararası Kadın Mühendisler Günü' kutlanmaya başladı. 2017'den itibaren muazzam bir şekilde büyüdü ve uluslararası hale geldi. Bu tarihte düzenlenen etkinliklerin amacı kadınların mühendislik, fen, teknoloji ve matematik alanlarında eğitim yapmalarını ve çalışmalarını teşvik etmek. Her sene belirli bir tema çerçevesinde etkinliklerle kutlanan 'Uluslararası Kadın Mühendisler Günü' için bu yıl belirlenen tema ise kaşifler ve mucitler."
Sümeyye Erdoğan Bayraktar, KADEM olarak İTÜ ev sahipliğinde bu tema bağlamında, Türkiye'de bilim kadınlarıyla bir araya geldiklerini ifade etti.
Panelde, Türkiye'de kadınların mühendislik kariyerinin tarihsel gelişiminin yanı sıra fırsatlarla dolu bir geleceği de nasıl yücelteceğini aktaran sunumlar yapılacağını anlatan Bayraktar, inşaattan iklim krizine, bilişimden bankacılığa, biyoteknolojiye ve kutup araştırmalarına uzanan birçok sahada başarılı adımlarla yürüyen kadın mühendislerle bugün bir arada olduklarını ve onları gururla dinleyeceklerini kaydetti.
– "Türkiye'de bilim ve mühendislik alanında çalışanların yüzde 44'ü kadın"
Son rakamlara göre, Türkiye'de bilim ve mühendislik alanında çalışanların yüzde 44'ünün kadın olduğuna dikkati çeken Bayraktar, bu rakamın Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki yüzde 41'lik oranı aştığını ifade etti.
Bunun Türkiye için çok ümit verici olduğunu kaydeden Sümeyye Erdoğan Bayraktar, şöyle devam etti:
"Ne var ki, tüm dünyada kadınların bilim ve teknoloji alanında aşması gereken birtakım engeller bulunuyor. Bunlardan biri kadınların finansmana erişimde zorluk çekmesi. Bir diğeri ise zihniyet kodları. Hala iş gücünde kadınların potansiyellerinin geleneksel olarak tanımlanmış el işi, yemek sektörü, tekstil gibi alanlarla sınırlı olduğuna dair bir algı var. Bu engeller, hala kadınların ne kadar ayrımcılığa uğradığını gösteren örneklerden sadece ikisi. Bu önyargıları yıkmak için, daha fazla kız çocuğunu mühendislik kariyerleri hususunda teşvik etmek ve kadın mühendislerin etkinliğini görünür kılmak çok önemli, bugün burada bizim de yapmaya çalıştığımız gibi."
– "İnovasyonda Kadın Projemizle bugüne kadar 2 bin girişimci kadına temas ettik"
Yaşanabilir yeni dünyanın inşa edilmesinde kadınların vizyonun ve görevinin çok önemli olduğunu düşündüklerini söyleyen Bayraktar, bu bağlamda, Uluslararası Kadın Mühendisler Günü'nün temasıyla da ilintili olarak KADEM'in gerçekleştirdiği "İnovasyonda Kadın Projesi"nden bahsetti.
Sümeyye Erdoğan Bayraktar, bu projeyi, kadınların girişimcilik yeteneklerinin artırılması ve fikirlerini nitelikli istihdam oluşturabilecek teşebbüslere dönüştürebilmeleri amacıyla gerçekleştirdiklerini anlatarak, şu bilgileri verdi:
"KADEM yürütücülüğünde 2015'den bu yana üniversite ve kamu kuruluşları iş birliğinde gerçekleştiriliyor. Bu projemiz ile kadın girişimcilerin teknoloji ve yenilik odaklı iş fikirlerinin desteklenmesini amaçladık. Proje kapsamında bugüne kadar yaklaşık 2 bin girişimci kadına temas ettik. İçlerinde mühendislerin de olduğu, 'Bir fikrim var ve ona hayat vermek istiyorum' diyen, projesi olan ama hayata geçirmeye imkan bulamayan birçok kadın, bugün proje desteğimiz ile fikirlerini ve hayallerini projeye dönüştürdü, kendi işlerini kurdu, ulusal ve uluslararası ödüller aldılar."
– "Kızları ve kadınları, mühendislik eğitimi, projelendirmesi ve uygulaması konusunda teşvik etmeye devam edeceğiz"
KADEM olarak, tecrübelerin kadınların bilinç ve farkındalığını artırmanın ve iyi örnekleri yayarak toplumda rol modeller oluşturmanın ne kadar önemli olduğunu kendilerine gösterdiğini aktaran Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kadınların bilimde, teknolojide, mühendislikte ve matematikte yerlerinin olduğunu ve bilimsel gelişmeye katılmalarının önemini ilk başta kendileri bilmeli. Kadınların mühendisler, uygulamalı bilim insanları ve liderler olarak potansiyellerine ve mükemmelliğe ulaşmaları için desteklenmelerinin ne kadar kıymetli olduğunu bu süreçte gördük. Buradan yola çıkarak, KADEM olarak kızları ve kadınları, mühendislik eğitimi, projelendirmesi ve uygulaması konusunda teşvik etmeye devam edeceğiz. Bugünün Türkiye'sinde mühendis kadınlar, ortaya çıkartacakları yeni bilimsel araştırmaların yanı sıra ekonomik değerler ve fırsatlarla büyümenin ve kalkınmanın önemli aktörleri konumunda. Peki bu aktörlüğü niye önemsiyoruz? Kadınların çalışmasını, üretmesini, başarılı olmasını niye istiyoruz? Çünkü bir derdimiz var. Kadınlar şiddete, ayrımcılığa, aşağılanmaya maruz kalmasın istiyoruz. Bunun için kadınların bu başarılarının, yetkinliklerinin, ürettiği zaman tüm topluma nasıl katkı sağladığının görülmesi, anlaşılması şart. Topluma katkısı, toplumsal konularda söz söyleme yetkinliği, aklı, başarısı sorgulanan, saygı duyulmayan insanlar şiddete ve aşağılanmaya daha çok maruz kalırlar. Kadınların bu cendereden çıkmaları için, hak ettikleri saygıyı görmeleri için, iş hayatında ve toplumsal yaşamda karşılaştıkları ayrımcılıklarla mücadele edeceğiz. Hayallerine erişmede karşılarına çıkan engelleri bertaraf ederek adaletli bir toplum düzeni için çalışacağız. O yüzden, hayal etmeye devam, fikir üretmeye devam, iş üretmeye devam."
– "1100 akademisyenin yüzde 46'sı kadın akademisyenlerden oluşuyor"
İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu ise mühendislik alanlarında her ne kadar erkeklerin çoğunlukta olduğuna dair ön yargılar olsa da son verilere göre bunun zaman içerisinde hızlı bir şekilde değişmeye devam ettiğini gördüklerini ifade etti.
Üniversitelerinde çalışan 1100 akademisyenin yüzde 46'sının kadın akademisyenlerden oluştuğunu aktaran Koyuncu, öğrencilerin yüzde 35'inin, idari personelin de yüzde 35'inin kadınlardan oluştuğunu dile getirdi.
Prof. Dr. Koyuncu, kadın akademisyenlerin ulusal ve uluslararası alandaki özellikle mühendislik alanlarındaki öncü çalışmaların, aldıkları patentlerin, danışmanlığı yapılan, bilimde çığır açıcı özgün tezlerin, nitelik bakımından da kadınların ne kadar yüksek etkili çalışmalar yaptığını gösterdiğini kaydetti.
Açılışta, İTÜ Fizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Emre Onur Kahya da panelle ilgili bilgi verdi.
Panelin ilk oturumunda, İTÜ Bilim ve Teknoloji Tarihi Ana Bilim Dalı Doktor Adayı Gül Aydın, İTÜ Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı A. Ülkü Arıoğlu ve İTÜ TÜBİTAK Kutup Araştırmaları Enstitü Müdürü Prof. Dr. Burcu Özsoy konuşma gerçekleştirdi.
Panelin ikinci oturumunda ise KADEM Yönetim Kurulu Üyesi Melek Cevahiroğlu Ömür'ün moderatörlüğünde İTÜ Rektör Yardımcısı ve Bilişim Enstitüsünden Prof. Dr. Lütfiye Durak Ata, Baykar Üretim Yönetimi Amiri Pelin Birol, Kuveyt Türk Katılım Bankası Müşteri Analitiği ve İçgörü Müdürü Zeynep Güran ve GeneOn Biotechnology'den Begüm Esra Aytan sunum yapacak.