Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Harun Kütahya ve Dr. Öğretim Üyesi Hamza Hakan Türk, eklem ve kas doku hasarlarının tedavisinde kök hücre uygulamalarının kolay ve çabuk uygulanması nedeniyle yaygın olarak kullanılmaya başladığını belirterek, kök hücrenin çeşitli iyileştirici faktörlerle etkisini gösterdiğini söyledi.
Tüm yaş gruplarında sık görülen kas-iskelet sistemi hastalıklarında birçok tedavi yöntemi uygulanmakta. Bu tedavi yöntemlerinin birçoğu sadece hastaların şikayetlerini belli bir süre ortadan kaldırmak amacıyla uygulanıyor. Bazı dokularda geri dönüşsüz, bazılarında ise iyileşebilir hasarlar meydana gelmektedir. Hasarlanmış dokuların iyileşmesi amacıyla, kök hücre tedavileri son yıllarda yaygın olarak kullanılmaya başlandı. Özel Medicana Konya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü Doktorları Dr. Öğretim Üyesi Harun Kütahya ve Dr. Öğretim Üyesi Hamza Hakan Türk, kendi alanlarında eklem ve kas doku hasarlarının tedavisinde kök hücre uygulamalarının rutinler arasında yerini almaya başladığını söyledi.
Ortopedi ve Travmatoloji uygulamalarında çoğunlukla erişkin kök hücre uygulandığını vurgulayan Dr. Öğretim Üyesi Hamza Hakan Türk ve Dr. Öğretim Üyesi Harun Kütahya, “Kök hücre embriyonik ve erişkin olmak üzere iki ana gruba ayrılır ve kök hücreler; yağ doku, kemik iliği, plasenta, amniyotik sıvı ve göbek kordonundan elde edilmektedir. Mezenkimal kök hücreler, genellikle kemik iliği ve yağ dokudan elde edilmektedir. Kemik iliği sıklıkla kök hücre kaynağı olarak kullanılmakla birlikte, pahalı olması ve aspirasyonunun ağrılı olması gibi dezavantajları sebebiyle, yağ doku kaynaklı kök hücrelerin kullanımı gündeme gelmiştir. Yağ doku kaynaklı kök hücre uygulamaları kolay ve çabuk uygulanması nedeniyle klinik pratikte yaygın kullanılmaktadır. Kök hücrenin etkisi, bulunduğu ortamdaki dokulara dönüşmesi ve bulunduğu ortama salgıladığı çeşitli iyileştirici faktörler ile açıklanabilir” dedi.
Yağ dokusunun en sık karın, uyluk, kalça, gövde yanları, kollar ve boyun bölgelerinden elde edildiğini aktaran Hamza Hakan Türk ve Harun Kütahya, “Yağ doku; adipositler, mezenkimal kök hücreler, endotel, immün sistem ve nöral hücreleri içermektedir. Yağ doku kapiller damarlardan zengin olduğundan, bu bölge iyi bir mezenkimal kök hücre deposudur. Daha kolay elde edilmesi, yağ dokusunda gram başına düşen kök hücre sayısının ve canlılığının kemik iliğine yakın olması nedeniyle yağ doku, mezenkimal kök hücre kaynağı olarak kullanılmaktadır. Kemik iliğinden, kordon kanından ve yağ dokusundan elde edilen mezenkimal kök hücrelerin, morfolojisi, immünofenotipi, elde edilme başarısı, koloni yoğunluğu ve farklılaşma kapasiteleri benzer bulunmuştur. Yağ doku kaynaklı mezenkimal kök hücreler kültüre edildiğinde adiposit, perisit, osteoblast, kondrosit ile miyoblastlara ve bu hücrelerin bulunduğu kemik, eklem kıkırdağı, tendon, iskelet kası ve yağ dokularına dönüşebilmektedir. Klinik uygulamalarımızda karın bölgesini sık olarak kullanmaktayız. Yağ doku aspirasyonu yapıldıktan sonra stromalvaskülerfraksiyon adını verdiğimiz; perisit, fibroblastlar, preadipozit, monosit, makrofaj, eritrosit, lökosit, ekstraselülermatriks ve yağ doku kaynaklı kök hücrelerin olduğu karışım elde edilir. Stromalvaskülerfraksiyonda bulunan ekstraselülermatriks birçok sitokin ve büyüme faktörü içermektedir” ifadelerini kullandı.
“Kök hücre uygulamalarının etkin olabileceğini bildiren çalışmalar mevcuttur”
Kütahya ve Türk, hangi hastalıklarda kök hücre tedavisinin uygulandığını açıklayarak, “Osteoartrit, halk arasındaki ismiyle kireçlenme, eklem kıkırdağının dejenerasyonuyla giden yaygın bir hastalıktır. Kireçlenme tedavisinde, yağ doku kaynaklı kök hücre kullanımının temel amacı hasarlı kıkırdak dokunun rejenerasyonunu sağlamaktır. Yağ doku kaynaklı mezenkimal kök hücre uygulamasının osteoartritteki kıkırdak rejenerasyonunu sağlama potansiyeline sahip olabileceği düşünülmektedir. Yağ doku kaynaklı stromalvasküler fraksiyonun osteoartritli hastaların klinik şikayetlerini azaltmakta etkin olduğu belirtilmiştir. Menisküs yırtıkları her yaşta sıklıkla görülebilen yaralanmalardandır. Cerrahi ve konservatif olarak tedavi edilebilmektedir. Fakat büyük çoğunluğunda cerrahi yöntemler uygun olan yırtık tiplerinde tamir edilmeye çalışılmaktadırlar. Kanlanması zayıf olan dokulardan olduğu için iyileşme sorunları yaşanabilmektedir. Menisküs yaralanmasının iyileşmesinde mezenkimal kök hücrenin etkin rol oynayabileceği bildirilmiştir. Bu umut verici sonuçlar menisküs yırtıklarının iyileşmesini veya tamir başarısını artırmak amacıyla yağ doku kaynaklı kök hücre uygulamalarının etkin olabileceğini bildiren çalışmalar mevcuttur. Ayak bileği kıkırdak lezyonlarında cerrahiye ek olarak, yağ doku kaynaklı kök hücre uygulamalarının daha iyi sonuç verdiği bildirilmiştir. Femurbaşıavasküler nekrozu sıklıkla genç erişkinlerde görülmektedir ve kalça eklemini oluşturan uyluk kemiğinde kemik çürümesi olarak adlandırılmaktadır. İlerlemesi ile kalça ekleminde osteoartrit meydana gelmektedir ve genelde eklem protezi uygulanması ile tedavi edilmesi gerekmektedir. Yağ doku kaynaklı kök hücre uygulamasının ek olarak uygulandığı cerrahi tedavilerin kemik uyarımı, kan damarları ve kondrositlerin oluşumunda olumlu etkisi olduğu ve kemik iyileşmesinde etkin olabileceği gösterilmiştir” şeklinde konuştu.
Türk ve Kütahya , “Yağ kaynaklı kök hücre kullanımı tendon ve bağ hastalıklarının tedavisi açısından da umut vaat etmektedir. Aşiltendinopatilerin tedavisinde yağ doku kaynaklı kök hücre kullanımının etkin olduğunu bildiren çalışmalar mevcuttur. Bahsi geçen uygulama alanları ile tedavileri hali hazırda sıklıkla yapmaktayız. Tüm dünyada yapılacak kanıt düzeyi yüksek ve uzun takipli çalışmalar sayesinde gelecekte yağ doku kaynaklı kök hücre tedavisinin klinik uygulamaların daha da yaygınlaşabileceği ve yol gösterici olabileceğini düşünmekteyiz” diye konuştu.