TBMM (AA) – CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, "Geçen yıl 2 bin 800 lira asgari ücretle alınan ihtiyaçlar bugün 5 bin 500 lira ile alınabiliyor mu?" diye sordu.
TBMM Genel Kurulunda, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2023 yılı bütçeleri üzerinde CHP milletvekilleri söz aldı.
CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, ekonomik krizin her geçen gün derinleştiğini, yoksul halk için ortaya çıkan kara tablonun hesabını er ya da geç soracaklarını söyledi.
Bu yıl sadece 2 trilyon 186 milyar lira vergi ödeneceğini, bu kadar verginin toplandığı bir ülkede insanların hala ekmek kuyruklarında olduğunu savunan Girgin, "Asıl sorun, verginin toplanmasında değil, gelirin dağılımındadır." dedi.
Türkiye'de 4 kişilik bir ailenin her üyesi asgari ücretle çalışsa dahi yoksulluk sınırına ulaşamadığını iddia eden Girgin, mevcut asgari ücretin açlık sınırının 2 bin 200 lira altında kaldığını öne sürdü.
Yapılan zamların artık durması gerektiğinin altını çizen Girgin, "Zamlar durmadıkça askeri ücret 10 bin lira olsa ne yazar? Türkiye, çalışan yoksullar ülkesi olmaya devam edecektir. Geçen yıl 2 bin 800 lira asgari ücretle alınan ihtiyaçlar bugün 5 bin 500 lira ile alınabiliyor mu? Yapılması gereken tüm sendikaların katılımıyla insan onuruna yaraşır bir şekilde asgari ücret belirlemek. Emekçilerin dilim dilim soyulmasının önüne geçmek için adaletsiz vergi dilimini acilen güncellemek zorundasınız." diye konuştu.
CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, turizm sektörünü bir siyaset malzemesi olarak değil, stratejik bir sektör olarak gördüklerini söyledi.
Budak, hükümetin, turizm rakamlarıyla övündüğünü ancak Akdeniz çanağındaki destinasyonlar ile karşılaştırıldığında başarılı bir yıl geçirilmediğinin karşılarına çıktığını ileri sürdü.
Konaklama vergisinin Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından alındığının belirtildiğini ancak bu vergi kaleminin Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçe gelirlerinde yer aldığını belirten Budak, "Toplanan bu vergiler dünyanın her yerinde yerel yönetimlere verilir. Siz bu geliri yerel yönetimlere vermiş olsaydınız altyapı kalkınırdı." diye konuştu.
CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, kürsüye "Hacivat-Karagöz" kuklalarıyla çıktı.
Türkiye'de yaşandığını düşündüğü olumsuzlukları orta oyunu ile tasvir eden Kayışoğlu, "Bir ülkede kültür, sanat yasak olursa o ülke gelişemez. Peki geçen sene bu ülkede kültür adına, sanat adına en çok kullandığımız kelime neydi bilen var mı? Evet, en çok kullandığımız kelime 'yasak'tı. Gerekçesi ise milli ve manevi değerlerimiz. Evet, maalesef bu ülkede bir avuç karanlık zihniyetin milli ve manevi değeri bu ülkenin kültürünü, sanatını, çocuğu, kadını esir almış durumda. Bizim milli, manevi değerimiz; kadınların eşit görülmesi, çocukların istismara karşı korunmasıdır." ifadelerini kullandı.
CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, "bir vakıf yöneticisinin 6 yaşındaki kızını evlendirdiği" iddialarına değinerek, bu tür olumsuzluklarının göz ardı edilemeyeceğini vurguladı. Purçu, şunları söyledi:
"6 yaşında bir kız çocuğu bu ülkede nasıl evlendirilir? Buna göz yumanların Allah belasını versin. Bunun sebebi tamamen hükümettir. Hükümet, oy için bunları destekliyor. Verdiğimiz vergileri onlara veriyorlar. Garibanlar, yoksullar açlıktan, işsizlikten kırılıyor ama bu hükümet bunları besleyerek çocuklarımıza, gençlerimize zarar veriyor. 6 yaşındaki çocukla evlenilebilir diye fetva veren ve bu fetvayı verenleri destekleyen iktidara oy vermek, evlatlarımızı karanlık bir geleceğe mahkum etmek demektir. Çocuklarımız için gelin Türkiye'yi birlikte aydınlığa çıkalım."
CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, Cumhuriyet'in 100. yılına yaklaşıldığını, yaşanan sosyoekonomik ve kültürel yozlaşmayı anlamak için tarihe bakılması gerektiğini söyledi.
Osmanlı maliyesinin iflasıyla kurumların yozlaştığını ileri süren Süllü, Mustafa Kemal Atatürk'ün, ülkeyi düşman postallarından kurtararak Cumhuriyet'i kurduğunu dile getirdi.
Atatürk'ün, ekonomik atılımlar ve devrimlerin peşi sıra kurduğu kurumlarla milleti ve devleti ayağa kaldırdığını vurgulayan Süllü, şöyle devam etti:
"Mustafa Kemal Atatürk, tarihini bilmeyen uluslar yok olmaya mahkumdur vurgusuyla Türk Tarih Kurumunu, halkın dilini egemen kılmak için ise Türk Dil Kurumunu kurdu. Ancak tarihten ders almayı bilmeyenler, Cumhuriyet'in kazanımlarını har vurup harman savurdular. Ne yazık ki atanan yöneticiler kurum amaçlarını gerçekleştirmekten uzaktır. Atatürk'ün mirasına sahip çıkmak da yine CHP'ye düşecek. Egemenliğin kayıtsız şartsız yine milletin olduğu millet iktidarında ülkemize ve kurumlarına verdiğiniz hasarı biz gidereceğiz, saygınlığını da yeniden kazandıracağız. Millet sizi ayrıştırıcı söylemlerinizle tarihin tozlu sayfalarına gömecek."
– "Meclis Başkanı tarafsızlığını ortadan kaldırmıştır"
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, dün, kamuoyuna "Beştepe'de Anayasa toplantısı" başlığı altında bir haber yansıdığını, AK Parti'nin hazırladığı Anayasa Değişikliği Teklifi toplantısına TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un katılmasını yadırgadıklarını söyledi.
TBMM Başkanlığının tarafsızlık makamı olduğunu belirten Özel, "Meclis Başkanı gibi bir tarafsızlık makamı nasıl oluyor da gidip bir partinin anayasa çalışmasına katılıyor? Meclis Başkanı bu tutumuyla tarafsızlığını tamamen ortadan kaldırmıştır. Gerçekten, artık nasıl güveneceğiz, nasıl onun yönettiği bir Meclis'te görev yapabileceğiz? Hepimiz açısından son derece sıkıntılı." diye konuştu.
Bunun üzerine söz isteyen AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Anayasanın 94. maddesinin son fıkrasında, sadece Meclis Başkanının değil başkan vekillerinin de aynı sorumluluklara haiz olduğunun görüldüğünü anımsattı.
İlgili maddenin bir tarafsızlık tanımı yapmadığını vurgulayan Zengin, şunları kaydetti:
"Eğer yanlış hatırlamıyorsam hafta sonu CHP'nin yaptığı programda Haydar Akar Bey'i de gördüm. O zaman biz de 'Nasıl güveneceğiz, nasıl itimat edeceğiz tarafsızlığına' mı diyeceğiz. Eğer bu iddia varsa bir defa önce kendileri bunu yapmayacaklar. Kaldı ki Meclis Başkanımız, 'Cumhurbaşkanına selam vermeyecek, yanından hiç geçmeyecek' böyle bir kural mı var." diye sordu.