Mardin’de 1915 yılında yol genişletme çalışmasında yarısı hibe edilen evin için bulunan mağara, restore edilerek turizme kazandırılacak.
Mardin’in Artuklu ilçesi Savurkapı Mahallesi’nde bulunan bir ev, restorasyon sürecinden geçirilerek otele dönüştürülmek üzere satın alındı. Evin restorasyon sürecinde kaldırılan betonarme sıvaların ardından caddeye bakan odanın çapraz tonozunun yarım kaldığı görüldü. Yapılan araştırma üzerine ev sahibi, evin 1915’te birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti’nin müttefiki olan Almanlar tarafından gerçekleştirilen yol genişletme çalışmasında yol için hibe edildiğini öğrendi. Edinilen bilgilere göre, evin içinde bulunan mağara yazın en sıcak aylarında bile 10 derecenin altında bir sıcaklığa sahip olması nedeniyle mahalleli için soğuk hava deposu olarak kullanıldı. Mahallede oturan vatandaşlar, peynir ve yoğurtlarını kapıda asılı duran listeye isim ve tarihle birlikte ekleyerek belirli bir süre bıraktıktan sonra geri alabiliyordu. Restorasyon şirketi işletmecisi Seçkin Acar, soğuk hava deposu olarak kullanılan bu evin kapısının daima açık olduğunu belirtti.
“Evdeki mağara mahallenin soğuk hava deposuydu”
İçinde bulunan yapının Mardin’in önemli bir mahallesinde olduğunu söyleyen Acar, “Bu mahalle bir dönem Suriye’den buraya göç eden önemli ailelerin olduğu bir muhit. Babıssor semti yani Savurkapı Mahallesi. Aslında bu bulunduğumuz konak yaklaşık 12 odadan oluşuyor. Bir restorasyon süreci geçiriyor bu yapı. Şu an enteresan bir yerdeyiz. İçinde bulunduğumuz bu yapıda bulunan eklenti bir mağara ve şu an yaklaşık sıcaklık seviyemiz 10 derecenin altında. Burayı daha önce mahalleli soğuk hava deposu olarak kullanıyordu. Restorasyon öncesi sahibi burayı mahalleliye ücretsiz olarak kendi yoğurdunu, peynirini dönemsel olarak bırakmalarına müsaade ediyordu ve kapıda bir isim listesi vardı. İnsanlar isimlerini ve tarihlerini yazarlardı. Bu tarihte gelip alacağız diye mülk sahibine söylerlerdi. Kapısı sürekli açıktı. İnsanlar hiçbir şeye ihtiyaç duymadan gelip kendi peynirini alıp çıkıp gidebiliyorlardı” dedi.
“1915’te yol üzerinden geçen 14 ev yapılarının yarısını yol için hibe etti”
Evin bir tarafını soğuk hava deposu olduğunu belirten Acar, “Aslında çok enteresan bir evdeyiz. Evin bir tarafı harika bir mağara, soğuk hava deposu. Bir tarafı da Almanlar 1910 ve 15’ler arasında Mardin’de 1. Cadde dediğimiz trafik yolunu açarlarken insanlardan evleri ile ilgili feragat etmelerini istediler. Evlerin yarısı yıkılıyor ve bunu yol yapımına hibe ediyorlar, hiçbir karşılık beklemeden. Yapı üzerine dönemsel işlemler uygulanmış ve bu işlemler örnek veriyorum mesela taşın üstüne sıvalar, kara sıvalar, beton sıvalar yapılmaya başlanmış. Biz bunları beton olarak söktükten sonra yapının enteresan bir hal aldığını görmeye başladık. Çapraz tonozumuzun bir noktadan sonra devam etmediğini gördük. Baktık ki bu yola doğru gidiyormuş bu çapraz tonoz ama o tonozun devamının restorasyon araştırmasında anladık ki yol yapımı için ev sahipleri kendi yapılarının yarısını yol yapımına hibe etmişler. Aslında görünen 13-14’ün üzerinde yapı ve nitelikli konaklar yol için hibe edilmiş. Mardin’de bahsettiğimiz özel ailelerin Şahkulubey, Mungan ailesi önemli vakıf ve aileler kendi evlerini büyük konaklarını yol yapımı için hibe etmişler ve öncülük de etmişler” diye konuştu.
Daha sonrasında trafik yolunun açıldığını kaydeden Acar, “Şu an 1. Cadde dediğimiz trafiğe açılmış ve halk bundan zaten kendi ihtiyaçlarını karşılamak amaçlı memnuniyetlerini zaten yıllarca dile getirmişler. Gördüğünüz yapı 12 odalı bir butik otele dönüyor. Yapının özünü en hassas derecede koruyarak restore etmeye çalışıyoruz. Çünkü nitelikli bir yapı o bahsettiğimiz tonozun devamını yapmıyoruz. Odanın girişinde bunu anlatacağız şu an yattığınız odanın yarısı 1915’te yol yapımına verilmiş diye. Hikayeler ve anlamlar yükleyeceğiz buraya. Çünkü burada konaklamanın amacı budur. Dokuyu hissetmek, gerçek yapının yaşanmışlığını bilmektir. Bizim buradaki gayemiz bu sadece basit bir otel yapıp burayı soğuk bir hale getirmek değil yaşanılır ve keyifli bir hale getirmektir. Bu evi zaten turizme kazandırmak amaçlı ciddi bir restorasyon süreci geçirecek ve yaklaşık 6 ay sonra burada çevremize gelen misafirleri ağırlayacağız” şeklinde konuştu.