İSTANBUL (AA) – Meksika Senatosu Başkanı Olga Sanchez Cordero, ABD ve Avrupa'nın göçmenler sayesinde refaha eriştiğini belirterek, bu ülkelerin sınırlarda göçmenleri engellemek için gayriinsani tedbirlere başvurduklarını ifade etti.
TBMM'nin Parlamentolar Arası Birlik (PAB) ile İstanbul'da ortaklaşa düzenlediği "Küresel Parlamenter Göç Konferansı" devam ediyor.
Cordero, moderatörlüğünü Cezayir Parlamentosu Halk Meclisi Üyesi Farida İlimi'nin yaptığı "Göçmenlerin ve Mültecilerin Yaşamlarının İnsan Onuruna Yakışır Bir Şekilde Düzenlenmesi, Sosyal Kapsayıcılık ve Uyum" panelinde konuştu.
Dünyanın güçlü ülkelerinin göç meselesine çifte standartlı bir bakış açısıyla yaklaştığını belirten Cordero, zengin ülkelerin bir yandan ekonomilerini büyütürken mülteci iş gücünden faydalandığını öte yandan da ulusal bir sorunmuş gibi lanse ettiklerini söyledi.
Avrupa'da göçmenlere yönelik hem aktif hem de pasif şiddet uygulandığını ifade eden Cordero, "5 milyon 570 bin Türk kökenli vatandaş ABD ve Avrupa'da yaşıyor. Aynı şekilde ABD'de yaşayan ve çalışan 12 milyona yakın Meksika kökenli vatandaşımız var. Bu ülkelerde yaşayan vatandaşlarımıza yönelik çok ciddi baskılar var. Aşırı sağ siyasetçilerin hükümetlere yaptığı baskılar sonucu ise göçmenler damgalanıyor ve bu da ırkçılığın ve şiddetin artmasına neden oluyor. Bu şiddet bazen doğrudan bazen ise dolaylı gerçekleşmekte." diye konuştu,
Cordero, birçok ülkede göçmenlerle ve göçle mücadele için milyonlarca avro ve dolar harcandığını aktararak şunları söyledi:
"Bizim insanlarımız onların sokaklarını temizlesin, arabalarını tamir etsin, sebze ve meyvelerini toplasın, inşaatlarını yapsın, bizim insanlarımıza reva gördükleri şeyler bunlar. Oysa bizim mükemmel bilim adamlarımız, sporcularımız, sanatçılarımız var. Ülkelerinin ekonomilerini bizim insanlarımız üzerinden yaparken öte yandan milyonlarca dolar harcayarak mülteci ve göç sorununu kurutmak istiyorlar."
Cordero, göç yükünü çeken ülkelerin göçmenlerle ilgili bir masa kurması ve sorunu tüm boyutlarıyla tartışması, uluslararası girişimlerin ve inisiyatiflerin eş sorumluluk yüklenmesinin sağlanması gerektiğini belirtti.
Türkiye ve Meksika'nın, Avrupa ve ABD'ye giriş kapısı mahiyetinde olduğunu söyleyen Cordero, "Avrupa'da ve Kuzey Amerika'da göçmenler bu toplumların ayrılmaz bir parçasıdır. Göçmenler sayesinde bu ülkeler refaha erişti. Bunu unutmayalım. Şimdi ise bu insanların girişlerini engellemek için tedbirler alınıyor. Tedbirler kullanılmaya başlandı. Bu tedbirler insan hakları ihlalleri ve insan onurunu zedeleyen uygulamalar. Sınırlarda polislerin göçmenleri nasıl davrandığını görüyoruz." şeklinde konuştu.
Cordero, ırkçılık ve ayırımcılığın mülteci sorununu daha da derinleştirdiğini vurgulayarak, bu soruna duyarlı tüm ülkelerin bir araya gelerek iş birliği yapması gerektiğini dile getirdi.
– "Güvenli ve gönüllü geri dönme koşullarını oluşturmak gerekiyor"
Göç İdaresi Başkanlığı Uyum ve İletişim Genel Müdürü Gökçe Ok ise göçmenlerin sadece birer istatistik olmadığını, hayalleri, onurları ve ihtiyaçları olan birer insan olduğunu söyledi.
Yasal veya politik bir sorumlulukla mültecilere yaklaşmadıklarını ifade eden Ok, "İnsan onuruna saygı gösterdiğimiz için biz göçmenlere sahip çıkıyoruz. Mültecilerin Türkiye'de kaldıkları süre içinde sosyal, toplumsal uyumlarını sağlamaya çalışıyoruz. Aynı zamanda yerinden yurdundan edilen insanların güvenli hale geldiği zaman gönüllü bir şekilde ana yurtlarına geri dönme koşullarını da oluşturmaya çalışmak gerekiyor." diye konuştu.
Ok, eğitim ve sığınma haklarının yanı sıra mültecilerin istihdamının da önemli bir konu olduğunu, ekonomiye katkı sağlayan insanların daha faydalı bireyler olarak görülebileceğini dile getirdi.
Dünyanın her yerinde yabancı düşmanlığının arttığına dikkati çeken Ok, şöyle konuştu:
"Tüm dünyada yabancı düşmanlığı diye bir gerçeklik var ve bunu konuşmamız gerekiyor. Bu insanlar illa kötü insanlar değil. Sadece bilinmeyenden korkuyorlar. Ondan dolayı politikacılar olarak bizlerin gerek münferit düzeyde, gerekse grup olarak mültecilerle ana toplum arasındaki köprüleri kurma sorumluluğumuz var. Bu konuda yasal mevzuattan istifade edeceğiz veya bu yasal mevzuatta bazı değişikliklere gideceğiz. Uluslararası sözleşmelerden istifade edeceğiz ve yeri geldiğinde belki de yeni kanunların çıkarılmasını sağlayacağız."
Göçmenlerle ilgili tecrübe paylaşımı yapabilecek tek ülkenin Türkiye olduğunu ifade eden Ok, tecrübe aktarımı konusunda herkesle iş birliği yapabileceklerini söyledi.