DOLAR 34,2158 0.03%
EURO 36,8090 0.09%
ALTIN 2.925,98 0,04
BITCOIN 2573387 5,14%
Yalova
12°

AÇIK

06:06

İMSAK'A KALAN SÜRE

Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda sunum yaptı: (2)

ABONE OL
Aralık 2, 2022 18:15
Avatar
0

BEĞENDİM

ABONE OL

TBMM (AA) – Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, para politikasının etki alanının dışında kalan arz taraflı maliyet baskılarına, tek başına faizleri artırmaya odaklanmış politikalarla karşılık vermenin etkili olmayacağını değerlendirdiklerini belirterek, "Bunun yerine, enflasyonu düşürmek ve fiyat istikrarını kalıcı olarak tesis etmek amacıyla, üretimi ve yatırımları destekleyici, cari fazla kapasitemizi artırıcı politikalar uygulamayı gerekli görüyoruz." dedi.

Kavcıoğlu, banka faaliyetlerine ilişkin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda sunum yaptı.

Jeopolitik gelişmelerle dalgalı seyreden emtia ve enerji fiyatlarına rağmen ithal maliyet baskısının nispeten sınırlı kalmasında, uyguladıkları politikaların bir sonucu olarak döviz kurlarının istikrarlı seyir izlemesinin de etkili olduğunu ifade eden Kavcıoğlu, bu durumun enflasyondaki yavaşlamaya katkı sağladığını vurguladı.

Kavcıoğlu, yurt içi tedarik sürelerinde 2022 yılı boyunca gözlenen iyileşmenin devam ettiğine dikkati çekerek, ekim ayı itibarıyla, tedarik süresine ilişkin göstergenin Kovid-19 salgınından bu yana ilk defa tarihi ortalamalarının üzerine çıkmasının, gelecek dönemde arz kaynaklı sorunların hafifleyeceğine işaret ettiğini söyledi.

Özellikle son bir yılda tarihsel ortalamaların üzerinde seyreden imalat sanayi fiyatlarındaki artışın ivme kaybetmeye devam ettiğini belirten Kavcıoğlu, "Bu yavaşlamanın ekim ayı itibarıyla yıllık bazda da gerçekleşmesi, ilerleyen dönemde üretici fiyatları kaynaklı enflasyonist baskıların daha ılımlı bir seyir izleyeceğini göstermektedir." diye konuştu.

Kavcıoğlu, talep dengesini de yakından takip ettiklerini dile getirerek, "Güncel verilere göre çıktı açığının enflasyonun daha düşük olduğu dönemlerdeki seviyelerden yüksek olmaması, bu dönemde talep yönlü enflasyonist baskıların diğer şoklara kıyasla oldukça düşük olduğunu tespit eden analizlerimizle uyumludur. Yılın son çeyreğinde ve önümüzdeki yılın ilk yarısında çıktı açığındaki kapanmanın süreceğini öngörüyoruz." ifadelerini kullandı.

Bu yıl içerisinde tüm politika araçlarını gözden geçirerek Türkiye'nin ihtiyaç ve koşullarına en uygun para politikası çerçevesini kademeli olarak oluşturduklarını anlatan Kavcıoğlu, "Para politikasının etki alanının dışında kalan arz taraflı maliyet baskılarına, tek başına faizleri artırmaya odaklanmış politikalarla karşılık vermenin etkili olmayacağını değerlendiriyoruz. Bunun yerine, enflasyonu düşürmek ve fiyat istikrarını kalıcı olarak tesis etmek amacıyla, üretimi ve yatırımları destekleyici, cari fazla kapasitemizi artırıcı politikalar uygulamayı gerekli görüyoruz." dedi.

Kavcıoğlu, para politikası uygulamalarını da liralaşma odaklı bir şekilde tasarlayarak, fiyat istikrarını bozan ve ekonomiyi dışsal şoklara açık hale getiren yapısal unsurlarla mücadele ettiklerini söyledi.

Şahap Kavcıoğlu, uluslararası rezervleri güçlendirmeye yönelik proaktif bir rezerv yönetimi anlayışı benimsediklerinin altını çizerek, "Bu doğrultuda geliştirdiğimiz yeni yaklaşımlarla bir taraftan rezerv kaynaklarımızı çeşitlendirdik. Diğer taraftan, liralaşma stratejimizi de gözeten bir anlayışla oluşturduğumuz bu araçlarla döviz kurları üzerinde istikrar sağladık. Tüm bu adımları, fiyat istikrarını kalıcı olarak sağlama önceliğimiz doğrultusunda, enflasyonu besleyen yapısal unsurları bertaraf etmek ve enflasyonu bir süreliğine değil, kalıcı olarak düşürmek üzere attık." değerlendirmelerinde bulundu.

Ağustos-kasım döneminde politika faizini toplamda 500 baz puan indirerek yüzde 9 seviyesine getirdiklerini anımsatan Kavcıoğlu, aldıkları kararların, 2023 yılı içerisinde ekonominin dayanıklılığını artırarak, arzın, yatırımların ve ihracatın sürekliliğine ve arz kapasitesinin korunmasına önemli ölçüde katkı sağlayacağını öngördüklerini belirtti.

– "KOBİ kredilerinin tutarı ve krediler içerisindeki payı en yüksek düzeyde"

Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu, uyguladıkları para politikasının önemli bir ayağını hedefli kredi kullanımının oluşturduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bu anlayış çerçevesinde, bir yandan kredilerin büyüme hızı, erişimi ve finansman maliyeti ile kredi faizlerini yakından takip ediyoruz; diğer yandan kredilerin iktisadi faaliyetle uyumlu kullanımı ve tabana yayılımı açısından kredi kompozisyonunu gözeten bir yaklaşımla hareket ettik. Buna ek olarak, liralaşma stratejimiz çerçevesinde hanehalkı, firma ve bankacılık kesiminin varlık ve yükümlülüklerinde Türk lirası cinsi kalemlerin ağırlığının kademeli bir şekilde artırılmasını ve finansal sistemin Türk lirası ağırlıklı bir yapıya kavuşmasını hedeflemekteyiz."

Kredi kompozisyonunda gerçekleşen iyileşmeyi desteklemek için reeskont ve yatırım taahhütlü avans kredileriyle etkin rol oynadıklarını vurgulayan Kavcıoğlu, şöyle devam etti:

"2022 yılında Türk lirası cinsinden ticari kredi kullanımı güçlü bir gelişim göstermiştir. 2022 yılı ocak-kasım döneminde TL ticari kredi net kullanım tutarı 2021 yılı gerçekleşmesinin yaklaşık 6 katı düzeyindedir. Söz konusu kredilerin ağırlıklı olarak KOBİ'ler tarafından kullanılmış olması, hedefli kredi politikamızın etkinliğine ilişkin bir diğer önemli gelişmedir. Ocak-kasım döneminde, KOBİ'ler tarafından net olarak 700 milyar TL tutarında kredi kullanımı gerçekleştirilmiştir. Bu miktar, 2021 yılının aynı döneminde KOBİ'ler tarafından kullanılan 97 milyar lira tutarındaki kredinin 7 katına yakındır. Sonuç olarak, bu dönemde, KOBİ kredilerinin tutarı ve bankacılık sektörü kredileri içerisindeki payı tarihsel olarak en yüksek düzeye ulaşmıştır."

Şahap Kavcıoğlu, aldıkları kararların ardından, parasal aktarımın etkinliğinin güçlenerek Türk lirası ticari kredi faizlerinin politika faiziyle uyumlu düzeye geldiğini ve temmuz ayındaki seviyelerine kıyasla 15 puan civarında gerilediğini belirterek, uzun vadeli sabit getirili ve Türk lirası cinsi menkul kıymet faizlerinin de tüm vadelerde politika faizine yakınsayarak, önlemleri devreye aldıkları haziran ayından bu yana yaklaşık 16 puan azaldığını ifade etti.

Kur korumalı mevduat (KKM) uygulamasıyla Türk lirası mevduat oranının önemli ölçüde yükselerek, ocak ayındaki yüzde 35,6 seviyesinden, güncel verilerle yüzde 50 seviyesine yaklaştığını aktaran Kavcıoğlu, "KKM hesabı, YUVAM hesabı, yerel paralarla ticaret yapmaya yönelik olarak giderek daha yoğun bir şekilde kullanılan ülke para takası anlaşmaları, ihracat gelirlerinin bir kısmının Merkez Bankasına satılması gibi yeni kanallar oluşturarak rezerv akımlarımızı oldukça sağlam bir yapıya kavuşturduk. Küresel düzeyde 1 trilyon dolardan fazla rezerv kaybı yaşanıldığı bir ortamda yaptığımız bu etkin uygulamalarla rezervlerimizdeki güçlü duruşumuzu koruyoruz. Bu çerçevede, uluslararası rezervlerimiz 2022 yılında 11,5 milyar dolar artış ile 123 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır." diye konuştu.

Kavcıoğlu, liralaşmayı bozan tüm yapısal unsurları teşhis edip, bu unsurları düzeltmeye gayret ettiklerini dile getirerek, sözleşmelerin Türk lirasıyla yapılması, sermaye akımlarının uluslararası standartlarda doğru yönetilmesi, sermaye piyasalarının derinleşerek cazip getiri sunan Türk lirası varlıkların güçlendirilmesi, döviz piyasalarında şeffaflığın sağlanması, yerel paralarla ticaret yapılması ve döviz piyasalarında dengeli yapının desteklenmesi gibi hususlarda liralaşma stratejisi doğrultusunda daha yoğun bir çalışma içerisinde olacaklarını kaydetti.

(Bitti)

En az 10 karakter gerekli