SAKARYA (AA) – Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, uzman ve başöğretmenlik sınavına ilişkin, "Eğitimler bittikten sonra örnek kitapçıklar yayınlamaya karar verdik ki nasıl bir çerçeve içinde uzman ve başöğretmenlik sınavının yapılacağını sizlere göstermiş olacağız. Eylül ayı içinde inşallah yayınlayacağız." dedi.
Özer, Sakarya Valiliğinde İl Milli Eğitim Değerlendirme Toplantısı'nın ardından Serdivan Erol Olçok Anadolu Lisesi Konferans Salonu'nda düzenlenen 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı Hazırlık Toplantısı'na katıldı.
Öğretmenlere hitabında 17 Haziran'ın ardından hızlı şekilde yeni eğitim öğretim yılının hazırlıklarına başladıklarını dile getiren Özer, Bakanlığın "okulların ihtiyacını karşılayamadığı" şeklindeki yanlış algının gerçeği yansıtmadığını, 2022-2023 eğitim öğretim yılında temizlik, kırtasiye, küçük-büyük onarım yatırımlarını bizzat okullara göndereceklerini vurguladı.
Özer, "İnşallah el birliğiyle tüm Türkiye'ye şunu göstereceğiz; nasıl geçmişte tüm ülkenin eğitim ihtiyaçlarını çok hızlı şekilde devasa bütçelerle karşılamışsak, öğretmenleri ve okul yöneticilerimizi kimseyle muhtaç etmeden, hiçbir spekülasyona, yanlış algılara yol açmadan biz gidereceğiz." ifadesini kullandı.
Salgının ardından yüz yüze eğitime başlanmasında emeği geçenlere teşekkür eden Özer, önlemler alındığı takdirde yüz yüze eğitime ara vermeden eğitim öğretimi tamamlama kapasitesinin bu ülkede bulunduğunun gösterildiğini kaydetti.
– "Antidemokratik uygulamaların tamamı ortadan kaldırıldı"
Özer, son 20 yılda eğitimde hayata geçirilen devasa yatırımlar ve okullaşma oranlarında yakalanan başarıdan bahsetti.
Geçmişte eğitimin önüne konulan engelleri anımsatan Özer, "Başörtüsü yasağı, kat sayı uygulaması, imam hatibin dışında bu coğrafyanın, ülkenin çocuklarının peygamberin hayatını, Kur'an-ı Kerim'i, dini bilgileri öğrenmesiyle ilgili engeller… İşte bu engellerin hepsi bu dönemde ortadan kaldırıldı. Yani eğitim sistemi demokratikleşiyor. Antidemokratik uygulamaların tamamı ortadan kaldırıldı." diye konuştu.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) Genel Sekreteri ile Paris'te yaptığı görüşmeye değinen Özer, şunları kaydetti:
"Türkiye'de eğitim alanındaki gelişmeleri büyük bir başarı hikayesi olarak bize sundular. 'Gerçekten çok büyük iş başardınız. Özellikle kız çocuklarının okullaşma oranlarında büyük artış var. Eğitimde fırsat eşitliğinde çok önemli noktalara doğru gidiyor Türkiye.' dediler. Biz ayrıldıktan sonra da sosyal medya paylaşımında, 'Türkiye eğitimde büyük işler başarıyor. Bu sadece Türkiye'de kalmamalı, diğer ülkelere de ilham vermelidir.' dedi.
OECD Genel Sekreteri bunu söylerken, dahili bedhahlarımız, bu ülkenin insanlarının bir şeyi başarabilme ihtimallerinin olmadığı şeklinde, oryantalist bakışla başarabilme duygusunu sürekli kemirmek için çırpınıyorlar. Boşuna çırpınmasınlar. Bu ülke devletiyle milletiyle el ele vererek ne zorluklardan geçtiyse ne başarı hikayeleri oluşturduysa çok daha büyük başarı hikayeleri oluşturacaktır."
– Mesleki eğitimde kalite ve üretim kapasitesine yönelik çalışmalar
Mesleki eğitimin, tüm ülkelerin güçlendirmek için büyük önem verdiği eğitim türlerinden olduğuna dikkati çeken Özer, dünyanın akademik başarı gösteren öğrencileri mesleki eğitimle buluşturabilme mekanizmalarını üretmeye çalıştığını vurguladı.
Özer, geçmişte Türkiye'de bunun tam tersine bir anlayışla üretilen kat sayı uygulamasını eleştirerek, şunları söyledi:
"'Akademik olarak başarılı öğrencileri mesleki eğitimden nasıl uzaklaştırabiliriz, bunu nasıl hızlandırabiliriz?' Dünya trendinin tam tersini yapıyoruz çünkü hayatımız hep toplumsal mühendislik projeleriyle gerçekleşiyordu bu ülkede. Yaptık da ne oldu? Akademik başarısı olan öğrenciler meslek liselerinden uzaklaştılar. Hiçbir yere yerleşemeyen zorunlu olarak gittiği destinasyon oldu meslek liseleri. Okullar arası başarı farkı tarihinde olmadığı kadar çarpıcı hale geldi."
Bakanlık olarak gece gündüz demeden mesleki eğitimi güçlendirmek için çalıştıklarının altını çizen Özer, bu kapsamda özel sektörü ve iş verenleri mesleki eğitimin içine dahil ettiklerini anlattı.
Özer, mesleki üretim kapasitesini bu yıl 1,5 milyar liraya ulaştırmayı hedeflediklerini aktararak, şöyle konuştu:
"Mesleki eğitimde üretim kapasitesini fikri mülkiyetle taçlandırdık. Bir yandan patent, faydalı model, marka tasarım üretimiyle iç içe geçirmeye başladık. Biz bu adımlara atarken Bakanlığın geçmişteki fikri mülkiyet çalışmalarına baktık. 10 yılda Bakanlığa bağlı okullarda alınan tescil sayısı 29. Mesleki eğitimdeki tescil sayılarını artırmak için bilim sağlık merkezlerinde, tüm okullarımızda, Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğüne bağla halk eğitim merkezlerinde, olgunlaşma enstitülerinde seferberlik ilan edince, başarılardan sonra 2022 hedefimiz 7 bin 500 tescil almaktı. Bugün Milli Eğitim Bakanlığı yıl tamamlanmadan 7 bin 700 tescili almış bulunuyor."
Bakan Özer, 2022'de Mesleki Eğitim Kanunu'yla düzenlemeye gidildiğini aktararak, "Bugün ülke genelinde mesleki eğitim merkezlerindeki çırak-kalfa sayısı 600 bin 888. Yıl sonuna kadar hedefimiz, 1 milyon gencimizi mesleki eğitimle buluşturmak." dedi.
– "60 yıllık rüyayı gerçekleştirdik"
Özer, Bakanlık olarak yapacakları en büyük yatırımın öğretmenlere yönelik olduğunun altızı çizerek, şunları kaydetti:
"Okul temelli mesleki gelişim programını geliştirdik. Siz değerli yöneticilerin bulunduğu okullarda, öğretmenlerimiz hangi eğitim istiyorsa bütçesini biz vereceğiz. Yetmedi ikinci adımı attık. Türkiye'de eğitim alanındaki iyi uygulamaların yönetici ve öğretmenler tarafından görülmesini sağlamak için öğretmen ve yönetici mobilite programını geliştirdik. Aynı zamanda mesleki gelişim toplulukları ve öğretmen bilişim ağını geliştirerek dijital platform üzerinden öğretmenlerimize destek verdik.
Bakın bir senelik olaydan bahsediyoruz. 2020 yılında 1,2 milyon öğretmenimiz bu eğitimlerden yararlanmış. Öğretmen başına düşen eğitim saati 44. 2021'de yaptığımız hamlelerle 2,9 milyon sertifika verildi. Öğretmen başına eğitim saati 94 saate çıkarıldı. Son 10 yılın en büyük rakamlarına ulaşıldı. 2022 yılında hedefimiz, tüm öğretmenler başına minimum 120 saatlik eğitimin alınmasını sağlamak. Bunun için geçen yıl öğretmenlerin mesleki gelişiminde kullanılan 8,9 milyonluk bütçemizi, 292 milyona çıkardık, 35 kat arttırdık. Bunun 210 milyonunu sadece okullarda kullanacağız. Kişisel gelişim, liderlik yeteneklerinin güçlendirilmesiyle ilgili her türlü desteği vereceğiz. 292 milyonla da yetinmeyeceğiz, bunu 400-500 milyonlara da çıkaracağız."
Öğretmenlik Meslek Kanunu'yla ilgili "60 yıllık rüyayı gerçekleştirdiklerini" dile getiren Özer, emeği geçenlere teşekkür etti.
Özer, uzman ve başöğretmenlikle ilgili kariyer sistematiği geliştirdiklerine değinerek, küçük eğitimler ve basit sınavla süreci nihayetlendirip, öğretmenlerin özlük haklarında ciddi iyileşmeler sağlayacaklarını aktardı.
Bakan Özer, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sizlerden istirhamımız; aramıza kimseyi sokmamanız. Birlikte üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir problemin olmadığına inanıyoruz. Buraya gelmeden önce bakan yardımcılarımızla yaptığımız toplantıda dedik ki niye kamuoyunda sıkıntı var. Bakanlık olarak yardımcı olalım dedik çünkü ilk defa sınav yapılacak, belki öğretmenlerimiz tedirgin, soruların nasıl olacağını kestiremiyorlar. Gereksiz şekilde kaygılanıyorlar, bittiği zaman görecekler, 19 Kasım'daki sınavdan sonra görecekler. Eğitimler bittikten sonra örnek kitapçıklar yayınlamaya karar verdik ki nasıl bir çerçeve içinde uzman ve başöğretmenlik sınavının yapılacağını sizlere göstermiş olacağız. Eylül ayı içinde yayınlayacağız inşallah. Kıymetli arkadaşlar, bizler sizlerin hizmetkarıyız."
Toplantıya, Vali Çetin Oktay Kaldırım, AK Parti Sakarya milletvekilleri Recep Uncuoğlu ve Çiğdem Erdoğan Atabek, Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, İl Milli Eğitim Müdürü Ebubekir Sıddık Savaşçı, bakan yardımcıları ve kurum müdürleri katıldı.