ANKARA (AA) – Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, terörle mücadele operasyonları kapsamında bu yıl başından itibaren 2 bin 226 teröristin etkisiz hale getirildiğini bildirdi.
AAtölye'de Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Bakan Akar, gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Akar, Ukrayna'da bekleyen A400M uçakların emniyetli şekilde ülkeye dönüşü konusunda gelişme olup olmadığına ilişkin soru üzerine, Türk uçaklarının da 23 Şubat saat 23.00'de bölgeye insani yardım için gittiğini hatırlatarak malzemeleri indirirken hava sahasının kapatılması dolayısıyla Ukrayna'da kaldıklarını anlattı. Mürettebatın sağlıklı şekilde beklediğini belirten Akar, şöyle konuştu:
"Zaman zaman onları değiştirdik. Uçaklarımızın bakımı, ikmali tamamen yapıldı. Bu konuda Ukrayna'ya da teşekkür ediyoruz. Onlar da ellerinden geldiğince uçaklarımızın emniyetli şekilde Borispol Havaalanı'nda kalması için ellerinden gelen desteği gösterdiler. Burada yaptığımız bu insani yardımdan dolayı ortaya çıkan bu durumu bir an önce düzeltmek için hem Rusya hem de Ukrayna'da temaslarımız sürüyor. Oradaki savaş şartlarından dolayı uçaklarımız kalktığında, herhangi kontrol edilemeyen birtakım gruplar provokasyon amaçlı bir girişim olabilir endişesinden dolayı, biz emniyette olması bakımından sükunetle temaslarımızı sürdürüyoruz. En müsait zamanda derhal uçaklarımızı alacak durumdayız. Önümüzdeki günlerde bunun da gerçekleşmesi son derece mümkün görülüyor, temennimiz budur, temaslarımızı sürdürüyoruz."
– "Kimsenin toprağında gözümüz yok"
Akar, nisan ayında başlatılan Pençe-Kilit operasyonunda son durumun ne olduğu, bu operasyonların terör örgütüne verdiği zararlar ve Pençe-Kilit'in Kandil'i de içine alacak şekilde genişletilmesinin gündemlerinde olup olmadığına ilişkin soruya, hiçbir terörist ve zaman-mekan ayrımı yapmaksızın terörle mücadele yürüttüklerini söyledi.
Türkiye'nin terörle mücadelesinin çok iyi anlaşılması gerektiğine işaret eden Akar, bu konunun bazı çarpıtmalara maruz kaldığını söyledi. Yapılan operasyonlarda terörle mücadele konusunda tek amaçlarının ülke ve vatandaşların güvenliğinin sağlanması olduğunun altını çizen Akar, şöyle konuştu:
"Bunun herkes tarafından bilinmesi ve bunu da meşru müdafaa esasları prensipleri kapsamında gerçekleştiriyoruz. Bizim komşularımızın başta Irak ve Suriye olmak üzere sınırlarına, egemenlik haklarına saygımız sonsuz. Kimsenin toprağında gözümüz yok. Bütün ülkelerin, komşularımızın toprak bütünlüğüne son derece saygılıyız. Bizim tek hedefimiz var, tabii bu terörle mücadele. Terörle mücadelenin aynı zamanda komşularımızın da lehine olduğunu herkesin görmesi lazım. Eğer başka niyetleri yoksa bakan kişilerin, Irak'ta, Suriye'de terörle mücadele etmemizin aynı zamanda Irak'ın da Suriye'nin de yararına olduğunun herkesin bilmesi, görmesi lazım. Buradaki hedeflerimiz konusunda ise terörist nerede, bizim hedefimiz orası. Yani temel prensip bu. Biz teröristlerin peşindeyiz."
Teröristleri etkisiz hale getirmek için mücadeleyi sürdürürken, masum sivillere, çevreye, tarihi, dini, kültürel yapılara karşı son derece hassas olduklarını vurgulayan Akar, şunları kaydetti:
"Bizim özellikle bu 24 Temmuz 2015'ten beri yaptığımız operasyonlara bakıldığında ister çukur operasyonları isterse Suriye'nin kuzeyine, Irak kuzeyine yapılan operasyonda bu ilkenin son derece hassas bir şekilde uygulandığını da bilenler, görenler, herkes bunun şahididir. Burada diğer önemli konulardan biri de herhangi şekilde bu teröristlerin dışında hedefimiz asla söz konusu değil. Türkler, Kürtler, Araplar, Aleviler, bunlar hepsi kardeş. Bizim bunlara karşı hiçbir şekilde din, dil, ırk ayrımı yaparak, etnik ayrım yapmak suretiyle herhangi bir hedef almamız asla söz konusu değil. Bizim tek hedefimiz teröristler. Bunu herkes tarafından iyi anlaşılması lazım."
Akar, tüm etnik grupların güvenliğine çok büyük önem verdiklerinin de altını çizerek "Cumhurbaşkanı'mızın da direktiflerinde, talimatlarında belirttikleri gibi bizim yeni konseptimiz, terörü, teröristi kaynağında etkisiz hale getirmek. Bunun için çalışıyoruz. Taarruzi bir anlayışla, artan bir şiddetle, artan bir tempoda. Yani herhangi bir şekilde terördeki çöküşü gördükten sonra bizde bir yavaşlama söz konusu değil. En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar aynı tertip ve düzende biz mücadelemizi sürdüreceğiz." dedi.
– "Toplam 35 bin 495 terörist etkisiz getirildi"
Akar, çözüm süreci bittikten sonra 24 Temmuz 2015'ten itibaren toplam 35 bin 495 teröristin yurt içinde ve sınır ötesinde etkisiz hale getirildiğini bildirerek "1 Ocak 2022'den itibaren baktığımızda da 2 bin 226 terörist etkisiz hale getirilmiş bulunmakta. Şimdi burada bugüne kadar herhangi bir şekilde şu veya bu sebepten dolayı Mehmetçiğin girmediği, çıkmadığı yerler söz konusu ediliyordu. Şu anda Mehmetçiğin girmediği, giremeyeceği bir yer yok. Bizim buradaki temel prensibimiz en son terörist etkisiz hale getirilmek suretiyle asil milletimizi 40 yıldan beri başımıza musallat olan bu terör belasından kurtarmak. Yaptığımız çalışma bundan ibarettir." diye konuştu.
Mehmetçiğin zor iklim, arazi koşullarına rağmen üstün bir moral ve motivasyonla vatan, millet, Cumhuriyet, bayrak için görev yapma duygusuyla, "ölürsem şehit kalırsam gazi" anlayışıyla büyük mücadele verdiğini vurgulayan Akar, "İnşallah bunu başaracağız." dedi.
Pençe-Kilit operasyonuyla Irak'la olan hudutların emniyetinin sağlanacağını anlatan Akar, bunun da yoğun bir şekilde devam ettiğini söyledi.
– "Terör örgütünde ciddi bir çöküş var"
Zap bölgesinde çok sayıda mağara, iniş-çıkış bulunduğunu, arazinin sarp olduğunu dile getiren Akar, 3-5 katlı mağaralar bulunduğunu ve önlerinin tuzaklandığını ifade etti. Burada diğer bölgelerin 5-6 katı el yapımı patlayıcı olduğunu belirten Akar, şöyle konuştu:
"Bunlara karşı büyük bir kahramanlıkla mücadelemiz devam ediyor. Şu anda bu bölgede 301 terörist etkisiz hale getirilmiş bulunmakta ve gerçekten orada sayılar çok fazla 400 civarında mağara, in, sığınak, barınak var. Bunların hepsi tek tek temizlenmek durumunda. El yapımı patlayıcı olasılığı, orada birtakım tuzakların olma ihtimaline karşı tedbirli olmak kaydıyla… Binlerce el yapımı patlayıcı, dağ, taş, el yapımı patlayıcı, 1500 civarında da el yapımı patlayıcı ele geçirildi, etkisiz hale getirildi. Maalesef bazıları kontrolsüz patlamak suretiyle oradaki kahraman silah arkadaşlarımızın şahadetine sebep oldu. Buradaki bu terör yuvalarına tek tek girmek mecburiyetimiz var. Bunları tek tek temizlemek mecburiyetimiz, bunu yapıyoruz. Şimdi şu anda ister açık kaynaklar olsun ister istihbari bilgiler olsun, ister yüz yüze yapılan birtakım görüşmeler olsun, bizim istihbarat kurumlarımızdan gelen bilgiler olsun, terör örgütünde ciddi bir çöküş var, bunu görmek lazım. Fakat burada dediğim gibi bu çöküş bizi hiçbir şekilde rehavete sevk etmeyecek, biz aynı tertip ve düzenle mücadelemizi sürdürüyoruz. Elebaşlarının açıklamaları dahil büyük bir çaresizlik içindeler. Çaresizliğin en önemli göstergesi de bunlar. Açıkça teröristlere talimat veriyorlar, sivil hedeflere yöneltiyorlar. 'Otelleri yakın.' diyorlar, 'Sivil hedefleri vurun.' diyorlar. 'Saldırın,', 'Ormanları yakın.' diyorlar, hiçbir ahlaka sığmayacak, teröristliğin artık en böyle alçak işlerini yapar hale, düşünür hale geldiler. Bunu da çöküşün en önemli göstergesi olarak görüyoruz. Teröristlerin şu anda elebaşları başta olmak üzere hiçbiri iki gece aynı yerde yatmıyor ve hiçbiri güvende değil, bunun farkındalar. Mehmetçiğin nefesi bu teröristlerin ensesinde. Ve biz bu mücadelemizi en son terörist etkisiz getirinceye kadar kim destek verirse versin, arkalarında gelecek ne olursa olsun bu terörü bitirmekte kararlıyız."
Akar, dost ve müttefik ülkelerin de bu konuya yaklaşımlarını gözden geçirmelerini, tarafsız ve objektif olmalarını beklediklerine işaret ederek "Teröristler arasında ayrım yapmamalarını bekliyoruz. Çünkü bizim yaptığımız bu mücadele aynı zamanda NATO'nun da Avrupa'nın da Avrupa Birliği'nin de teröre karşı durduğu en son engel. Bunu da görmeleri lazım." dedi.
Akar, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Tahran ziyaretinden bir gün sonra Duhok'ta sivillere yönelik saldırı oldu. Irak makamları ve terör örgütüne müzahir organlar saldırıyla ilgili Türkiye'yi suçladı. Duhok'ta tam olarak ne oldu? Saldırıyı kim gerçekleştirdi? Elinizdeki bulgular ne söylüyor?" şeklindeki soruyu yanıtlerken terörle mücadele ederken siviller, çevre, tarihi, dini, kültürel yapıların kendileri için dokunulmaz olduğunu yineledi.
Zaho'daki olayda hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara da acil şifalar dileyen Akar, olayın başlangıcından itibaren Iraklılarla temaslarını sürdürdüklerini belirtti. Irak makamlarına sağlık, tahliye dahil herhangi bir ihtiyaçları olmaları durumunda yardımcı olacaklarını ilettiklerini anlatan Akar, şöyle konuştu:
"Gerçeğin ortaya çıkması için kendileriyle her türlü iş birliğini yapmaya hazır olduğumuzu söyledik. Dolayısıyla oradaki münasebetlerimizi devam ettiriyoruz. Fakat onun hemen akabinde Musul Konsolosluğumuza yapılan saldırı, bir turnusol kağıdı gibi kimin sivil hedeflere yönelebildiğini, kimin alçakça, tamamen sivil, silahsız, masum insanlara ateş edebildiğini, saldırabildiğini de bizim bu tezlerimizi ispatlarcasına maalesef böyle bir olayla karşılaştık. Hatırlayın geçmişi, yani kundaktaki bebeklere kurşun sıkan alçak sürüsünden bahsediyoruz. Dolayısıyla bu Zaho'daki olayı da bunların nasıl yapıldığını herkesin görmesi, anlaması lazım. Burada bizim yaptığımız mücadelenin sadece bizim için değil, Türkiye'nin sınırları ve halkı için değil, aynı zamanda Iraklı kardeşlerimizin de güvenliğine büyük katkı sağlayacağını da herkesin görmesi lazım."
Akar, buranın terör örgütlerinden kurtulması bakımından Iraklılara her türlü iş birliğine hazır olduklarını söylediklerini ve söylemeye devam ettiklerini de kaydetti.
(Sürecek)