İSTANBUL (AA) – Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümünden Prof. Dr. Erkan Soylu, burun estetiğinde "ideal yüz" olarak tanımlanan ifadenin kişiye özel hazırlanması gerektiğini belirtti.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamada Prof. Dr. Soylu, burun estetiği ameliyatlarına ilişkin bilgi verdi.
Soylu, rinoplasti kitaplarında "ideal yüz" olarak tanımlanan bir ifadenin bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Rinoplasti kitaplarında ideal yüz ölçüleri olarak birçok tanım bulunur. Bunlar karşıdan bakışta, yüzün en dış noktaları, gözün iç ve dış noktalarından geçen vertikal düzlemlerin yüzü beş eşit parçaya böleceği, saç çizgisi, burun kökü ve burun tabanından geçen horizontal çizgilerin yüzü enlemesine üç eşit parçaya bölmesi gerektiği, burun tabanının iki göz arası mesafeye eşit olması gerektiği gibi tanımlamalardır. Burada tartışılacak konu ‘ideal yüz’ ölçülerinin doğru olup olmadığı değildir. Geniş bir rinoplasti serisi olan biri olarak söylemem gerekir ki toplumda yüzü bu ölçülere uyan hasta sayısı eser miktardadır. Yani gerçek hasta popülasyonunda bu ölçüler yoktur. Dolayısıyla ideal yüz olarak tanımlanan ölçüler aslında ütopiktir. Bizim ameliyat ettiğimiz hastaların yüzleri bu şekilde değildir. Yüz yapısı kişinin fiziksel görünümünü belirleyen en önemli unsurdur ve herkesin kendisine özel ve farklıdır. Dolayısıyla tartışma konusu gerçek yaşamda bu tanımlanan ölçülerin olmayışıdır."
– "Her burun kişiye özel ve farklı olmalı"
Hastanın burnunu ideal yüz diye tanımlanan ölçülere göre mi yoksa hastanın kendi yüzüne göre mi yapılması gerektiği konusuna değinen Prof. Dr. Soylu, "Hastanın baştan aşağı bütün yüzünü değiştiremeyeceğimize göre elbette hastanın yüzüyle uyumlu burnu yapmalıyız. Burun yüzün ortasında ve yüz görünümünü büyük ölçüde etkileyen bir organdır. Hastanın yüzüyle uyumsuz bir burun yapıldığında, kara tahtanın üzerindeki bütün yazıları siler gibi hastanın yüzü tamamıyla değişir ve başkalaşır." ifadelerini kullandı.
Geçmişte bu şekilde sonuçlar arzulanmış olsa da modern rinoplastide hastanın burnunu estetik ve fonksiyonel olarak iyileştirirken yüz ifadesini koruyup katkıda bulunmanın esas olduğunu vurgulayan Soylu, şunları bildirdi:
"Dolayısıyla hastanın yüz özelliklerini göz önünde bulundurmaksızın cerrahın burun tabanlarını tüm hastalarda iki göz arası mesafeye eşitlemeye çalışması, burun uzunluğunu alın mesafesine eşitlemeye çalışması gibi yaklaşımlar büyük hatadır. Her hastanın burnu kendi yüzüyle uyumlu yapılmalıdır. Bütün yüzlere aynı burnu yapmaya çalışmak nasıl hatalıysa, her burnu ‘ideal yüz’ diye tanımlanan ölçülere uygun yapmaya çalışmak da aynı derecede hatalıdır. Sonuç olarak söylemem gerekir ki bazı kitaplarda yer alan ‘ideal yüz’ tanımlamaları tümüyle ütopiktir. Her yüz kendine özeldir ve üzerinde yapılacak burun da kendine özel ve farklı olmalıdır."