NİĞDE (AA) – Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Rüzgarı Türkiye'de de esen 'beyaz göç' bundan sonra muhtemelen geri dönüşlerle anılacak.” dedi.
Çeşitli programlara katılmak için Niğde'ye gelen Koca, Dışarı Camisi'nde cuma namazını kıldı, çıkışta vatandaşlarla sohbet edip fotoğraf çektirdi.
Daha sonra esnafı ziyaret eden Koca, ikram edilen çayı içerek esnafla sohbet etti.
Bir tatlıcıdan aldığı tatlıları vatandaşlara ikram eden Koca, sokakta darbuka çalan bir kişiyi de dinledi.
Çocuklara oyuncak hediye eden Koca, daha sonra Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesinde düzenlenen “Tıp öğrencileri buluşması” programına katıldı.
Bakan Koca, burada yaptığı konuşmada, üniversite eğitimini hayat düzlüğüne varmadan önce aşılacak “son tepe” olarak niteleyerek, elde edilen kazanımların, hayat boyunca davranışları şekillendiren, adeta başarı potansiyelini belgeleyen imzalar gibi olduğunu söyledi.
Tıp eğitiminin özel bir dünya görüşüne, insan mucizesi önündeki deneyimden gelen bir mütevazılığa, bilgeliğe hazırladığına dikkati çeken Koca, şunları kaydetti:
“Bu yıl Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nda tıp kontenjanı 18 bin 49, diş hekimliği kontenjanı 9 bin 88, hemşirelik kontenjanı 17 bin 529, ebelik kontenjanı 4 bin 365'ti. Yüksek kontenjana rağmen hekim sayımız ancak 200 bine yaklaşabildi. Bazı ülkelerle kıyasladığımızda oldukça gerilerdeyiz. Uzman açığımızsa oldukça fazla. Bunun için TUS kontenjanlarını artırdığımız gibi, sınavın daha sık yapılmasını da sağladık. TUS sorularının gittikçe artan oranda çekirdek eğitim müfredatı kapsamından olmasını sağlayarak fakülte eğitiminin önemini artırmak istedik. Bir yandan da TUS kurslarıyla teşvik edilen ezberciliği önlemeye çalıştık.”
– “6 yıl çalışan her sağlık çalışanı bir yıl fazla çalışmış sayıldı”
Sağlık sisteminin zaman içinde bir sorun sarmalı oluşturmaya başladığına, salgın sonrasında artan hizmet talebiyle sorunların büyüme eğilimi gösterdiğine değinen Koca, şöyle devam etti:
“Bu gidişata karşı gerekli çözüm politikalarını üretmeye başlamıştık. Salgın koşulları hem bu politikaların geliştirilmesine hem de sorunların büyümesine yol açtı. Daha sonra ise Sayın Cumhurbaşkanımızın konuyu bizzat sahiplenmesi ile sağlık çalışanlarımızın sorunlarının giderilmesi yönünde gerekli adımlar atıldığına meslektaşlarımız yakından şahit oldu. İlk olarak, sağlık çalışanlarımızın mesleki yükünün ağırlığına binaen, fiili hizmet zammı yapıldı. 6 yıl çalışan her sağlık çalışanı bir yıl fazla çalışmış sayıldı. Doktorların emekliliği ile ilgili iyileştirmeler yapılmasını sağladık. Bir katsayıya bağlı olarak emeklilikte de ek ödeme verilmesini sağlayan kanuni düzenleme gerçekleştirdik.
Pandemi şartlarında hekimlerimiz örnek insan modeline dönüşmüş, ardındansa bu örnek insan bambaşka şartlar içinde algılanmaya başlanmıştı. Doğrusu sorunlarımızı çözümlere katkısı olmayacak insanlara gereğinden fazla yansıttık. Kadim kültürümüzden miras olarak aldığımız hekimliğe sırt çevirme eğilimi bence eleştiri konusudur. Hak arama amacıyla üretilen bazı söylemlerin suistimale açık derecede yanlışlığı, hekimliğin itibarını koruyucu özellikten yoksun olması, sosyal medyanın da etkisiyle vatandaşlarımız gözünde hekimleri ve sağlık çalışanlarını bir tür eğitimli işçi statüsüne koydu. Bu imajın tehlikesi izaha ihtiyaç duymayacak kadar açıktır.”
– Sağlık çalışanlarına şiddet suçlarının cezaları ağırlaştırıldı
Bakan Koca, dile getirilen sorunların tamamının bugün çözüldüğünü ve geriye dönüşü olmayacak şekilde aşıldığını vurgulayarak, şu bilgileri verdi:
“Hayata geçen 'Beyaz Reform' sağlıkta fiili şiddeti katalog suçlar arasına aldı, şiddet suçlarının cezaları ağırlaştırıldı, iyi hal indirimi kaldırıldı. Sağlık çalışanlarına dava tehdidinin önüne engel kondu. Özel sektörde çalışanlar dahil, tıbbi hatalı uygulama suçlamalarına karşı soruşturmalar, Mesleki Sorumluluk Kurulu'nun iznine tabi kılındı. Tıbbi hatalı uygulama nedeniyle tazminat ödeyen kamu kurumu, kasıtlı olarak mesleğin kötüye kullanıldığı yargı kararıyla kesinleşmedikçe ilgili sağlık çalışanına rücu etmeyecek.
Hem hasta hem doktor kamu güvencesi altına alındı. 3600 ek gösterge düzenlemesi bütün çalışanları kapsayacak şekilde genişletildi. Hekimlerin emekli maaşında 2008 sonrası işe girenleri de kapsayacak şekilde kalıcı artışlar gerçekleştirildi. Böylece, emekliliğe sayılacak kesintilerden beklenenden daha fazla bir iyileştirme elde etmiş olduk. Üniversiteler dahil, tüm sağlık çalışanlarının sabit ek ödemesi merkezi yönetim bütçesine aktarılarak maaşa eklendi. Performansa göre ek ödeme yönetmeliği yürürlükten kaldırıldı.”
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “Döner sermayeden ek ödeme vermeyen hastane kalmayacak” talimatıyla yeni düzenlemeyle tüm sağlık personelinin ek ödeme aldığını belirtti.
Sağlık çalışanlarını ödüllendirmeye ve teşvik etmeye dayalı bir ek ödeme modeline geçildiğini hatırlatan Koca, çalışanlara karşı birçok yeni hakların verildiğini aktardı.
– “Kamuda hekimlik yapmak artık bir ayrıcalık olacak”
Kovid-19'un sağlık sistemlerinin açıklarını, özellikle de hekim eksikliğini tüm dünyada ortaya koyduğuna işaret eden Bakan Koca, sözlerini şöyle tamamladı:
“Pek çok ülke kendini hekimler için adeta bir cennet gibi sunmaya çalıştı. Hekim göçü denilen bir olgu gündeme geldi. Rüzgarı Türkiye'de de esen 'beyaz göç' bundan sonra muhtemelen geri dönüşlerle anılacak. Beyaz Reform sayesinde bu psikoloji artık terk edilmiş durumdadır. Açıktan atama için talep açtığımızda 7 binden fazla hekim kamuya dönme talebini bildirdi. Şu anda yaklaşık 6 bin hekimin bu suretle atamasını yapıyoruz. Türk sağlık sisteminde kamuda hekimlik yapmak artık bir ayrıcalık olacak. Bu yıl ikinci dönem TUS Beyaz Reform sonrasındaki ilk sınavdı. Kamu ve üniversite hastanelerinde açılan 9 bin 425 kontenjana, uzman adayı 9 bin 326 hekim yerleşti. Yerleşme oranı yüzde 99. Uzmanlık eğitimi, itibarını her branşta yeniden kazandı. Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde açılan 4 bin 138 asistan kadrosunun tamamı, tüm branşlarda doldu.”
Program soru cevap bölümünün ardından sona erdi.