Kamuoyunda ‘Nurişler’ ya da ‘Karagümrük Çetesi’ olarak bilinen ve liderliğini Nuri Ergin’in yaptığı suç örgütü davasının görülmesine devam edildi. 36 sanığın yargılandığı davada savunma yapan ve hakkında 239 yıla kadar hapis cezası talep edilen Nuri Ergin, “Benim girdiğim dosyalarda 5-6 ölü olur.
Ben bu sanıklar ile yargılanmaktan utanç duyuyorum. Ben sadece ve sadece hasımlarımla savaşmakla mükellefim. Onlarla da savaşmışım, öldürmüşüm. Hasımlarımdan bir tek Alaattin Çakıcı kaldı. Onu da kapsamım dışına bıraktım” dedi.
Kamuoyunda ‘Nurişler’ ya da ‘Karagümrük Çetesi’ olarak bilinen ve liderliğini Nuri Ergin’in yaptığı suç örgütü davasının görülmesine devam edildi. Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Nuri Ergin ile bir kısım diğer tutuklu sanıklar SEGBİS sistemi ile hazır edildi. Duruşma salonunda bir kısım tutuklu sanıklar ile taraf avukatları da hazır bulundu. Duruşmada cumhuriyet savcısı tarafından sanıklar Altan Karaalioğlu ve Ercan Gündüz’ün tahliyeleri talep edildi.
Duruşmada söz verilen sanık Metehan Türbedar, “Benim Nuri Ergin ile ne bağlantım olabilir? Tutukluluk halimin devamına karar verin ama beni bu örgüt kisvesinden ne olur ayırın. Ben bir Yaşar Ecim’i vurdum. Vurmam gerektiğini düşündüm vurdum, eyvallah. Ama beni bu şahıslardan ayırın. Vereceğiniz her türlü cezaya razıyım” dedi.
SEGBİS ile duruşmaya bağlanan sanık Nuri Ergin ise, “Ben mahkeme heyetlerinin önüne çok çıktım. Ömrüm hayatım mahkeme koridorlarında geçti. Ben siz okurken gülmemek için elimi ısırıyorum saygısızlık olmasın diye. Ben bu zamana kadar çok suç işledim, çok cinayet işledim. Bir günden bir güne bunlar benim yanımda yer almış mı? Ben bu sanıklar ile yargılanmaktan utanç duyuyorum. Ben sadece ve sadece hasımlarımla savaşmakla mükellefim. Onlarla da savaşmışım, öldürmüşüm. Hasımlarımdan bir tek Alaattin Çakıcı kaldı. Onu da kapsamım dışına bıraktım. Bu arkadaşların hepsini toplayın havaya bir el ateş edeyim hepsi yere yatar. Bana neden bu komplo kuruluyor? Yapmadığım bir suçtan, tanımadığım adamlarla yargılanıyorum. Allah aşkına bir karar verin, bu dosyadan beni kurtarın. Benim girdiğim dosyalarda 5-6 ölü olur. Hukuk, adalet herkese lazımdır. Lütfen, ben artık çocuklarıma kavuşmak istiyorum. 30 sene 6 ay. Bıktım hapishaneden. Ben 19 senedir tek başıma yatıyorum. Torunlarıma kavuşmak istiyorum. Ben heyetinizden tutuklu sanıkların tahliyesini, benim de beraatımı istiyorum” dedi.
Diğer sanıklar da tahliyelerini ve beraatlarını talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, dinlenilmeyen tanıkların bir sonraki celse dinlenilmesine karar verdi. Mahkeme tutuklu sanıklar Altan Karaalioğlu ve Ercan Gündüz’ün adli kontrol şartıyla tahliyelerine hükmederek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan 198 sayfalık iddianamede, 5 kişi mağdur, 9 kişi müşteki, aralarında Nuri Ergin’in de bulunduğu 36 kişi ise sanık olarak yer almıştı. İddianamede başlangıç olarak kabul edilen olayın 2019 yılında yaşandığı aktarılmıştı. 2019 yılında Erzurumspor Kulübü ile yapılan futbol müsabakasında Erzurumspor taraftarlarının “Nuri Ergin” diye tezahürat yaptığı ancak Karagümrük Spor Kulübü taraftarının bu tezahüratı yapmadığı iddianamede belirtilmişti. İddianamede örgüt lideri Nuri Ergin’in cezaevine yasadışı yollarla soktuğu telefon ile birilerini arayarak “Ben ömrümü Karagümrük’e verdim, bu kadar ceza yattım, Erzurumlular “Nuriş” diye bağırır da Karagümrüklüler nasıl bağırmaz, onlara söyle hepsini öldüreceğim” dediği ve spor kulübü başkanı Yaşar Ecim ve kulübün yönetimindeki kişileri tehdit ettiği aktarılmıştı. Telefon görüşmesinden sonra Fatih Karagümrük Spor Kulübü’nün eski başkanı Yaşar Ecim’in 12 Eylül 2020’de Beylikdüzü’nde bir mekan çıkışında silahlı saldırıya uğradığı ve bacağından yaralandığı iddianamede kaydedilmişti. İddianamede kamuoyunda Nurişler, Nuriş Kardeşler veya Karagümrük Çetesi olarak bilinen ve halen cezaevinde olan Nuri Ergin ile Vedat Ergin’in yanı sıra kardeşleri olan Nejat Ergin, Zeynel Ergin ve Soner Ergin’in bir araya gelerek organize bir suç örgütü oluşturdukları ve cezaevinde bulunan örgüt lideri Nuri Ergin’in telefon ile dışarıda bulunan adamları üzerinden talimatlar vererek eylemlerini sürdürdüğü belirtilmişti. İddianamede söz konusu suç örgütünün eylemlerinin 1990’lı yılların başlarında görüldüğü ve bu yıllarda semt, hal ve pazar esnafını haraca bağladıkları, kendilerine haraç vermeyen iş adamlarının dükkanlarını kurşunladıkları, husumetlilerine karşı yaralama, öldürme hatta bombalamaya kadar varan eylemlerde bulundukları kaydedilmişti. Örgütün finansının kumar oynatmak, uyuşturucu madde ticareti gibi yasadışı yollarla sağlandığı da iddianamede açıklanmıştı. Nuri Ergin hakkında ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’, ‘tasarlayarak öldürmeye teşebbüs’, ‘2 kez olası kastla yaralama’, ‘3 kez nitelikli yağmaya teşebbüs’, ‘6 kez ruhsatsız silah bulundurma’, ‘şantaj’, ‘özel hayatın gizliliğini ihlal’, ‘3 kez genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması’, ‘2 kez nitelikli kasten yaralama’, ‘2 kez mala zarar verme’, ‘2 kez nitelikli yağma’, ‘tehdit’, ‘2 kez kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs’, ‘nitelikli dolandırıcılık’, ‘izinsiz olarak ateşli silah ve mermileri ülkeye sokma, imal etme, nakletme, satma’ ve ‘infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak’ suçlarından toplam 239 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep edilmişti.