Tasarladıkları el sanatları ile kentin kültür ve sanatına katkı sağlayan Eskişehirli sanatkârlar, hem tezgâhlarındaki ürünleri, hem de kent halkının sanata olan merakını anlattılar.
Eskişehir’de sanatkârlık yaparak geçimini idame ettiren vatandaşlar, Tepebaşı Belediyesi Özdilek Sanat ve Kültür Merkezi’nde ürettikleri el emeği ürünlerini sanatseverlerin beğenisine sunmaya devam ediyor. Pandemi öncesi çeşitli meslekler yaptıklarını belirten sanatçılar hem tasarılarından bahsettiler, hem de kent halkının kültür ve sanata olan bakış açısını değerlendirdiler.
“Çiçeklerin tasarlanıp satılması popülerleşti”
Atölyesinde saatlerce emek vererek yaptığı çiçek tasarımlarını tezgâhında sergileyen Ayşe Aktuna Mangaltepe, Eskişehir’in modern bir kent olduğunu, kendilerinin de tasarladıkları ürünlerle şehre katkı sağladıklarını anlattı. 16 yıl boyunca aktif bir şekilde İngilizce öğretmenliği yaptığını söyleyen Mangaltepe, “Pandemiyle birlikte öğretmenlik mesleğime ara verdim ve gerekli eğitimleri aldıktan sonra çiçekler tasarlamaya başladım. Yaz döneminden beri bu işle meşgulüm. Atölyemde çiçek üretimleri gerçekleştirip sergi ve panayırlarda satış yapıyorum. Eskişehirlilerin ilgisi oldukça güzel çünkü canlı çiçeklerle kuru bitkiler tasarlıyorum. Özellikle özel günlerde insanlar birbirlerine çiçek hediye etmeyi seviyor ve bu durum Türkiye’de bir kültür olduğu için git gide çiçeklerin tasarlanıp satılması popülerleşti. Çok fazla sipariş alıyoruz ve tabi ki bizler de memnun oluyoruz” dedi.
“Modern demek sadece binası ve mimarisi ile değildir”
Eskişehir’e bir Avrupa kenti denildiğini vurgulayan Mangaltepe, “Modern demek sadece binası ve mimarisiyle değildir. Burası sanat, tiyatro ve kültürel bazdaki etkinlikleriyle de iç içe olan bir kent. Tasarladığımız ürünlerle sanata ve kentimize destek vermeye çalışıyoruz. Açıkçası kendimizi bu konuda çok şanslı hissediyoruz” diye anlattı.
“Çizimlerimi tekstil malzemelerine basmak istiyorum”
Eskişehir’e yaklaşık 2 yıl önce taşındığını anlatan 45 yaşındaki ressam Aytaç Merkez ise, “Resim yapmakla meşgulüm fakat bunun haricinde sanatımı daha farklı objelerle uyarlamayı başardım. Genellikle zeytin ağacının üzerine minik soyut resimler yapıp takı haline dönüştürüyorum. Deniz kenarından topladığım cam, kabuk ve kuru ahşap parçalarından ürünlerimi geliştiriyorum. Bu sene çizimleri baskılandırma aşamasına geldim ve onları tekstil malzemelerine basmak istiyorum. İlk etapta tişört çanta ve kırlent olarak baskılandırdım” diye ifade etti.
“Bu meşgaleler insanların yaşantısına ve psikolojisine iyi geliyor”
“Günümüzde herkes bir şeylerle uğraşıyor” diyen Merkez, “Özellikle pandemi sonrası el sanatlarına yönelim daha da arttı. Herkes kendi yetenekleri ölçüsünde tasarımlar üretiyor. Bu meşgaleler insanların yaşantısına ve psikolojisine iyi geliyor. Devam etmelerini tavsiye ediyorum” diyerek sözlerini sonlandırdı.