Liv Hospital Gaziantep Hematoloji ve Kök Hücre Nakil Uzmanı Doç. Dr. Ali Eser, plazmaferez olarak da bilinen “plazma değişimi’’ hakkında bilgilendirmede bulundu.
Yakın bir zamanda Mültipleks Skleroz (MS) hastalığı nedeniyle sağ gözde görme kaybı yaşayan bir hastaya plazmaferez tedavisi uyguladıklarını belirten Liv Hospital Gaziantep Hematoloji ve Kök Hücre Nakil Uzmanı Doç. Dr. Ali Eser, “Tedavi başlangıcında 30 cm olan görme mesafesi, 7 seans plazmaferez tedavisi sonunda 2 metreye kadar çıktı. Multiple Skleroz gibi tedavisi zor olan bir hastalıkta plazmaferez tedavisinin etkinliğini göstermesi açısından önemlidir’’ dedi.
Yakın bir zamanda Mültipleks Skleroz (MS) hastalığı nedeniyle sağ gözde görme kaybı yaşayan bir hastaya plazmaferez (plazma değişimi) tedavisi uyguladıklarını söyleyen Hematoloji ve Kök Hücre Nakil Uzmanı Doç. Dr. Ali Eser, “Tedavi başlangıcında 30 cm olan görme mesafesi 7 seans plazmaferez tedavisi sonunda 2 metreye kadar çıktı. Multiple Skleroz (MS hastalığı) gibi tedavisi zor olan bir hastalıkta plazmaferez tedavisinin etkinliğini göstermesi açısından önemlidir’’ şeklinde konuştu.
Plazmanın görevleri
Doç. Dr. Ali Eser, “Kan lökosit, eritrosit ve trombosit gibi hücreler ile kanın sıvı kısmı olan plazmadan oluşur. Plazmanın ana görevi besin, atık ürünler, antikorlar, pıhtılaşma proteinleri, hormonlar, vücudun sıvı dengesini korumaya yardımcı proteinler ve kan hücrelerini taşımaktır” ifadelerini kullandı.
Nörolojik hastalıklarda uygulanabilir
Doç. Dr. Eser, aferez işleminin ya da kan bileşenlerinin birbirinden ayrılarak trombosit ve eritrosit elde edilmesi ile yapılan işlemin, hematolojik, immunulojik ve nörolojik hastalıklarda plazma değişimi yoluyla hastalığa neden olan etkenlerin uzaklaştırılması amacıyla kullanıldığını söyledi. Doç. Dr. Ali Eser, “Aferez işlemi ile kan trombosit, eritrosit ve plazma bileşenlerine ayrıştırılarak trombosit, ertirosit süspansiyonları ve plazma elde edilir, ihtiyacı olan hastalara transfüze edilir. Bu işlem sağlıklı donörlerden yapılmaktadır. Ülkemizde hastalar için kan temininden sorumlu olan Kızılay bu yöntemle kan ürünleri elde etmekte ve ihtiyacı olan hastaların kan ürünlerini karşılamaktadır. Ayrıca yine bu yöntemle lösemi gibi hastalıklarda aşırı yükselen lökosit miktarlarının hastaya vereceği zarar fazla lökositlerin kandan uzaklaştırılmasıyla en aza indirilmektedir ve bu işleme lökoferez adı verilmektedir’’ açıklamasında bulundu.
Oto antikorların vücuttan uzaklaşmasını sağlar
Otoimmun hastalıklar kişinin kendi immün sisteminin kendi hücre ve dokularına karşı oluşturduğu oto antikorlar nedeniyle meydana geldiğini vurgulayan Doç. Dr. Ali Eser, “Bu oto antikorlar kan plazmasında taşınırlar. Plazmaferez işlemi sayesinde bu oto antikorları içeren plazma daha önce sağlıklı donörlerden toplanan plazma ile değiştirilerek oto antikorların vücuttan uzaklaştırılması sağlanır. Bu sayede hastalığın belirtilerinde azalma hatta tamamen iyileşme görülür. Trombotik trombositopeni purpura zamanında tedaviye başlanılmadığında yüzde 90 ölümcül bir kan hastalığıdır. Plazmaferez işlemi bu hastalıkta hayat kurtarıcıdır ve hastaların çoğunda tam şifa ile sonuçlanır. Lupus hastalığı gibi otoimmun hastalıklarda, Guillain-Barre (vücudun bağışıklık sisteminin sinirlere saldırdığı nadir bir hastalık) gibi nörolojik hastalıklarda, böbrek transplant reddini önlemede, Good pasture sendromu, Wegener granülamatozu (küçük ve orta çaplı damarların iltihabına bağlı olarak gelişen, kronik seyirli bir hastalık) gibi immünolojik hastalıklarda, mantar zehirlenmesi gibi durumlarda, Waldenstrom hastalığı gibi paraproteinemi durumlarında oldukça etkili bir tedavi yöntemidir” diye konuştu.