Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, toplu iş sözleşmesini imzaladıklarını belirterek, “En düşük işçi ücreti 7 bin 268 TL’ye çıkardık. İşçilerimizin günlük yevmiyelerini Haziran ayına göre yüzde 50 oranında artırdık. Toplu iş sözleşmemiz hayırlı olsun” dedi.
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinin 2022 Yılı Ağustos Ayı 2. Birleşim Toplantısı, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında gerçekleştirildi. Meclis Toplantısında idareden gelen 9, komisyonlara havale edilen 2, gündem dışı 1 olmak üzere 12 madde görüşüldü. Başkan Seçer, Büyükşehir Belediyesi ile MESKi’de toplu iş sözleşmesi imzalandığını belirterek, “Belediyemiz ile belediyemize bağlı MESKİ’DE toplu iş sözleşmemizi imzaladık. İşçilerimizin günlük yevmiyelerini haziran ayına göre yüzde 50 oranında artırdık. En düşük işçi ücretini de 7 bin 268 TL’ye çıkardık. Ne kadar yüksek ücret verilirse verilsin, hayat pahalılığı devam ettiği ve alım gücü düştüğü sürece ülkemizde ne yazık ki emeğiyle çalışan insanların yaşam standardı geriye doğru gidiyor. Bu gerçeğin de farkında olarak, işçilerimize 6 ayda bir enflasyon farkını da vereceğiz. Belediye olarak bir tarafta kamu kaynaklarını doğru şekilde halka hizmet olarak sunmak zorundayız ama bir taraftan da hizmetleri yapan belediye çalışanlarımızın haklarını vermek durumundayız” diye konuştu.
Kadrolu işçilerle ilgili de konuşan Seçer, “Bir de toplamda 850 civarında kadrolu işçimiz var. Onların durumunu da bir ek protokolle düzeltmek için, bu toplu sözleşmenin bitmesini bekliyorduk. Normalde onların sözleşmesi 2023 Mart ayında. Şimdi bu toplu sözleşmeden sonra bir referans çıktı karşımıza. Makul bir şey yapacağız” ifadelerini kullandı.
“Okan Merzeci ve 18. Cadde kesişimindeki noktada çalışmalarımızı başlattık”
Okan Merzeci ve 18. Cadde kesişimindeki noktada, dikenli yol olarak anılan bölgede trafiği rahatlatmak amacı taşıyan çalışmaları başlattıklarını duyuran Seçer, “8 Ağustos itibari ile orada çalışma başlattık. Bir tünel geçiş projelendirmiştik. Proje uzunluğu toplam 636 metre, kapalı kesit uzunluğu 56 metre olacak. Yapılan programa göre de 75 günde tamamlayacağız. Çünkü projemizin zamanında tamamlanması için önümüzdeki ay itibari ile okulların da açılacağını düşünürsek, arkadaşlarımız 24 saat esasına dayalı olarak çalışmalarını sürdürüyorlar” şeklinde konuştu.
Mezitli içme suyu şebeke hattı için kent adına sevindirici gelişmelerin olduğunun altını çizen Seçer, “Şehrimiz adına önemli, değerli ve sevindirici bir haber var. Mezitli İçme Suyu projesi için, Fransız Kalkınma Ajansı ile İller Bankası arasında Belediye Hizmetleri projesi 1 çerçevesinde sağlanan yatırım hibe desteği 17 milyon 150 bin avro tutarında ve buna ilişkin alt hibe anlaşması İller Bankası ile MESKİ arasında 1 Eylül 2020 tarihinde imzalanmıştı. Bu doğrultuda Mezitli İçme Suyu projesinin yapımına ait standart ihale dokümanları, teknik şartnameler ve yaklaşık maliyet çalışmaları tamamlandı. Fransız Kalkınma Ajansı tarafından ‘ihale dokümanı ve eklerine itiraz yoktur’ görüş yazısı MESKİ’ye 8 Ağustos tarihinde bildirildi. Yani her şey tamamlanmış oldu. Burada emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz” dedi.
Seçer’den yayladaki vatandaşlara su kullanımı konusunda çağrı
Hafta sonları özellikle yayla bölgelerindeki vatandaşlardan, su kesintisi ile ilgili şikayetlerin geldiğini belirten Seçer, “Aslında şikayet gelen bölgelerde yaptığımız içme suyu şebekeleri projeleri, tamamen oradaki nüfus yoğunluğu talepleri doğrultusunda ve teknik olarak doğru projeler. Ancak yaylalık bölgeler bayram günleri, tatil günleri, hafta sonları beklenenin çok üstünde misafir ağırladığı zaman sorunlar oluyor. Biz vatandaşlarımızdan şunu bekliyoruz. Hafta sonları en azından bahçe sulamasına ara versinler. Zaten yasal olarak MESKİ’nin vatandaşımıza sağladığı içme suyunu bahçe sulanması için kullanma hakları yok, yasal olarak bu mümkün değil” diye konuştu.
Seçer, sahil bölgelerinde, plajlarda yaşanan temizlik sorunu ile ilgili de yaptığı konuşmada, “Bu konu tıpkı yol şikayet ve taleplerinde olduğu gibi ilçe belediyeleri ile Büyükşehir Belediyesini ve diğer kurumları karşı karşıya getiriyor. Bizim TEKSİN çağrı merkezimize bu şikayetler geliyor. Burası sahil kenti ve 320 kilometre sahili olan bir kent. Burada deniz denetimine yetkilendirilmiş kurumlar var. Bir tanesi belli koordinatlar içinde Büyükşehir Belediyesi, diğeri Sahil Güvenlik ve genel anlamda da İl Çevre Müdürlüğü. Biz, kendi alanımız içerisinde çok sıkı denetim yapıyoruz ve çok yüksek de cezalar kesildiğini biliyorsunuz. Zaman zaman bunlar basına da yansıyor. Tabiri caizse hiç affetmiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Deniz kirliliği olması gerekenin çok üstünde”
Mersin’in kıyı şeridinde deniz kirliliğinin, olması gereken düzeyin çok üstünde olduğuna dikkat çeken Seçer, “Denizde gördüğünüz bütün deniz taşıtları bu kirliliğe neden olabiliyor, bu birincisi. İkincisi dereler vasıtasıyla karalardan evsel atıkların dere yoluyla denize ulaşmasından kaynaklı bir deniz kirliliği oluyor. Peki derelerin denetimi kime ait, yetki kime ait? Kurum belli, DSİ’nin. Dereler kirleniyorsa, bunun temizleme görevi kime ait? Çevre temizlik vergisi alan ilçe belediyelerine ait. Vergiyi MESKİ topluyor, ama ilçe belediyesinin hesabına yatırıyor. Şimdi görüyorum ki bu kirlilikleri kurumlar, maalesef görevini yapmak yerine birbirinin üzerine atma yönüne gidiyor. Bu da korkunç bir çevre kirliliği oluşturuyor. Biz Büyükşehir Belediyesi olarak ilçe belediyesi ile ya da DSİ ile iş birliğine hazırız. Bu atıkların denize ulaşmaması gerekiyor. Denize ulaştığı noktada bunların temizlenmesi de büyük bir sorun haline geliyor. Bu konuda dikkatinizi çekmek istiyorum” şeklinde konuştu.
Sahillerin halkın malı olduğuna vurgu yapan Seçer, “Peki, buranın sorumlulukları nerede? Mersin genelinde 48 plaj belirlemiş Çevre Bakanlığı. Demiş ki 39 tanesinin temizliği ve çöplerinin alınması ilçe belediyelerinin, 9 tanesinin temizliği ise Deniz Kızı Şirketi tarafından düzenli olarak yapılacaktır. Bizim kira ödeyip, plaj olarak Deniz Kızı Şirketi marifetiyle vatandaşın hizmetine sunduğumuz bölgeleri temizleme görevi Deniz Kızı Şirketi’ne ait. Ama diğer kalan 39 halk plajının temizleme görevi ilçe belediyelerinde. Herhalde bu yaptığımız değerlendirmeler bugün gelinen deniz kirliliği, kıyı kirliliği konusunun ne derece önemli olduğunu ve nerelerden kaynaklandığını açıklayan önemli açıklamalar olmuştur” dedi.
Vatandaşlardan Teksin’e ve Alo 185’e, Anamur ve Erdemli’deki işletmelerden gelen gürültü konusundaki şikayetleri de Meclis toplantısında dile getiren Seçer, “Anamur ve Erdemli sahil bölgelerinden yoğun şikayetler alıyoruz. Bu belediyelerin sınırları içerisinde canlı müzik izni belgeleri olmadan faaliyet gösteren işletmelerle ilgili bize şikayet geliyor. Oysa ki bu işletmeleri ilçe belediyeleri zorlayıp, izin belgelerini almalarını sağlamaları gerekiyor. İlçe belediyelerimizin buralara yasal işlem yapmaları gerekmektedir. Gerekirse vatandaşlarımızın huzuru için kapatma işlemleri uygulanmalıdır” diye konuştu.
“Hem farkındayız olayın hem de çözüm için çok gayret sarf ediyoruz”
Arıtma konusunda da çalışmalara devam ettiklerini belirten Seçer, sözlerini şöyle tamamladı: “Arıtma konusunu daha önce zaten gündeme getirdik. Ama zorluğumuz tamamen finansmanla ilgili. Şu an bizim en büyük sorun alanımız Limonlu. Orada kanalizasyonu İller Bankası yapmış, ama sistem çökmüş. Şimdi onu ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Geriden gelen bir sorun. Bizle hiçbir alakası yok. Silifke, finans sorunu. Atakent, Arkum, Atayurt o bölgeler tamamen finansmanla ilgili konular. Yine Yeşilovacık. Bakın biz orada finansman beklentisi olmadan ihaleye çıktık. 5 Ağustos’ta en son iki kez ihaleye çıkmışız. İhaleye giren olmadı. Şimdi bu fiyat dalgalanmaları, döviz kurları, insanların önünü görememe meselesi ve endişesi bizi sıkıntıya sokuyor. Finansman bulmakta zorlanıyorsun; varsın diyorsun öz kaynaklarla yaparız bir şeyler, bu sefer de yüklenici bulamıyoruz. Bunlar büyük paralar. Ama emin olabilirsiniz ki olayın hem farkındayız, hem de çözüm için çok gayret sarf ediyoruz.”