DOLAR 34,2158 0.03%
EURO 36,8090 0.09%
ALTIN 2.925,98 0,04
BITCOIN 2573387 5,14%
Yalova
12°

AÇIK

06:06

İMSAK'A KALAN SÜRE

Sıcak dalgalarının etkileri daha yeşil kentlerle azaltılabilir

ABONE OL
Kasım 9, 2022 11:15
Avatar
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İSTANBUL (AA) – DİLAN PAMUK – Uzmanlar, halk sağlığına yönelik en büyük tehditlerden olan sıcak dalgalarının etkilerinin en aza indirgenmesi için kentlerdeki beton ve asfalt yüzeylerin azaltılması ve yeşil alanların artırılması gerektiğini belirtiyor.

Yerel iklim koşullarının üzerinde seyreden, genelde nem ve basıncın eşlik ettiği uzun, sıcak hava dönemleri olarak tanımlanan sıcak dalgaları, bu yıl Avrupa kıtası başta olmak üzere geniş coğrafyalarda etkisini göstererek binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olurken, kuraklığı tırmandırıcı etkide bulunarak birçok nehir ve gölün kurumasında ve tarımsal verimin düşmesinde de rol oynadı.

Avrupa Komisyonunun verileri, Avrupa'da bu yıl temmuz ayında, geçen yıla kıyasla yüzde 15,8 daha fazla ölüm yaşandığını gösterirken, uzmanlar ölümlerdeki bu artışın sıcak dalgaları kaynaklı olabileceği üzerinde duruyor.

Sıcak dalgalarını "en ölümcül meteorolojik olay" şeklinde nitelendiren Dünya Meteoroloji Örgütünün (DMÖ) 2019 yılında yayımladığı Ölüm Oranları Atlası (Atlas of Mortality) raporuna göre, 1970 ile 2019 yılları arasında Avrupa’da en fazla ölüme neden olan ilk 10 afetin hepsini aşırı sıcak hava dalgaları oluşturdu ve 2003 ile 2015 yılları arasında 130 bine yakın kişi sıcak dalgaları nedeniyle hayatını kaybetti.

İklim değişikliğiyle mücadele etmek, sera gazı emisyonları ve iklim kaynaklı riskleri azaltarak kent sakinlerinin sağlığını korumak amacıyla farklı ülkelerden 97 kentin bir araya gelmesiyle oluşan C40 Şehirler İklim Liderliği Grubu tarafından 2018’de yayımlanan "İstemediğimiz Gelecek (Future We Don’t Want)" adlı rapor ise 350'den fazla şehirde 200 milyondan fazla insanın aşırı sıcak koşullarda, 3 aylık ortalaması en az 35 dereceye ulaşan sıcaklıklarda yaşadığını gösterdi.

Küresel kentsel nüfusun 1,4 milyar olduğu belirtilen araştırmada, kentlerde yaşayan insanların yüzde 14’ünün halihazırda aşırı sıcaklıklara maruz kaldığına dikkati çekildi.

– Hangi önlemler alınabilir?

Risk altında bulunan şehirlerin sıcak dalgaları ile mücadele edebilmeleri adına yapılabilecek çalışmaları AA muhabirine değerlendiren C40 Uyum Yürütme ve Su Başkanı Amanda Ikert, ısı tehlikesini azaltmak için kapsamlı bir uzun vadeli plan geliştirilmesi gerektiğini, kentlerde uygulanabilecek ısı azaltım çözümleri bulunduğunu söyledi.

Ikert, şöyle devam etti:

"Geleneksel bir şehrin yaklaşık yüzde 40’ını yol ve kaldırımlar kaplıyor ve bu yüzeylerin sıcaklıklarının yaz mevsiminde 65 dereceye kadar ulaşması, havayı ısıtan önemli bir faktör haline geliyor. Kaldırım ve yollar serinletilmelidir. Isı riskini azaltan daha yansıtıcı yüzeyler elde etmek için kaldırım ve yollarda daha açık renkli zemin seçenekleri kullanılabilir. Güçlendirilmiş çim zeminler gibi geçirgen kaldırımlar da nemin buharlaşması yoluyla zeminin serinletilmesine yardımcı olabilir."

Çatıların serinletilmesinin de yöntemlerden biri olduğuna dikkati çeken Ikert, çatıların, yansıtma özelliği yüksek, beyaz gibi açık renklere boyanabileceğini veya yansıtıcılığı yüksek kiremitler veya tahta kiremitlerle kaplanabileceğini ifade etti. Ikert, bu tür uygulamalarda binanın enerji kullanımının da yüzde 20 oranında azaltılabileceğinin altını çizdi.

Çatıların ve duvarların yeşillendirilmesinin de bir başka çözüm olduğunu vurgulayan Ikert, "Bir binanın çatısının veya duvarının bitki örtüsü ile kaplanması, ısıyı hapsedecek olan bina malzemelerini gölgede bırakır ve sıcaklığı düşürür." dedi.

Ağaçlandırma çalışmalarının ve kentsel bitki örtüsünün artırılmasının önemine değinen Ikert, "Zeminler ve etrafındaki yapılar için gölge oluşturarak şehri serinletmek için ağaçlar dikilmeli ve bakımı yapılmalıdır. Bitki örtüsü aynı zamanda sel riskini de azaltır. Yapay gölgeleme yapıları, kanopiler ve sprey parkları gibi su öğeleri tarzında alternatif gölgeleme ve serinletme yöntemleri oluşturulmalıdır." diye konuştu.

– "Sıcaklığı 3 dereceye kadar azaltmak mümkün"

Türkiye’de sıfır enerjili binaların yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalarda önde gelen sivil toplum örgütlerinden biri olan Sıfır Enerji ve Pasif Ev Derneği (SEPEV) Genel Sekreteri Yasemin Somuncu, enerji düzenleyicilerin ve şirketlerin, birçok ülkede, elektrik şebekelerinin sıcak hava dalgaları sırasında klimalardan gelen talebi karşılamak için yeterli gücü sağlayamayacağına dair uyarılar yayımlandığını hatırlattı.

Somuncu, kentsel ısı adası etkisinin temel nedeninin, kentsel tasarımda ağırlıklı olarak beton ve asfalt kullanılarak arazi yüzeylerinin değiştirilmesi olduğunu söyledi.

Kentsel ısı adasının binaların konforu ve enerji tüketimi üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğuna işaret eden Somuncu, "Hükümetler ve yerel yönetimler yeşil altyapılar, sokak bitki örtüsü veya yeşil kaldırımlar ve yeşil çatılar dahil olmak üzere kentsel ısı adası azaltma politikalarını uygulayarak, sıcak yaz günlerinde ortalama hava sıcaklığını 1 ila 3 derece azaltabilir." değerlendirmesinde bulundu.

– Sıcak havalarda evleri serin tutmak mümkün

Bireylerin de sıcak dalgaları sırasında evlerini serin tutmak için alabileceği önlemler bulunduğunu aktaran Somuncu, geleneksel Anadolu evlerinin bu önlemler açısından örnek teşkil ettiğini kaydetti.

Somuncu, "Öncelikle güneş kırıcıları, panjurları hızla hayatımıza tekrar sokmamız gerekiyor. En başta güney cephelerinde ve sonrasında da batı ve doğu cephelerinde. Kültürel miras değeri olan binalarımıza bakarak, panjurları günümüzün konfor şartlarına uygun olarak tekrar işlevsel hale getirebiliriz." görüşünü paylaştı.

Evlerin gece havalandırılmasının da serinletici önlemlerden biri olduğunu anlatan Somuncu, "Pencerelerimizin açılır kanatlarını farklı yönlerde açılır hale getirerek, serin havayı içeri alıp binanın duvarlarının günün belirli saatlerine kadar düşük ısıda kalmasını sağlayabiliriz." dedi.

Somuncu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Artık en süslü binalar değil, en verimli ve konforlu binalar makbul ve geleceğimiz bu binalarda yaşamaya bağlı. İklim krizinin sonucu olan devasa ölçekte orman yangınları, sel felaketleri bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de geçen yıldan bu yana ormanlarımızı, hayvanlarımızı, evlerimizi, doğup büyüdüğümüz yerleri bizlerden hızla koparıyor. Hava sıcaklığının sadece 1,5 derece daha artmasını önlemeye çalışırken karşılaştığımız felaketleri düşündüğümüzde, bizim faaliyetlerimizden artan sera gazı emisyonlarını azaltamazsak, ormansızlaşmaya neden olursak ve hava sıcaklığı 3 derece daha artarsa ne tür aşırı iklim olayları ile karşılaşacağımızın farkında mıyız?"

En az 10 karakter gerekli