Yozgat’ta, kış aylarının vazgeçilmez lezzetlerinden olan ve kan yapıcı özelliğiyle bilinen enerji deposu üzüm pekmezinin sofralara zahmetli yolculuğu sürüyor.
Sonbahar mevsimi ile birlikte bağbozumu gerçekleştirilen Yozgat’ta, kırsal kesimlerde yıllardır geleneksel yöntemlerle pekmez yapımı sürüyor. Yozgat’ın Çekerek ilçesinde vatandaşlar tarafından toplanılan üzümler, pekmez yolculuğu için birçok aşamadan geçiyor. Üzümler yıkandıktan sonra kil toprağının yer aldığı çuvallara dolduruluyor. Çuvalların çiğnenmesiyle çıkan üzüm suyu, bir saat kadar odun ateşinde kaynatıldıktan sonra dinlenmeye bırakılıyor. Ertesi gün odun ateşinde kaynatılarak kırmızı renk alan pekmez, daha sonra üstü örtülerek güneşte birkaç gün dinlenmeye bırakılıyor. Ardından kaplara konulan şifa kaynağı pekmez, sofralardaki yerini almaya hazır hale geliyor.
Yozgat’ta vatandaşlar şifa kaynağı olarak kış aylarında pekmezi tüketmeye devam ediyor.
Çekerek ilçesinin Seyit Ahmet Mahallesi’nde ikamet eden ve evinin bahçesinde pekmez yapan Fazlı Turan, “Pekmez yapıyoruz, üzümü bağdan kesiyoruz ve torbalara koyuyoruz. Toprak atıyoruz ve tahtanın üzerinde üzümü eziyoruz. Kaynatıyoruz ve pekmez yapıyoruz. Pekmezin gribe, soğuk algınlığına, iltihaba çok faydası var; çok güzel kan yapar kışın. Herkesin yemesini tavsiye ediyorum. Bu yıl 150 kilogram kadar pekmez çıkacak. Bir kısmını satıyoruz, kilosu 80-100 lira arasında” dedi.
Necdet Kurt ise, “Bağbozumunu yaptık, üzümleri kestik, kaynatmak için getirdik. Pekmez yapıyoruz. Üzümü eziyoruz ve suyunu çıkarıyoruz, kazanda kaynatıyoruz. Kaynanan şırayı durultuyoruz, teşte alıyoruz ve pekmez oluyor. Biz kışın bu pekmezle büyüdük, oldukça şifalı. Organik de olursa daha da şifalı oluyor” şeklinde konuştu.