İran’da “casusluk yuvası” olarak adlandırılan ABD’nin Tahran Büyükelçiliğinin işgalinin 44. yıl dönümü, başkent Tahran’da bulunan Talagani Caddesi üzerindeki ABD’nin eski büyükelçiliği önünde ve İran’ın farklı şehirlerinde düzenlenen gösterilerle kutlandı. İranlılar, “Küresel Emperyalizm ile Mücadele” günü olarak adlandırdıkları işgalin yıldönümünde Gazze’ye yönelik devam eden saldırılar nedeniyle İsrail ve ABD’ye tepki gösterdi. Göstericiler ABD ve İsrail karşıtı sloganların atıldığı gösteride, Filistin bayrakları ve Filistin’e destek pankartları taşındı. ABD’nin Filistinlilere yönelik soykırıma ortak olduğunu belirten İranlılar “Kahrolsun ABD” , “Kahrolsun İsrail”, “Müslümanların şiarı Filistin, Filistin” ve “Zillet bizden uzaktır” sloganları attı. ABD bayrağından yapılan maketlerin yakıldığı gösteride, İranlı çocuklar ve gençler devrim marşları okudu.
“Gazze’deki soykırımın sorumlusu ABD’nin kendisidir”
ABD’nin işgal edilen Tahran Büyükelçiliği önünde düzenlenen programda konuşan İran Meclis Başkanı Muhammed Bakır Galibaf, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarından ABD’nin sorumlu olduğunu belirtti. Galibaf, “ABD Başkanı Biden’ın İsrail ziyaretinde söylediklerini unutmadık. Açık bir şekilde iki şeytanın birbirlerine sarılarak dünyaya iş birliği mesajı verdiklerini gördük. Gazze’deki soykırımın sorumlusu ABD’nin kendisidir” ifadelerini kullandı.
“İsrail rejiminin sadece bir örümcek ağından ibaret olduğu görüldü”
Galibaf, “ABD, Siyonist İsrail rejimi ve İngiltere her zaman ülkemizde zulme ve cinayetlere sebep oldular. ABD, tarih boyunca İran milletinin özgürlüğü ve bağımsızlığının karşısında yer aldı. Darbeler yaptılar, iç karışıklıklar çıkarttılar ve savaşlara neden oldular. Bugün ise direniş cephesi güçlenmiş durumda ve kendi hesabını tutmaktadır” dedi. Hamas’ın Aksa Tufanı Operasyonu’na değinen Galibaf, İsrail’in her zamankinden daha fazla zayıf olduğunu söyleyerek, “Bu rejim her zaman dışarıdan aldığı destekler ile ayakta durdu. Kriz durumlarında yaptıkları şey savaşı sınırları dışarısına yaymak oldu. Kendilerine ve Demir Kubbelerine çok güveniyorlardı. Bugün İsrail rejiminin sadece bir örümcek ağından ibaret olduğu görüldü” şeklinde konuştu.
“Ne yaparsa yapsınlar direnişin gücünü kıramazlar”
Tahran’daki gösterilere katılan İranlı üniversite öğrencisi Fatıma İbrahimi ise İsrail karşısında Müslüman dünyasının birlikte hareket etmesi gerektiğini söyledi. İbrahimi, “Tüm dünyaya birlik içerisinde olduğumuzda İsrail’in veya başka güçlerin karşımızda duramayacağı mesajını vermemiz gerekiyor. Ne yaparsa yapsınlar direnişin gücünü kıramazlar ve bizler İranlılar olarak Filistin’in yanındayız” dedi.
“ABD, bölge için de büyük bir tehdit”
Göstericilerden Pervaneh Kasımpur ise ABD Büyükelçiliğinin işgal edilmesinin “ülke savunması” olduğunu belirterek, “ABD sadece bizim için değil, bölge için de büyük bir tehdit. Filistin halkına buradan mesajım ise sabırlı olmaları. Zafer kesinlikle onların olacak ve bugün çekilen bu acılar sona erecek. Filistinliler yalnız olmadıklarını bilsinler. Onları destekliyoruz ve onların yanındayız” ifadelerini kullandı.
“İsrail’in cinayetlerinin arkasında da ABD, Fransa ve İngiltere gibi ülkeler var”
Kutlamalara katılan İranlı din alimi Ali Rıza Azizi ise ABD Büyükelçiliğinin İran’da gerçekleştirdiği darbeler ve tehditleri nedeniyle işgal edildiğini vurgulayarak ABD’nin Gazze’de işlenen cinayetlerin sorumlusu olduğunu söyledi. Azizi, “İranlı gençler ABD’nin Tahran’daki casusluk yuvasını işgal ederek ABD’ye güçlü bir darbe vurdu. İsrail’in Gazze’de işlediği cinayetlerin arkasında da ABD, Fransa ve İngiltere gibi ülkeler var. ABD Büyükelçiliğinin işgalinin yıl dönümünde buraya gelerek ABD’yi dün nasıl zelil ettiysek bugün de ’kahrolsun ABD’ sloganları ile büyük şeytanı ayaklarımızın altına almak istediğimizi haykırıyoruz” dedi.
ABD’nin Tahran Büyükelçiliğinin işgali
İran İslam Devrimi’nin lideri Ayetullah Humeyni’nin “casusluk yuvası” ilan ettiği ABD’nin Tahran Büyükelçiliği, İran İslam Devrimi’nden 9 ay sonra 4 Kasım 1979’da devrimi destekleyen bir grup İranlı üniversite öğrencisi tarafından işgal edilmişti. Devrim lideri Humeyni’nin “1.sinden daha büyük bir devrim” şeklinde nitelendirdiği büyükelçilik işgalinde, ABD’li 52 diplomat 444 gün boyunca rehin tutulmuştu. Olaydan sonra İran ile ABD arasındaki tüm diplomatik köprüler yıkılmış, Tahran yönetimi söz konusu ABD Büyükelçiliğinde kendilerine karşı hazırlanan 70 casusluk belgesi ele geçirildiğini ileri sürmüştü.