Tarsus Belediyesi ve LÖSEV işbirliğiyle, Lösemili Çocuklar Haftası’nda lösemi hastalığı ile mücadele eden çocuklara destek ve hastalığa karşı farkındalık oluşturmak amacıyla etkinlikler düzenlendi.
Tarsus Belediyesi katkılarıyla Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı (LÖSEV), Lösemili Çocuklar Haftası çerçevesinde Dr. Turgut Erkutlu Bilim Sanat Kültür Akademisi’nde çeşitli etkinlikler düzenledi. Lösemi hastalığına karşı farkındalık oluşturmak ve çocuklara moral aşılamak amacıyla düzenlenen etkinliğe, Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan, Tarsus ilçe Emniyet Müdürü Ali Garanlı, birim müdürleri, hastalığı yenmiş ve tedavisi devam eden çocuklar ile aileleri katıldı. Çocukların doyasıya eğlendiği farkındalık etkinliğinde, halk oyunları gösterisi, çocuklardan şiir ve piyano dinletileri, el boyama, balon uçurma gibi etkinlikler düzenlendi.
“Sağlığını kaybedince insan her zaman yok olmaya mahkum olur”
Kanserle mücadelenin önemine değinen Başkan Haluk Bozdoğan, “Geçmişte bir tanım yapılırdı, sağlık bedenen ve ruhen iyilik halidir ama son yıllarda sağlık tanımı hem bedenen hem ruhen iyilik halinin yanına çevresel faktörlerin de iyi olması eklenerek genel bir sağlık tanımlaması yapılıyor. Neden bunu özellikle vurguladım Çünkü sağlık hepimiz için çok önemli. Mevki, kariyer, olduğumuz yerler ne olursa olsun, sağlığını kaybedince her zaman yok olmaya mahkum olunur. Geçmiş dönemlerde çok başarılı Cumhuriyet’in idealler ordusunun yapmış olduğu 2222 sayılı sosyalizasyon çalışmaları ile köylere kadar sağlık konusunda ciddi atılımlar yapıldı. Bugün tartıştığımız bu kanserle mücadele konularında Türkiye’deki hekim sayısına baktığımızda, hekimlerin yüzde kaçının bir basit periferik yaymayı bildiğini eminim aranızda doktor olan insanlar sorguluyordur. Sadece bir damla kan bu hastalığın teşhisi. Duyarlı olmak gerekiyor” dedi.
“Ateş düştüğü yeri yakıyor ama bu ateş çok yere düşmesin”
Erken teşhis konusunda duyarlı olmak gerektiğini dile getiren Bozdoğan, “Koskoca Tarsus’ta bir sürü aile sağlık merkezi var ama hiçbiri periferik yayma yapamıyor, birçok hastane var, kanı alıp Adana’da gönderiyorlar. 70-71 yıllarında çocuk doktorunun yanında çalışıyordum. O zamanlar gebelik testini kurbağadan yapardık. Çalıştığım çocuk doktoru Turan Ergene, periferik yaymanın thoma lamı ile nasıl olacağını basit mikroskopta bile öğretirken ne kadar erken teşhis koyarsak çocukların hayatını kurtarırız demişti. Ben 50 yıldır yapmaya devam ediyorum. Ama maalesef dünya kadar tıp fakültesi açık 129 üniversite var ve maalesef 129 üniversitenin bütçesine bakınca bir Cambridge ve Stanford’un yıllık bütçesi değil. Elektronik mikroskoba gerek yok thoma lamına ihtiyaç var. Çocuklarımızın sağlığı için destek olmamız gereken, en çok fedakarlık yapmamız gereken, emek vermemiz gereken vakıflarımız var. Ateş düştüğü yeri yakıyor ama bu ateş çok yere düşmesin. Sağlık olayında sadece yerel yöneticilerin değil devlet genelinde destek olunması gerekiyor. Tüm doktorların bilmesi gerekiyor. Bilip köylerde çocuklarımıza yapması gerekiyor. Çünkü erken teşhis hayat kurtarır. Biz eğer Cumhuriyet’in çocuklarıysak bu hizmeti düzgün yapacağız. Emin olun işte o zaman yaşamak o kadar güzel olacak ki. Yaşatmak için var olduğumuzu bilerek bir hekim olanının onur ve gururuyla başımız dik bir şekilde gezmek için yapmalıyız bunu” diye konuştu.