İSTANBUL (AA) – TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Ukrayna-Rusya gerilimi sonucunda tahıl, gübre, enerji ham maddelerinin taşınmasında meydana gelen sorunların oluşturduğu tehdidin henüz ortadan kalkmadığını belirterek, "Türkiye'nin girişimleriyle özellikle tahıl ve gübre konusu kısmen aşılmış ise de durumun ne kadar kırılgan düzeyde olduğunu herhalde takdir edersiniz." dedi.
Şentop, Marmara Üniversitesince Ataköy'deki bir otelde düzenlenen 6. Denizcilik ve Deniz Hukuku Uluslararası Kongresi'nde yaptığı konuşmada, denizler konusunda uluslararasındaki sorunların giderek arttığını söyledi.
Barışı korumak için uluslararası deniz hukukunun çok daha önemli hale geldiği bir dönemde denizcilik ve deniz hukukunun uluslararası düzeyde, çeşitli boyutlarıyla ve güncel sorunlarıyla ele alınacak olmasının önem taşıdığını belirten Şentop, dünyaca ünlü deniz hukukçuları ve sektör temsilcilerinin hem kendi ülkelerine hem de diğer ülkelere yararlı ve ufuk açıcı katkılar yapmasını Türkiye adına sevindirici bulduğunu kaydetti.
Şentop, sempozyumdan çıkacak güzel sonuçların, ortak ve barışa dayalı bir dünyaya hizmet etmesini dileyerek, "Hepimiz biliyoruz ki çok erken tarihi dönemlerde 'Denizlere hakim olan cihana hakim olur' sözünün ehemmiyetini fark eden toplumlar, medeniyetlerini su ve sulardan faydalanma oranında geliştirmişlerdir. Malumunuz olduğu üzere yaşadığımız çağda dahi ülkeler, siyasi, ekonomik ve askeri alanda, denizin üstüne ayrı, altına ayrı sahip olmanın rekabeti içindedirler. Bu rekabetin zaman zaman sıcak çatışma boyutuna evirildiği düşünüldüğünde, denizlerin ülkeler arasında hakkaniyetli şekilde kullanımını sağlayacak uluslararası bir deniz hukukuna ihtiyaç duyulduğuna şüphe yoktur." diye konuştu.
Tarih boyunca denizlerdeki rekabetin sürdüğüne dikkati çeken Şentop, günümüzde deniz yolu taşımacılığının diğer ulaşım yollarına göre daha geniş bir coğrafyada dolaşıma sahip olduğu için ülkeler arasında ticaretin devamının son derece önemli olduğunun altını çizdi.
Küreselleşen dünyada refahın devam etmesi için deniz ve denizciliğin hayati önem kazandığını vurgulayan Şentop, şunları ifade etti:
"Kovid döneminde hem deniz hem de kara taşımacılığında meydana gelen aksamaların ve navlun fiyatlarındaki astronomik artışların vahim sonuçlarını tecrübe ettik. Ukrayna-Rusya gerilimi sonucunda tahıl, gübre, enerji ham maddelerinin taşınmasında meydana gelen sorunların oluşturduğu tehdit henüz ortadan kalkmadı. Türkiye'nin girişimleriyle özellikle tahıl ve gübre konusu kısmen aşılmış ise de durumun ne kadar kırılgan düzeyde olduğunu herhalde takdir edersiniz. Birkaç gün önce Rusya'nın bu anlaşmadan çekilmesini açıklaması sonucunda tabloyu gördünüz. Bu konuda Türkiye'nin arabuluculuğunun ne kadar önemli ve ne kadar sağlam temellere dayandığını da tekrar müşahede ettik. Bir tesadüf olarak bu anlaşma yapılmamıştı. Nitekim bir anlaşmazlık ortaya çıktığında da Sayın Cumhurbaşkanı'mızın müdahalesiyle dün yeniden bir olumlu açıklama oldu ve yeniden tahıl sevkiyatıyla ilgili faaliyetler başladı."
TBMM Başkanı Şentop, denizciliğin küresel boyutta görünmez en büyük endüstri olduğunu, gelecekte de bu durumun süreceğini dile getirdi.
Küresel nakliye ticareti yapılan malların nerdeyse yüzde 90'ının deniz yoluyla taşındığını belirten Şentop, Süveyş Kanalı'nda Mart 2021'de sıkışan yük gemisini anımsattı.
Bu durumun dünyanın gündemine oturduğunu kaydeden Şentop, "Dünya ticaretinin yüzde 12’sinin geçtiği bu daracık ancak çok önemli su yolunda 300 gemi yaklaşık bir hafta beklemek zorunda kaldı. Haftalar sonra bile bütün dünya ticaretine tıkaç olan bir tek gemi, tedarik zincirlerini kırdı. Bu bir haftanın maliyeti yaklaşık 50 milyar dolar gibi bir zararla ifade edilmeye başlanınca gizli endüstri denizciliğin önemi insanların dikkatini çekti. Herhangi bir anlaşmazlık ya da başka bir hukuki sebeple birkaç gün bekleyen bir ticaret gemisinde oluşacak zararlar ve bunların tazmini değerlendirilmeye muhtaç konulardır. Bu bakımdan deniz hukukunun ayrılmaz bir parçası olarak meydana gelen zararların tazmini noktasında sigorta hukuku da önem arz ediyor. Deniz ticaretinin güvenle devamı ve muhtemel olası zararların deniz ticaretinin devamlılığının sağlanması açısından tazmini de sigorta hukukunu yakından ilgilendiriyor." değerlendirmesini yaptı.
– "Türkiye olarak yeni bir adil dünyanın kurulmasını işaret ediyoruz"
Şentop, uluslararası denizcilik örgütünün kurulması fikrinin 1948 yılında benimsendiğini dile getirdi.
O yılki Birleşmiş Milletler (BM) Konferansı'nda belli bir çerçeveye oturtulmaya çalışılan ortak hukuk oluşturma talebi ve kurallarına rağmen gücü ellerinde tutan ülkelerin hala kendi dediğini dayatma, kafasına göre haritalar yayınlama gayreti içinde olduğunu belirten Şentop, şöyle devam etti:
"Tabii dünya değişti. Bazı ülkelerin sadece haklarının olduğu, bazı ülkelerin ise sadece yükümlülüklerinin bulunduğu bir dünya yok artık. Bütün ülkelerin hakları var, aynı zamanda yükümlülükleri var. Uluslararası hukuk bu bakımdan çok önemli. Ama hükümleri işine geldiğinde tanıdığı, çıkarına uymadığı zaman tanımadığı bir hukuk düzeni olamaz. Eğer olursa yanı başımızda Rusya-Ukrayna savaşında olduğu gibi önce iki ülkeyi, sonra da bölgeyi, daha sonra da bütün dünyayı etkileyen büyük olumsuzluklarla karşı karşıya kalırız. On yıllarca Afganistan'da, Irak'ta birçok Orta Doğu ülkesinde hukuk tanımayanlar bugünkü çatışmalar karşısında etkili çözüm üretmekte de aciz kalmaktadırlar. Biz, Türkiye olarak yeni bir adil dünyanın kurulmasını işaret ediyoruz. Adil bir uluslararası düzen, aksi halde küçük büyük bütün devletler ve halklarının zarar göreceği büyük bir çatışmaya doğru dünya gitmektedir."
Son yıllarda Uluslararası Denizcilik Örgütünün gündeme aldığı insansız su araçlarının hukuki durumu, işletme sorumluluğu, deniz kazaları, eski gemilerin geri dönüşümü ve konteyner taşımacılığının temel sorunları başta olmak üzere denizcilik sektörünün meseleleri ve önerilecek çözüm yollarından bahseden Şentop, kongreden çıkacak sonuçların bu bağlamda kıymetli olduğunu ifade etti.
Denizcilik hukukunda ortak bir dil oluşturmak, evrensel bir hak-hukuk standardını tanımlamak ve güncellemek için uluslararası hukukçuların koordineli çalışmalarına katkı sunmanın çok değerli olduğuna dikkati çeken Şentop, "Uluslararası deniz mevzuatına uyum ile yaşanacak uyuşmazlıklar zarara yol açmadan giderilmelidir. Uluslararası ticari ilişkilerden doğacak anlaşmazlıklar birden fazla hukuk düzeni ile irtibatlı olmamızı gerektirdiğinden işin ehli akademisyenlerle sektör temsilcileri beraber bir çalışma sergileyecektir. Yasal düzenlemeleri uygulayacak görevlilerin de eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi bu bağlamda elzemdir." şeklinde konuştu.
– "Buradan çıkan sonuçları değerlendireceğiz"
Adalet Bakan Yardımcısı Zekeriya Birkan ise dünya ticaretinin çok büyük bir kısmının deniz yoluyla yapıldığını söyledi.
Birkan, uluslararası kuralların oluşmasına rağmen hala birçok konuda sorunların ortaya çıkabildiğini dile getirerek, "Deniz taşımacılığının hem kolay hem ucuz olması nedeniyle çıkan ihtilafların da çözümlenmesi gerekiyor. O yüzden bu tür çalışmaların çok yol gösterici olduğunu düşünüyoruz. Bakanlık olarak buradan çıkan sonuçları değerlendireceğiz." diye konuştu.
Kongrede, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Deniz Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Pınar Akan, TBMM Başkanı Şentop'a hediye takdim etti.