KOMRAT (AA) – TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Şanghay İşbirliği Örgütü Devlet Başkanları 22. Toplantısı'nda devlet başkanlarıyla sohbet ettiği anları yansıtan fotoğrafa ilişkin, "Fotoğrafta, diğer ülke devlet başkanlarının, Sayın Cumhurbaşkanımıza olan ilgilerini, onun sözlerine, yaklaşımlarına gösterdikleri alakayı çok açık şekilde yüzlerinden okuyabiliyoruz. Türkiye açısından çok iftihar, gurur verici bir tablo." dedi.
Gagavuz Özerk Yeri'nin başkenti Komrat'ta temaslarını sürdüren Şentop, Türkiye'nin Komrat Başkonsolosluğunda gazetecilere gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Şanghay İşbirliği Örgütü Devlet Başkanları 22. Toplantısı'na ilişkin değerlendirmesi sorulan Şentop, dünyada birçok parametrenin değiştiğini, 20. yüzyılın paradigmaları üzerine kurulu olan yapıların geçerliliğini kaybettiğini söyledi.
Artık çok kutuplu ve ilişkilerin çeşitlendiği bir dünyaya doğru gidildiğini dile getiren Şentop, "Büyük ölçüde başta Avrupa Birliği olmak üzere Avrupa ülkelerinin, ABD'nin, başka ülkeleri, almış oldukları kararlara uymaya mecbur, dayatmacı ve dışlayıcı tutumları bizi ilişki alanlarımızı çeşitlendirmeye sevk ediyor." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katıldığı Şanghay İşbirliği Örgütü Devlet Başkanları 22. Toplantısı'nın, Türkiye'ye yeni imkanlar, ufuklar ve bağlantılar sunacağını belirten Şentop, "Şangay'daki toplantı, dünya dengeleri bakımından da çok önemli. Artık bir kişinin karar verdiği, bütün ülkelerin, devletlerin uyduğu bir dünya yok. Bu açıdan bu toplantıyı önemli bir açılım olarak görüyorum." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Şanghay İşbirliği Örgütü Devlet Başkanları 22. Toplantısı'nda liderlerle sohbet ettiği anları yansıtan fotoğraf konusunda değerlendirmesi sorulan Şentop, şöyle konuştu:
"O fotoğrafla ilgili birçok değerlendirme yapıldı. Sayın Cumhurbaşkanımızın, diğer liderler nezdindeki itibarı ve onların bakış açısını göstermesi bakımından çok önemli bir fotoğraf. Uzun uzun cümlelerle anlatılmaya çalışılan konularda bazen tek bir fotoğraf karesi, belki kitaplarca izah edilecek birçok şeyi ortaya koyuyor. O fotoğrafta, diğer ülke devlet başkanlarının, liderlerinin Sayın Cumhurbaşkanımıza olan ilgilerini, alakalarını, onun sözlerine, yaklaşımlarına gösterdikleri alakayı çok açık şekilde yüzlerinden okuyabiliyoruz, bunu orada görüyoruz. Türkiye açısından çok iftihar, gurur verici bir tablo."
– "Duygusal anlar yaşayan bir karşılama oldu"
Moldova ziyareti kapsamında muhataplarla önemli konuları ele aldıklarını ifade eden Şentop, "Moldova, Ukrayna'nın hemen bitişiğinde, savaşa komşu bir ülke. Bu bakımından hem güvenlikle hem de ekonomiyle ilgili çeşitli endişeler var." dedi.
Gagavuz Yeri Özerk Bölgesi'ni ziyaretine işaret eden Şentop, "Bizi şaşırtan, canlandıran, duygusal anlar yaşatan bir karşılama oldu. Okullardan öğrenciler, evlerden kadınlar, erkekler yolda boyuna dizilmişler, konvoyumuzu, heyetimizi karşıladılar. Türkiye'ye karşı çok büyük bir ilgi, alaka muhabbet var. Bunu görüyoruz, insanların yüzlerinden okunuyor." diye konuştu.
Bölgede yaşanan kriz nedeniyle özellikle doğal gaz alımı konusunda endişelerin bulunduğunu söyleyen Şentop, şöyle konuştu:
"Bir taraftan fiyatların çok yükselmesiyle ilgili birtakım sıkıntılar var, diğer taraftan 'Bu kış doğal gaz yeterli miktarda alınabilecek mi?' diye de bir endişe var. Daha önce Sayın Cumhurbaşkanımıza da başka ülkelerden, bu hat üzerindeki Ukrayna, Romanya ve Bulgaristan'dan iletilen talepler de var. Ukrayna üzerinden Rusya'nın bir hattı var devam eden ve bu bölgedeki ülkelere buradan doğal gaz veriliyor. Şimdi onunla ilgili tabii kısıtlamalar, sınırlamalar var. Türkiye üzerinden giden, Bulgaristan'dan geçen bir hat var. Bunların karşılıklı yani iki tarafa da gaz aktarma şeklinde çalıştırılabilmesi mümkün. Moldova da böyle bir taleple, Türkiye'nin bu konudaki desteğini istiyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın bu konuda yaptığı çalışmalar olduğunu biliyorum. Komşu, dost ve kardeş ülkelere yardımcı olmayı, elimizdeki imkanlardan onların ihtiyaçlarını mümkün olduğu kadar karşılamayı arzu ediyoruz. Bu konuda prensip olarak olumlu bakılıyor ama tabii bunu çözmek için bazı hukuki altyapı, anlaşma ve bazı teknik altyapı problemleri var. Bunların da çözülebileceğine dair bilgiler var. Tabii bu konuyu Sayın Cumhurbaşkanımız ve bakanlarımız takdir edecekler."
Şentop, enerji sorunun yalnızca Moldova'nın, Gagavuzya'da yaşayan soydaşların sorunu olmadığını belirterek, "Hem pandemi sonrası gelişmeler, ekonomik etkileri başta enerji olmak üzere hem de Rusya-Ukrayna savaşının ortaya çıkardığı bir tablo var. Bilhassa dost ve kardeş ülkelerle bunu aşmak veya kolaylaştırmak için adımlar atılacak." dedi.
– "Türkiye, ülkelerle kurduğu ilişkileri gergef gibi ince ince işledi"
Yunanistan'ın Ege'deki provokasyonlarına ilişkin soru üzerine Şentop, "Genel olarak Türkiye'nin yakın zamanlara kadar gücünü, etkisini hep jeopolitik de izah ederdik. Tabii jeopolitik; devletlere, ülkelere bir imkan sunuyor. Bu imkanı değerlendirip, fırsata dönüştürüp geliştirebilirsiniz de ama jeopolitiğin esiri de olabilirsiniz. Türkiye bunu Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde başardı." dedi.
Türkiye'nin, yıllardır ülkelerle kurduğu ilişkileri gergef gibi ince ince işlediğini, bunun alt yapısını oluşturduğunu vurgulayan Şentop, "Ülke içindeki kavgaların Türkiye'ye yönelik bakış açılarını değiştirmediğini görüyoruz. Çünkü Türkiye ile ülkeler arasında kurulan ilişkilerin gerçekten sahici temelleri oluşturulmuş, bu ilişki bu temeller üzerinde yükseliyor. Deseniz ki 'Eski hükümetle Türkiye'nin arası iyiydi, ben bozacağım.' Bunu yapamıyorsunuz. Çünkü öyle sağlam temeller atılmış ki ilişkilerde bu, kolay bir iş değil, zaman isteyen bir şey. Ziyaret ettiğimiz birçok ülkede bunu görüyoruz. Türkiye'nin yalnızca jeopolitiğin etkisiyle değil, bu süre içinde yaptığı çalışmalarla, ince işçilikle elde ettiği bir itibarı, gücü ve etkisi var." değerlendirmelerinde bulundu.
Yunanistan'ın provokatif eylemlerine tepki gösteren Şentop, "Türkiye'yi, Yunanistan gibi bazı ülkelerle ufak tefek meşguliyetler içerisine sokmaya çalışıyorlar. Türkiye, Yunanistan'ın bu tür sözlerine, konuşmalarına veya hamlelerine cevap vermekten kendini müstağni addeder yani cevap vermeye bile lüzum görmez. Türkiye'yi rahatsız eden, olmaması gereken bir durum varsa Türkiye bunun gereğini her zaman yapar." mesajını verdi.
– "Yunanistan konusunu Türkiye için önemli bir gündem olarak görmüyorum"
Türkiye'nin, devam eden savaşa çok yakın bir coğrafyada bulunduğuna değinen Şentop, şunları kaydetti:
"Bölgemizde, etrafımızda komşularımızla barış içinde yaşamayı arzu ediyoruz. Sorunlarımız var ve bunları diyalogla, müzakere yoluyla çözmeyi hedefliyoruz. Amacımız bu. Bu yolla bunların çözülebileceğine inanıyoruz. Başkalarına da bunu telkin ediyoruz, biz de böyle yapıyoruz ama bu, Türkiye'nin sorunlarını başka yolla çözemeyeceği, yalnızca müzakere ve diyaloga mecbur olduğu anlamına da gelmiyor. Bu, bizim tercihimiz ama başka türlü bu sorunların çözüleceğine kanaat getirirsek o yolla da her türlü imkanla, her türlü güçle ve enstrümanla Türkiye sorunlarını çözebilecek güç ve kudrette.
Kimse kendisinin olmayan yani başkalarından aldığını zannettiği bir güçle tabiri caizse başkasının kucağına oturarak Türkiye'ye karşı birtakım sözler söyleme, bir şeyler yapabileceğini zannetme gafleti içerisine düşmesin. Bunu hep söylüyoruz. Benzer bir şey 100 yıl önce cereyan etmişti. Kendi inisiyatifiyle değil, o dönemin bazı ülkelerinin yol göstermesiyle, iteklemesiyle Yunanistan bir işe girmişti ki Türkiye'nin 50 yıldır devam eden savaşlar, mücadeleler sonucunda ekonomik, askeri olarak her bakımdan çok zayıf olduğu bir döneme denk gelmişti ve Türkiye o dönemde bile birkaç gün içinde bu sorunu çözebilmişti. Şimdi öyle bir Türkiye yok, böyle bir dünya yok. Her açıdan değerlendirdiğimizde bugün dünya bambaşka bir Türkiye ile karşı karşıya."
Yunanistan konusunu Türkiye için önemli bir gündem olarak görmediğini vurgulayan Şentop, "Bu mesele Türkiye'yi bu işle biraz meşgul etmek, başka daha önemli işlerle meşgul olmamasını sağlamak için düşünülmüş bir formül. Türkiye bunu kolaylıkla aşabiliyor. Türkiye bir sorun, burada çözülmesi gereken bir şey olduğunu görüyorsa bunu her türlü yöntemle, diyalogla da müzakereyle de ama başka yöntemler gerekiyorsa onlarla da çözebilecek güç ve kudrette." ifadelerini kullandı.