Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi olarak hayata geçirilmesi planlanan ’İlk Evim İlk İş Yerim Projesi’ ile Türkiye’deki ekonomik konut talebinin ciddi bir ölçüde karşılanması bekleniyor.
Özellikle dar gelirli, emekli ve gençlerin ev sahibi olabilmesi için başlatılan proje ile 81 ilde bulunan ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından projelendirilen gayrimenkuller kura usulü ile yeni sahiplerine teslim edilecek. Sosyal konut projesinin gayrimenkul sektörüne etkileri ile ilgili açıklamalarda bulunan Elfi Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Aydemir, ’İlk Evim İlk İş Yerim Projesi’nin son yıllarda artan ekonomik konut talebinin karşılanması adına büyük önem taşıdığını ve gayrimenkul sektörü için umut verici olduğunu belirtti.
Yeni sosyal konut projesinin başta inşaat sektörü olmak üzere birçok sektöre etki edeceğini ve bu etkilerden emlak sektörünün de yarar sağlayacağını belirten Özkan Aydemir, yeni yapılacak konut projelerinin hem bulunduğu bölgeye hem de çevresine katma değer oluşturabileceğinin altını çizdi. Aydemir, “TOKİ tarafından yapılacak yeni konut alanları emlak sektörü içinde yeni cazibe alanları oluşturacaktır. Planlı ve düzenli bir kentleşme ile gelişmeye başlayacak olan bu bölgeler hem inşaat sektörü için hem de emlak sektörü için büyük önem taşıyor. Umuyoruz ki açıklanan projeler en kısa sürede hayata geçirilir ve ekonomimize katkı sağlamaya başlar” dedi.
TOKİ tarafından yapılması planlanan ilk evim, ilk iş yerim ve ilk evim arsam projeleri kentlerin gelişmekte olan bölgeleri için yeni fırsatlar sunacağını belirten Aydemir, “Binlerce konutun yanı sıra hastane, okul ve alt yapı yatırımları ile büyük değer kazanacak olan bölgeler aynı zamanda uydu kentler olarak bulunduğu kente değer katacak. Özellikle dar gelirli vatandaşların uzun vadeli olarak ev sahibi olabileceği projeler ile yıllardır ihtiyaç duyulan ekonomik konut açığı da önemli bir oranda karşılanmış olacak” şeklinde konuştu.
Bursa’da 8 bin 500 konut inşa edileceğini belirten Aydemir, “En çok konutun yapılacağı ilçelerden birisi Karacabey olması çok önemli. Daha sonra Nilüfer, Harmancık, Gürsu, Kestel ve Orhangazi ilçelerinde de yapılacak konutlar bölgelerine değer katacaktır. Karacabey ve Nilüfer konum olarak çok doğru bir seçimdir. Yenikaraağaç, Taşpınar ve Badırga bölgeleri Bursa’nın en büyük sanayi bölgelerinden biri olan TEKNOSAB projeyle birlikte konut ihtiyacı duyulacak. Çalışacak insanlara da burada yapılacak olan TOKİ konutları çok büyük artı katacaktır” dedi.
“500 bin konut, Türkiye’nin ve Bursa’nın ekonomisine çok büyük katkı sağlayacaktır”
Türkiye’nin her yıl 500 bin konut ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Aydemir, “Bu kentsel sayıya kentsel dönüşümü de eklediğimiz zaman, yıllık 1 milyon üzerinde konut ihtiyacı anlamına geliyor. Son yıllara baktığımızda arz çok azdı. TOKİ’nin de daha yoğun bir şekilde bu işin içine girmesi gerekiyordu. 500 bin konutun ne kadar kısa sürede yapılacağı alt ve orta gelir gurubuna sahip kişiler için çok önemli. Çünkü son 1 yıl içerisinde talebin artmasıyla kiralar minimum 4 bin liraya kadar çıktı. Alt gelir gurubundaki vatandaşları da bu kira bedelleri zorlamaktaydı. TOKİ tarafından gerçekleştirilecek 500 bin konut, Türkiye’nin ve Bursa’nın ekonomisine çok büyük katkı sağlayacaktır” şeklinde konuştu.
Türkiye olarak deprem bölgesinde olduğumuzu hatırlatan Aydemir, “Yıllık olarak batığımız zaman 20-25 milyon civarında çok eski binalar bulunmaktadır. Bu binaların kentsel dönüşümle yenilenmesi gerekiyor. TOKİ’nin ileriki yıllarda bu 500 bin konutun haricinde binalar inşa etmesine öncülük yapmalı. Türkiye’de ve Bursa’da yapılacak konut veya başka yatırımları TOKİ üzerinden değil de, müteahhitler firmalarına da destek verilmesi gerekmektedir. Çünkü hızlı büyüyen bir Türkiye ve Bursa var. Bursa’da yıllık resmi olarak 15 binden fazla nüfusu artış göstermektedir” dedi.
“Devlet ev alacaklara destek olmalı”
Son 2 yıl içerisinde yoğun bir fiyat artışları yaşandığını belirten Aydemir, “0,64 ve 0,74 faiz oranları inşaat sektörüne çok büyük bir katkı sağlamıştı. İpotekli satışların ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Mutlaka şu anda devletimizin konut ihtiyacını karşılayacaklara kredi konusunda destek olmalıdır. Şu anda devlet bankaları 300 binin üzerinde konut kredisi vermiyor. Ama gayrimenkullere baktığınızda 2 milyonun üzerine çıkmış durumdadır. Alım gücü gitgide düşüyor. Devletimizin mutlaka konut kredilerini biraz daha yukarı çıkarması gerekmektedir” şeklinde konuştu.