Küresel gelişmelerin etkisiyle enerji arz güvenliği dünya gündeminin ilk sırasında yer alıyor. Enerji krizi nedeniyle birçok ülke mevcut politikalarını gözden geçirirken, enerji teknolojilerinden ticaret güzergahlarına kadar her şey yeniden şekilleniyor.
Enerji krizinin yanı sıra dünyanın karşı karşıya kaldığı bir diğer önemli kriz de etkisini her geçen daha fazla hissettiren iklim değişikliği. İklim krizine neden olan emisyonun yüzde 80’inin enerji sektöründen gelmesi, ülkeleri temiz enerji yatırımlarını artırmaya zorluyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından yayımlanan, ’Dünya Enerji Yatırımları 2022’ raporuna göre, küresel enerji yatırımının 2022’de yüzde 8 artarak 2.4 trilyon dolara ulaşması ve artışın ağırlıklı olarak temiz enerji yatırımlarında olması bekleniyor. Düşük karbonlu bir enerji kaynağı olan nükleerde de yeni yatırımlar hız kazanırken, nükleerden çıkış karar alan ülkelerde de ‘yeniden dönüş’ tartışmaları yaşanıyor.
“Nükleer sanayimiz gelişiyor, fırsatlar kapıda”
Nükleer Sanayi Derneği (NIATR) Yönetim Kurulu Başkanı Alikaan Çiftçi, global raporların, nükleer enerjide küresel yatırımların yüzyılın ortalarına kadar yılda ortalama 100 milyar doları aşacağını ortaya koyduğuna dikkat çekti. Türk şirketlerin Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) projesi ile nükleer endüstride kazandıkları tecrübeleri küresel nükleer santral projelerinde değerlendirebileceklerini kaydeden Çiftçi, şöyle konuştu: “Bugün Türkiye dahil 17 ülkede 53 reaktörün inşasına devam ediliyor. Akkuyu projesinin gelişimi ile birlikte Türk nükleer sanayinin de gelişmeye başlaması memnuniyet verici. Nükleer enerji alanındaki üretim kültürü ve felsefesi de yerli şirketlerimize sirayet etmeye başladı. Bunlar gelecek adına umut veren gelişmeler. Nükleer endüstride edinilen tecrübelerin, uluslararası büyük projelerde yeni fırsatları beraberinde getireceğine inanıyoruz.”
Akkuyu tecrübesi yeni fırsatlar oluşturacak
Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali Akkuyu’da edindikleri tecrübeyi yurt dışına taşımayı hedefleyen çok sayıda Türk şirket var. Türkiye- Rusya ilişkileri tarihindeki en büyük yatırım projesi olan ve Rosatom tarafından inşa edilen Akkuyu NGS projesinin tedarikçi zincirinde şu anda 400’e yakın Türk firma yer alıyor. Yaklaşık 6.5 milyar dolarlık bir yerelleştirme potansiyeline sahip Akkuyu’nun mevcut ve potansiyel tedarikçilerinin vurguladıkları ortak nokta ise Akkuyu NGS’nin nükleer enerji sektöründe ciddi ‘know-how’, yani teknik bilgi birikimi oluşturması. Doğru adımlar atılırsa nükleer alanda ihracatçı noktasına gelinebileceğine dikkat çekiliyor.
Uzmanlara göre Güney Kore’nin hızlı ekonomik kalkınmasında önemli rol oynayan nükleer santral tecrübesi, Türkiye için örnek bir süreç. İki ülkenin de nükleer santral serüvenleri aynı tarihlerde başlıyor. Her iki ülke de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na (IAEA) 1957 yılında kurucu üye sıfatıyla katılıyor. Güney Kore ilk nükleer santralini 1978 yılında devreye alıyor. Türkiye’de ise bu dönemlerde sayısız başarısız girişim yaşanıyor. Bugün elektrik ihtiyacının yüzde 28’ini nükleerden elde eden Güney Kore’nin işletme halinde 25, yapımı devam eden de 3 reaktörü var ve nükleer teknoloji ihraç ediyor. Güney Kore, 2021 yıl sonu rakamları ile kişi başı GSYİH’sını 35 bin 200 ABD dolara çıkardı. Uzmanlara göre kişi başına düşen GSYH’sı 2021 yıl sonu rakamları ile 9 bin 539 ABD doları olan Türkiye de Akkuyu NGS ile başlayan nükleer santral tecrübesini, yurt dışı pazarlara açılmakta kullanabilir. Bu konuda geç kalınmış da olsa gelecek için umut verici bir sürecin başladığı kaydediliyor.
“Öğrenmek için de üretiyoruz”
Dövme ve metal sektörlerinde Türkiye ve Rusya’da 20 yıldır hizmet veren firma yetkilisi Ömer Solmaz, “Türkiye’nin nükleere geçişini çok doğru buluyorum. Hatta geç kaldığımızı düşünüyorum. Akkuyu NGS projesinde yerli tedarikçilerin olmasına özen gösteriliyor. Teknik hizmetler bizleri geliştiriyor ve standartlarımızı artırıyor. Türk firmalar olarak daha önce nükleer santralde kullanılmak üzere bir üretim yapmamıştık. Şu anda üretim yaparken teknik şartnameyi de öğrenmemiz gerekiyor. Bu anlamda yerli ürünler çok kıymetli. Sadece kâr elde etmek amacıyla değil, öğrenmek için de üretiyoruz” diyor.
Akkuyu NGS’de altyapısı tamamlanan inşaatların liman kısmında çalıştıklarını ifade eden firma yetkilisi Bahadır Şenol ise “Biz yük kaldırma ve gerdirme ürünlerinin imalatını yapan bir firmayız. Endüstriyel inşaat olarak tabir ettiğimiz havaalanı, yol, köprü, baraj, stadyum gibi geniş çaplı inşaatlara yük kaldırma, gerdirme konularında ihtiyaç olan ürünlerin temini ve tedarikinde uzmanız. Akkuyu NGS’ye ait alt taşeronlarla çalışıyoruz. Alt yüklenicilerle tanışıklığımızı artırmak ve Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom ile doğrudan çalışmayı çok isteriz” ifadesini kullanıyor.
“Akkuyu NGS küçük bir şehir gibi”
Nükleer enerji sektöründe büyük bir iş potansiyeli oluştuğuna dikkate çeken firma yetkilisi Tarık Ümit Pehlivan da “Akkuyu NGS’de yerli tedarikçiler ile iş birliği yapılmasını önemli buluyorum. Akkuyu Nükleer hem istihdama katkı yapıyor hem de nükleer enerji sektöründe ‘know-how’ oluşmasını sağlıyor. Karşılıklı bir katma değer oluşturuluyor. Karşıdan bir teknolojiyi görüyorsunuz, öğreniyorsunuz. Onu üretebilir hale getirip üretimini Türkiye’de yapıp kendi pazarınıza sunabiliyorsunuz. Nükleer sektörde teknolojiyi öğrenip bu kabiliyette bir firma olduğumuz zaman, teknolojiyi başka pazarlara satabilir hale gelebiliriz” şeklinde konuştu. Nükleer santrallerin sayılarının daha da artacağını belirten Pehlivan, “Nükleer enerji konusunda biraz geç kaldık. Türkiye açısından fayda sağlayacağını, şehirler için elektrik enerjisinde en verimli olanın nükleer enerji olduğunu düşünüyorum. Nükleer gibi ucuz, çevreci, az maliyetli ve temiz bir enerjiye herkesin ihtiyacı var” dedi.
20 bin kişiye sağladığı istihdam ile Mersin’in en büyük işvereni olan Akkuyu NGS’yi küçük bir şehir olarak nitelendiren Pehlivan, şöyle devam etti: “Tekstil, beyaz eşya, otomotiv, otomotiv yan sanayi ve gıda sektörlerine makine üretimi yapıyoruz. Firmamızın nükleer santral projesi ile ilk kesişmesi. Nükleer sektöre adım atmak, elektrik, otomasyon, makine, özel taşıma ekipmanları gibi arkada kalan işlerde Akkuyu NGS’ye destek olmayı hedefliyoruz. Bu tür ekipmanların imalatını Türkiye’de üretip destek parçalar olarak sistem içerisine dahil edebiliriz.”
“En büyük mega projelerden biri Akkuyu NGS”
Akkuyu NGS Projesine donanım ve yazılım üreten, uluslararası alanda faaliyet gösteren firma yetkilisi Alexey Smeshlivyy de “Firmamızın şimdiye kadar katkıda bulunduğu en büyük mega projelerden biri” diyerek şunları söyledi: “Akkuyu NGS, şu anda dünya çapında yürütülen en büyük inşaat projelerinden biri ve firmamızın bu projede yer alması, müşterilerimize bu ölçekteki projelerde hizmet verme konusunda büyük deneyim kazandırıyor. Özellikle Akkuyu bünyesindeki birçok yüklenici ve inşaat firması ile iş ilişkileri içerisinde bulunarak, gelecekte bu firmalarla hem yurtiçinde hem de yurtdışında birçok projede birlikte yer alacağımıza ve iş ilişkilerimizin devam edeceğine inanıyoruz. Tedarikçiler için böylesine disiplin gerektiren projede çalışmak inanılmaz bir deneyim.”