BRÜKSEL (AA) – Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Avrupa'yı derinden etkileyen göç, enerji, güvenlik ve tedarik zinciri krizleri göz önüne alındığında, Türkiye'nin birlik ve Avrupa için anahtar ülke olduğu aşikardır." dedi.
Bakan Varank ve AB Komisyonu Yenilik, Araştırma, Kültür, Eğitim ve Gençlikten Sorumlu Üyesi Mariya Gabriel, Brüksel'deki AB Komisyonu binasında, bilim, araştırma, teknoloji ve yenilik alanında ilk defa yapılan Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Diyalog Toplantısı kapsamında basına açıklamalarda bulundu.
İstanbul'daki terör saldırısına ilişkin Varank, "Geçtiğimiz gün ülkemizde meydana gelen hain terör saldırısında yaşamını yitiren vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, tüm yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Bu elim hadisenin ilk anından itibaren Türkiye'ye ve Türk halkına dayanışma mesajlarını ileten, başta AB yetkilileri olmak üzere herkese gösterdikleri dayanışma için teşekkür ediyorum." ifadesini kullandı.
Varank, terörün bugün bütün dünya ülkelerinin ortak problemi olduğuna dikkati çekerek, kimden geldiğine, kimi hedeflediğine bakılmaksızın ortak bir şekilde teröre karşı en güçlü tepkiyi vermek gerektiğini vurguladı.
-Teröre karşı somut adım atılmalı
Terörle mücadelede ikili ve uluslararası iş birliklerinin öneminin her geçen gün daha da arttığını belirten Varank, "Türkiye olarak her zaman terörle mücadele noktasında, AB ülkeleri başta olmak üzere tüm taraflarla yakın iş birliği içerisinde olduk. Muhataplarımızdan da aynı hassasiyeti, aynı dayanışma ruhunu sadece sözle değil somut adımlarla beklediğimizi belirtmek istiyorum." diye konuştu.
Bakan Varank, Türkiye’nin AB'ye üyelik süreci konusunda, "AB'ye tam üyelik, Türkiye'nin stratejik hedeflerinden biri olmaya devam ediyor." dedi.
AB'nin, gündelik siyasi tartışmalara hapsolmadan, Türkiye ile ilişkilerini sağlam bir temel üzerinde ilerletmesini beklediklerine işaret eden Varank, "Avrupa'yı derinden etkileyen göç, enerji, güvenlik ve tedarik zinciri krizleri göz önüne alındığında, Türkiye'nin Birlik ve Avrupa için anahtar ülke olduğu aşikardır." diye konuştu.
Varank, "Karşılıklı atılacak tüm somut adımlar en az Türkiye'ye olduğu kadar, emin olun AB'ye de büyük faydalar sağlayacaktır." ifadesini kullandı.
– Küresel krizleri Türkiye çözüyor
Yaşanan son gelişmelerin AB'nin uluslararası etkinliğinin artırılmasında Türkiye'nin yeri doldurulamaz bir aktör olduğunu gösterdiğini belirten Varank, "Rusya-Ukrayna savaşında bugüne kadar başarıya ulaşmış yalnızca iki diplomatik girişim var. Bunlardan birisi küresel açlık krizinin önüne geçen Karadeniz Tahıl Koridoru'nun açılmasına dair anlaşma. Diğeri ise, başarıyla gerçekleşen esir takaslarıdır. Bu iki olumlu diplomatik gelişmenin de Türkiye Cumhurbaşkanının girişimleriyle hayata geçmiş olması, Türkiye'nin proaktif rolünü ve küresel krizleri çözmedeki kabiliyetini en güzel şekilde ortaya koymuştur." değerlendirmesinde bulundu.
– Gümrük Birliği
Bakan Varank, ortak hedefler doğrultusunda Türkiye ve AB'nin öncelikli iş birliği alanlarını belirlemesinin büyük önem taşıdığını anlattı.
"Gümrük Birliği sayesinde, başlangıcından bu yana her iki tarafın ekonomik çıkarlarına hizmet eden benzersiz bir ticari ilişkimiz var." diyen Varank, Türkiye'nin Avrupa Birliği Tek Pazarı ile ilgili birçok alanda AB politika ve mevzuatlarına ileri derecede uyum sağladığını hatırlattı.
Varank, Türkiye ve AB arasında ticari ilişkilerin önemine dikkati çekerek, "İkili ticaret hacmimiz 2021 yılında 178 milyar dolar seviyesine ulaştı." dedi.
Gümrük Birliği'nin faydalarının Kovid-19'un küresel ekonomi üzerinde yarattığı zorluklar ve küresel değer zincirlerindeki kırılmalarla daha da belirgin hale geldiğini anımsatan Varank, "Mevcut ortaklığımızın kazanımlarını sürdürmek hatta daha da artırmak için Gümrük Birliği'nin güncellenmesini zaruri buluyoruz. Oldukça uzun süredir gündemde olan bu hususta da somut adımlar atmamızın önemli olduğunu bir kez daha bu kürsü vesilesiyle ifade etmek istiyorum." diye konuştu.
Türkiye'nin son 20 yılda büyük ilerleme kaydettiği bilim, araştırma, teknoloji ve yenilik alanlarında AB ile kurduğu iş birliğini daha da güçlendirmek için yoğun bir programla Brüksel'de olduklarını anımsatan Varank, dün akşam Komisyon Üyesi Gabriel'in ev sahipliğinde bir araya geldiklerini, bu akşam da AB Komisyonu Rekabetten Sorumlu Başkan Yardımcısı Margrethe Vestager ile bir görüşme yapacaklarını söyledi.
-Yüksek Düzeyli Diyalog
Varank, AB ile Türkiye arasında kurulan Bilim, Araştırma, Teknoloji ve Yenilik alanında Yüksek Düzeyli Diyalog mekanizmasının ilk toplantısını AB Komisyonu Üyesi Gabriel ile başlattıklarını, diyaloğun ilişkileri daha odaklı bir şekilde, en üst mercilerden ele almayı amaçlayan bir mekanizma olduğunu ifade etti.
Türkiye ile AB arasında daha önce dış politika, ulaştırma, enerji, ekonomi, terörle mücadele, iklim, göç ve tarım konularında da yüksek düzeyli diyalog toplantıları düzenlendiğini anımsatan Varank, "Bugün de, AB ile ilk defa bilim ve araştırma alanında Yüksek Düzeyli Diyalog toplantımızı gerçekleştiriyoruz." dedi.
Varank, AB'ye üyelik müzakerelerinde "Bilim ve Araştırma" faslının Türkiye'nin hazırlık düzeyinin en ileri seviyede olduğu ve bugüne kadar müzakereye açılmış 16 fasıl içerisinde başarıyla kapatılan tek fasıl konumunda olduğunu vurguladı.
-İş birliğinin güçlendirilmesi için atılabilecek adımlar belirlenecek
Bugünkü toplantıda öncelikli olarak AB'nin iklim değişikliği ile mücadelede ortaya koyduğu Avrupa Yeşil Mutabakatı hedeflerine ulaşmasında Türkiye'nin sağlayacağı katkıların ele alınacağına işaret eden Varank, "Yenilenebilir enerji üretimi, çevreyle uyumlu teknolojilerin geliştirilmesi başta olmak üzere yeşil dönüşüm alanında AB araştırma kurumları ile iş birliğimizin güçlendirilmesi için atılabilecek adımları belirleyeceğiz." diye konuştu.
Varank, küresel ekonomi yarışının ana unsuru olan geleceğin dijital teknolojilerinin geliştirilmesi ve bu teknolojilerin KOBİ'ler başta olmak üzere ilgili tarafların hizmetine sunulması için gerçekleştirilebilecek ortak çalışmaları da ele alacaklarına dikkati çekerek, "Yeşil ve dijital dönüşüm alanındaki ortak hedeflerimizin gerçekleştirilmesi için ihtiyaç duyduğumuz finansman, bu finansman ihtiyacının karşılanması için Ufuk Avrupa, Dijital Avrupa ile diğer birlik programlarının ve Katılım Öncesi Mali Yardım Aracının etkin kullanımını da değerlendireceğiz." dedi.
"Bugün Bilim, Araştırma, Teknoloji ve Yenilik alanında ilk toplantısını gerçekleştirdiğimiz Yüksek Düzeyli Diyalog mekanizmasının ülkemiz ve AB ilişkilerinin ortak çıkarlar ve tam üyelik doğrultusunda yeniden canlandırılmasında önemli bir katkı sunacağına inanıyorum." diyen Varank, toplantının Türkiye ve AB'nin inovasyon kapasitesinin gelişimine ve araştırma iş birliklerinin güçlenmesine verimli katkılar sağlamasını diledi.
-İkinci toplantı Türkiye'de olacak
Bakan Varank, "Yüksek Düzeyli Diyalog mekanizmasının 2023 yılında gerçekleştireceğimiz ikinci toplantısına Türkiye olarak ev sahipliği yapmaktan büyük memnuniyet duyacağımızı ifade etmek istiyorum." diye konuştu.
AB Komisyonu Üyesi Mariya Gabriel de bilim, araştırma, teknoloji ve yenilikçilik konulu Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Diyalog Toplantısının bugün ilk kez düzenlendiğini belirterek, Türkiye ile AB arasında uzun yıllardır bilim ve teknoloji alanında iş birliğinin sürdüğünü ifade etti.
Türkiye'nin Ufuk Avrupa programına katılım anlaşmasını geçen yıl imzaladıklarını hatırlatan Gabriel, bugünkü diyalog toplantısının ortak çalışmaların nasıl ve hangi alanlarda güçlendirileceğine odaklanacağını bildirdi.
– 100'den fazla projede iş birliği
Gabriel, "Şu anda 100'ün üzerinde projede iş birliği yürütüyoruz. Ama özellikle iki ana sebeple daha güçlü ve geniş bir çalışma alanı bekliyorum. Birincisi, aynı zorluklarla karşı karşıyayız. Araştırma ve yenilikçiliğin hükümetlere ve işletmelere zorluklara karşı çözüm bulmak için yardım etmedeki önemini biliyoruz." dedi.
– Birlikte daha güçlüyüz
Bunlara örnek olarak Kovid-19 aşılarının geliştirilmesini, alternatif enerji kaynaklarının bulunmasını ve daha verimli gıda üretimini gösteren Gabriel, şöyle devam etti:
"İkinci olarak birlikte daha güçlüyüz. İş birliği yapmak daha uygun ve hızlı çözüm bulma ihtimalini katlamaktadır. Bugün görüşmelerimizde çevreci sanayi üretimi, yenilenebilir enerji ve iklime zarar vermeyen şehirler meselesini nasıl ortaklaşa geliştirebileceğimize odaklanıyoruz. Türkiye ve AB'nin bu amaçlarda aynı düşüncede olduğunu görmekten mutluluk duyuyorum."
İzmir ve İstanbul'un çevreci ve akıllı şehirler misyonuna katılmalarının bunun göstergesi olduğunu kaydeden Gabriel, Türkiye'nin temiz hidrojen, temiz enerji, devam eden yenilenebilir enerji sistemleri gibi Ufuk Avrupa ortaklıklarına dahil olmasının da önemine işaret etti.
Gabriel, "Toplumlarımızın, ekonomilerimizin ve rekabetçiliğimizin yararı için bilim, yenilikçilik ve sanayiyi birlikte daha yakınlaştırmalıyız." diye konuştu.
Bu kapsamda Türkiye ile iş birliği yaptıklarını aktaran Gabriel, ortak çıkarlar doğrultusunda bu iş birliğini güçlendireceklerine inandığını vurguladı.
Öte yandan, AB Komisyonu binasında gerçekleştirilen Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Diyalog Toplantısına, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Türkiye'nin AB Daimi Temsilcisi Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay ve Türkiye ve AB tarafından çok sayıda üst düzey temsilci katıldı.