İSTANBUL (AA) – Türkiye ile İsviçre arasındaki ticaret hacminin bu yıl sonu itibarıyla 5 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi'nden yapılan açıklamaya göre, İsviçre Ticaret Odası Derneği, İsviçre'nin Ankara Büyükelçiliği ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi iş birliğiyle, İstanbul'da "CEO Yuvarlak Masa Toplantısı" düzenlendi.
İki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesini görüşmek üzere gerçekleştirilen toplantıda, Türkiye'deki İsviçreli şirketlerin temsilcileri, ikili ticaret ve yatırım fırsatlarının yanı sıra inovasyon, sürdürülebilirlik ve start-up ekosistemleri açısından iş birliği fırsatlarını değerlendirdi.
Açıklamada, yuvarlak masa toplantısının açılışında yaptığı konuşmaya yer verilen Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, Türkiye'nin güçlü, dayanıklı ve hızlı büyüyen ekonomiye sahip olduğunu bildirdi.
Dağlıoğlu, "Türkiye, sürdürülebilir uluslararası doğrudan yatırımları çekmek için yatırımcı dostu politikalar ve geniş yetenek havuzunun yanı sıra Avrupa, Asya ve Afrika'nın kesiştiği noktada küresel pazarlara erişim sağlıyor." ifadelerini kullandı.
Küresel doğrudan yatırım hacminde önemli bir oyuncu olan İsviçre'nin 2021'de Türkiye'deki yatırım stokunun 5 milyar doları aştığını kaydeden Dağlıoğlu, "Büyükelçi Ruch'un (İsviçre'nin Ankara Büyükelçisi Jean Daniel Ruch) ve İsviçre Ticaret Odası'nın destekleriyle ülkemizde yatırımları bulunan İsviçreli iş insanları ile bir araya gelerek mevcut yatırımlarını ve yakın dönemdeki yatırım projelerini görüşme imkanı bulduk." değerlendirmesinde bulundu.
– "İsviçreli iş insanları Türkiye'nin potansiyelinin farkında"
İsviçre'nin Ankara Büyükelçisi Jean Daniel Ruch da İsviçre'deki önemli ekonomi aktörlerinin Türkiye'nin uzun vadede sunduğu potansiyelin farkında olduğunu bildirdi.
İsviçreli şirketlerin uluslararası doğrudan yatırımda yılın başından bugüne kadarki dönem dikkate alındığında ilk sırada yer aldığını kaydeden Ruch, "Dünyada inovasyon listelerinde ilk sırayı İsviçre alırken, Türkiye son yıllarda inovasyon faaliyetlerinde dikkat çekici bir program sergiliyor. Önümüzdeki yıllarda iki ekosistemin bir noktada buluşup buluşmayacağını göreceğiz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de İsviçre Ticaret Odası Derneği Başkanı Arpat Şenocak da ikili ticaretin normalleşmeyle toparlandığını ve sürekli yukarı yönlü bir seyir izlediğini bildirdi.
Şenocak, "Türkiye ile EFTA ülkeleri (İsviçre dahil) arasındaki modernize edilmiş serbest ticaret anlaşmasının yakın zamanda yürürlüğe girmesinin, ticari alışverişin daha da büyümesine yardımcı olmasını bekliyoruz." açıklamasını yaptı.
– İki ülke arasındaki ticaret düzenli bir şekilde artıyor
Açıklamada verilen bilgiye göre, İsviçre ve Türkiye arasındaki düzenli ilişkiler, ticaret rakamlarının düzenli artışında da kendisini gösteriyor.
Türkiye, İsviçre'nin 24'üncü büyük ticaret ortağı olma özelliğini bulundururken, iki ülke arasında ticaret hacmi 2021'de 4,6 milyar dolarlık hacme ulaştı. Ticaret hacminin gelecek dönemde daha da artacağı öngörülürken, 2022'de 5 milyar dolar seviyesine ulaşması bekleniyor.
İsviçre'nin Türkiye'ye ihraç ettiği ürünler arasında kimyasallar, ilaçlar, makineler ve saatler yer alıyor. Türkiye ise İsviçre'ye ağırlıklı olarak tekstil, değersiz metaller, taşıtlar ve tarım ürünleri ihraç ediyor.
Türkiye, İsviçre için de önemli bir turizm destinasyonu olarak öne çıkarken, 2019'da 200 binden fazla İsviçreli turist Türkiye'yi ziyaret etti. Kovid-19 sonrası dönemde bu rakamın 300 bine ulaşması bekleniyor.
– Türkiye'de 300 İsviçreli şirket faaliyet gösteriyor
İsviçre, yurt dışındaki doğrudan yatırımlar için dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alıyor. Dünyanın farklı yerlerindeki yatırımlarıyla ön plana çıkan İsviçre, özellikle uzun vadeli projelere yatırım yaparken, makine, ilaç, kimya, bankacılık, sigorta, turizm, gıda, ulaşım ve farklı alanlardaki 300'den fazla şirketiyle Türkiye'de de 8'inci en büyük uluslararası yatırımcı olma özelliği taşıyor.
İsviçreli şirketler sadece malzeme değil aynı zamanda atıktan enerji üretimi, demir yolları, otoyol inşaatı ve deniz limanı altyapısı gibi alanlarda mühendislik ve inşaat uzmanlığı da sağlayarak küresel ve yerel olarak Türkiye'nin inşaat ve altyapısına katkıda bulunuyor.