EDİRNE (AA) – Kalp yetersizliği ve hastalık maliyetleriyle ilgili Türkiye'deki 11 kalp merkezinde yapılan araştırma, 1 milyon 100 binden fazla kalp yetersizliği hastasının bulunduğunu ve yıllık tedavi maliyetinin yaklaşık 1 milyar dolar olduğunu gösterdi.
Türkiye'deki 11 farklı kalp merkezinden kalp yetersizliği konusunda uzman hekimlerin 2021 yılı verilerini baz alarak yaptıkları "Türkiye'de Kalp Yetersizliğinde Hastalık Maliyeti ve Hastalık Yükünün Belirlenmesi" konulu makale, Trakya Üniversitesi Balkan Medical Journal dergisinde yayımlandı.
Derginin editörü ve Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Servet Altay, AA muhabirine, kalp yetersizliği hastalığının Türkiye'de arttığını söyledi.
Kalp yetersizliğinin önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirten Altay, "Türkiye'deki 11 kalp merkezinde kalp yetersizliği alanında çalışan uzmanların yaptığı araştırma dergimizde yayımlandı. 2021 yılı baz alınarak yapılan araştırmaya göre Türkiye'de 1 milyon 100 binin üzerinde kalp yetersizliği yaşayan hastanın olduğu gösterilmiş oldu. Bu çok yüksek bir rakam." dedi.
Altay, kalp yetersizliğinin hasta ve yakınları için sıkıntılı bir süreç yaratırken diğer yandan yüksek maliyete neden olduğunu vurguladı.
Araştırmanın sonuçlarının kalp yetersizliği tedavisinde harcanan büyük miktarı ortaya koyduğuna dikkati çeken Altay, şöyle devam etti:
"2021 yılında kalp yetersizliği hastalarının hastaneye yatışları, ilaç tedavisi, anjiyo işlemleri, stent işlemleri ve benzer işlemlere direkt maliyet olarak baktığımızda ülkemize 1 milyar dolarlık bir maliyeti olduğu ortaya çıktı. Bunun dışında dolaylı maliyet de var. Kalp yetersizliği hastalarının işe gidememesi, izinli sayılması, o işi başkalarının yapması, işe gitse bile verimli çalışamaması gibi durumlar var. Bunlar da göz önüne alındığında aslında maliyetin daha da büyüdüğü 2-3 kat fazla olduğu düşünülüyor. Dolayısıyla kalp yetersizliği ülkemiz ekonomisine ciddi problem. Sayı artıyor, nüfus yaşlanıyor ve bu sayı daha da artacak."
Altay, kalp yetersizliğinin önlenmesi için koruyucu sağlık yöntemlerine önem verilmesi gerektiğini ifade etti.
Hastalığın ileri düzeye ulaşmadan tanı ve tedavisinin yapılması ve sağlıklı bir yaşam biçiminin benimsenmesiyle kalp yetersizliğinin önüne geçilebileceğini dile getiren Altay, şunları kaydetti:
"Özellikle tuz tüketimi ülkemiz açısından çok büyük sıkıntı, tuz tüketimini azaltarak kalp yetmezliğini bir miktar önleyebiliriz. Kalp krizleri, kalp yetersizliğinin en büyük sebebi. Bunu önlemek için sigaradan uzak bir yaşam, hareketsiz yaşamın çözülerek egzersizin artırılması, obezitenin önlenmesi, tansiyon ve şeker hastalığıyla mücadele edilmeli. Bunları yaparak bireyler kalp yetersizliğine aday olmalarını engelleyebilirler. En önemlisi de birinci basamak sağlık hizmetlerinde hastaların kontrollerini yaptırması. Yapılan basit tetkiklerle ve muayeneyle kalp yetersizliğine aday hastalar belirlenip tedavi edilebilir. Kalp yetersizliği gelişse bile erken tanı ve tedavi çok kıymetli. Dolayısıyla kalp yetersizliği ülkemiz için büyük bir sorun, maliyeti büyük. Ama en önemlisi önlenebilecek bir sorun, bu hastalıkların önüne geçebiliyoruz."