TBMM (AA) – TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonunda Uludağ Alanı Hakkında Kanun Teklifi'nin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.
Komisyon toplantısında milletvekilleri, teklifin tümü üzerinde söz alarak görüş ve eleştirilerini dile getirdi.
CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, teklifin kapsadığı alanın birçok endemik bitki ve canlı türüne ev sahipliği yaptığını belirtti.
Bursa'nın en kirli havaya sahip şehirlerden biri olduğunu ve su kaynaklarının gittikçe kuruduğunu ifade eden Kayışoğlu, "Önümüzdeki çağlarda insanlar temiz su için savaşacak diyoruz ama biz bunları korumak yerine tam tersini yapıyoruz." dedi.
İYİ Parti Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral, daha önce alan başkanlığı ilan edilen Kapadokya'da hazırlanan stratejik plan izleme raporunun bir itirafname niteliğinde olduğunu söyledi.
Envanterin dijitale aktarılmasında yüzde 35, alan planlarının yapılanmasında yüzde 40, peri bacalarının, yer altı şehirlerinin değerinin artırılması için yapılan projelerde yüzde 17, koruma için yapılacak kamulaştırmalarda yüzde sıfır, Kapadokya'nın dünya turizmindeki yerini güçlendirme projesinde ise yüzde 18 başarı sağlandığının belirtildiğini aktaran Oral, şunları kaydetti:
"Dünya turizmindeki yerini güçlendirmede yüzde 18'deysek alan başkanlığının işi nedir? Amaç sadece kaçak yapıyı yıkmak, denetlemekse belediyenin yetkileri genişletilebilir. İktidar, teoride güzel, pratikte son derece başarısız işler yapmaktadır. Zaten sicilinizi de AK Parti'nin eylemleri ortaya koyuyor. Bizi doyurucu, tatmin edici açıklamaları asla görmedik. Biz Uludağ gibi bir doğal değerimizin talan edilmesine, birilerine peşkeş çekilmesine, en azından böyle bir ihtimalin varlığına bile asla izin vermeyeceğiz."
– "Biz olmadan çevrenin de bir anlamı kalmıyor"
AK Parti Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker, toprak, orman, su ve bitki olmadan insanın da yaşama şansının olmadığını, bu nedenle çevrenin önemli olduğunu dile getirdi.
İnsanın bir günlük yaşamının önemli bölümünün çevrede geçtiğini, bu açıdan bakıldığında da çevrenin korunmasının son derece önem taşıdığını anlatan Şeker, şöyle konuştu:
"Çevre ile ilgili söylenenler benim şöyle bir hisse kapılmama sebep oldu; aslında dünyadaki canlılar, yaşamamalı. Çünkü yaşayan her canlı ister istemez çevreyi olumsuz etkiliyor. Şu anda biz burada karbondioksit çıkararak çevreyi olumsuz etkiliyoruz. Böyle bir şey olabilir mi? Çevre olmadan biz olmayız ama biz olmadan çevrenin de bir anlamı kalmıyor. Kurulmak istenen alan başkanlığı sanki 'Ali kıran, baş kesen' istediğini yapacak. Yok böyle bir şey. Ne yapacağı ne edeceği yasalarla belirleniyor. Çevre kesinlikle önemlidir ama çevrenin korunması için insanın yaşamaması gerektiği düşüncesine de katılmıyorum."
CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, yetki karmaşası adı altında belirtilen sıkıntıları anlamakta zorlandığını ifade ederek, "Tüm bakanlıklar sizin yönetiminizde olmasına rağmen 20 yıldır neler çektiğinizi anlayamadık. Çektiğiniz ızdırabın bitmesini istiyorsanız önümüzdeki seçimde bize oy verin. Sorunun çözümü bu kadar basit." dedi.
– "Milli park birikimi yok sayılmamalı"
AK Parti Ankara Milletvekili Nevzat Ceylan, eski Milli Parklar Genel Müdürü olduğunu hatırlatarak, en fazla milli parkın kendisinin görev yaptığı dönemde hayata geçirildiğini belirtti.
Milli parkların hiçbir şey yapmamış gibi gösterilmesinin kendisini üzdüğünü söyleyen Ceylan, milli parkların 64 yıllık birikiminin yok sayılamayacağını dile getirdi.
Uludağ'ın, beşinci milli park olduğunu anımsatan Ceylan, "Türkiye'de 3 bitki coğrafyası var. Uludağ Milli Parkı, bu bitki coğrafyasının tam kesişme noktası. Bursa'nın suyunun yüzde 90'ı bu havzadan gidiyor. Uludağ'ı tabii ki Davos gibi görmek istiyoruz, neden olmasın. Bir taraftan da ekolojik kullanma kapasitesi diye bir şey var. Ekolojik kapasiteyi ölçerek bu alanları kullanıma açmamız lazım. Koruma ve kullanma derecesini iyi ölçmemiz lazım. Uludağ'a gelen milyonlarca insanla bunu yürütmek mümkün değil." değerlendirmesinde bulundu.
Son 20 yılda bölgeye 2 milyar lira değerinde ihtiyaca yönelik tesislerin yapıldığının altını çizen Ceylan, şöyle devam etti:
"Gelibolu Alan Başkanlığı, milli parkların yaptığı tesislerin üzerine kuruldu. Dünyadaki tüm park alanları milli park statüsündedir. Doğa koruma açısından dünyada iki tür varlık vardır, birincisi milli park, diğeri Unesco Dünya Mirası. Bu işareti görenler oraya turizm amaçlı giderler. Siz Göreme'de bunları kaldırmış olduğunuz zaman yanlış yapmış oldunuz. Yapılan yanlışı artık kabulleniyoruz ama şunu da bilmeniz lazım; oraya gelen turistler hala milli park olarak geliyor. Dünyada alan başkanlığı diye bir literatür yok. Alan Başkanlığı sonradan çıkarılmış ve Türkiye'nin şartlarına da uygun bir konu değil. Milli Parklar markasının devam ettirilmesi çok önemli. Uluslararası olarak kullanılan bu markayı ortadan kaldırdığınızda oranın değerini düşürürsünüz. Uludağ'ın marka değeri de bu şekilde düşer."
Komisyon Başkanı Tahir Akyürek, "Eski Milli Parklar Genel Müdürü olan Nevzat ağabey, daha önce yapılan hizmetlere haksızlık yapılmaması için uyardı ve düşüncelerini aktardı." dedi.
Komisyon, teklifi görüşmeye yarın devam edecek.