İSTANBUL (AA) – Uluslararası Emek ve Dayanışma Kongresi kapsamında kuruluşu ilan edilen Uluslararası Emek Konfederasyonu'nun manifestosunda, "Hayat emektir, dolayısıyla emek maliyet değil, üretimin öznesidir. Önce insan ve insan onuruna yaraşır iş için örgütlü mücadele diyoruz." ifadelerine yer verildi.
Memur-Sen'in ev sahipliğinde Bakırköy'de bir otelde düzenlenen Uluslararası Emek ve Dayanışma Kongresi'nin öğleden sonraki oturumlarında konuşan Afrika Sendikalar Birliği Örgütü (OATUU) Genel Sekreteri Arezki Mezhoud, dünya genelinde servet dağılımında adaletin sağlanması gerektiğini söyledi.
Mezhoud, işçilerin dünya çapında "denklemin zayıf tarafı" olduğunu, bu durumun da insanlığı tehdit ettiğini dile getirdi.
Alternatif Demokratik Sendikalar Birliği Genel Sekreteri Roland Herman, sendikacılığın çalışma hayatının geleceğinde önemli bir rol oynayacağının altını çizdi. Bu kongrede sıkı iş birliği ilişkileri kurma amacı taşıdıklarını belirten Herman, sendikacılığın emeğin geleceği, dijitalizasyon ve gelecekteki meslekler üzerinde çalışmasının öneminden bahsetti.
Uluslararası Arap İşçi Sendikaları Konfederasyonu adına konuşan Osama Salman Hasan Muhammed de dünyada yaşanan olumsuz gelişmelerin önce işçileri etkilediğini belirterek, kurulan Uluslararası Emek Konfederasyonu'yla önemli bir adım atıldığını kaydetti.
– Konfederasyon manifestosunu açıkladı
Kongre kapsamında kuruluşu ilan edilen Uluslararası Emek Konfederasyonu da manifestosunu yayımladı.
Manifestoda insan ve alın terinin aziz olduğu belirtilerek, şu görüşlere yer verildi:
"Hayat emektir, dolayısıyla emek maliyet değil, üretimin öznesidir. Önce insan ve insan onuruna yaraşır iş için örgütlü mücadele diyoruz. Emeğin hakkı için uluslararası dayanışma diyoruz. Egemenlerin, küresel elitlerin çıkarlarını koruyan değil bütün insanlığı kuşatan adalet istiyoruz. Finansal tekelleşmenin değil adil bölüşümün hakim olduğu bir dünya için mücadele etmekte kararlıyız. Manipülasyona dayalı parasal büyüme değil, emeğin üretimine dayalı reel ekonomi/büyüme diyoruz. Yaşanabilir bir yeryüzü için sürdürülebilir, adil iklim politikaları diyoruz. Kavramların ve değerlerin istismar edilmemesi ve sağlıklı bir gelecek için kadın ve erkeğe eşit hak, eşit fırsat için mücadelede kararlıyız. Sarsılmaz temellere dayalı bir toplum için sağlıklı ve sağlam bir aile diyoruz. Ötekileştirmenin ve ayrımcılığın olmadığı bir düzen için inanç ve vicdan özgürlüğü istiyoruz. Savaşın değil barışın hüküm sürdüğü bir dünya için yeraltı ve yerüstü kaynaklarının sömürülmediği ve üretildiği topraklarda yaşayanlar tarafından adil bölüşüleceği bir düzeni kuracağız."