AMMAN (AA) – LEYS EL CUNEYDİ – Uzmanlar, Ürdün'de 10 gün önce kamyon şoförlerinin petrol fiyatlarının düşürülmesi talebiyle başlattığı, ardından nakliye sektöründe giderek yayılan grevin Bişr el-Hasavne hükümetini tehdit edebileceğini söylüyor.
Ürdün'de yakıt zamlarını protesto eden kamyon şoförleri tarafından 5 Aralık'ta başlatılan greve daha sonra toplu taşıma araçları ve su tankerleri şoförleri de katıldı.
Grev, 10 gündür Ürdün'ün pek çok ilinde gözle görülür şekilde genişliyor. Ürdün Meclisi ve hükümeti, 12 Aralık'ta, taşımacılık alanındaki sorunlarla ilgili bir komite kurulmasını kararlaştırdı ancak krize ilişkin bir çözüm henüz ufukta görünmüyor.
Kara Taşımacılık Kurumu verilerine göre, Ürdün'de yaklaşık 21 bin kamyon taşımacılık sektöründe hizmet veriyor.
Doğal kaynakları olmadığı için enerjide dışarıya bağımlı Ürdün, ham petrolün neredeyse tamamını ithal ediyor. Bu sene, Ürdün'deki petrol türevlerinin fiyatları, benzeri görülmemiş seviyelere ulaştı. Hükümet ise bu durumu ham petrol fiyatlarındaki küresel artışa bağladı.
– Petrol ve türevlerindeki fiyat artışı
Yakıt fiyatlarını takip eden "Thefuelprice" sitesinin verilerine göre, Arap dünyasında petrol türevleri fiyatlarında Lübnan, Suriye ve Filistin'den sonra Ürdün dördüncü sırada yer alıyor.
Ürdün'de kamuda petrol türevleri; tüp gazın yanı sıra 90 oktan benzin, 95 oktan benzin, dizel, gaz olarak biliniyor.
Ürdün'deki Petrol Türevleri Fiyatlandırma Komitesi, kasım ayında 1 litre dizelin fiyatını 860 filsten (1,21 dolar) 895 filse (1,26 dolar) çıkarmayı kararlaştırdı.
Komite ayrıca 90 oktan benzinin 10 filslik zamla 920 filse (1,29 dolar); 95 oktanın 15 fils zamla 1170 filse (1,64 dolar) yükselmesi yönünde karar aldı.
Ürdün'deki petrol türevlerinin fiyatları 2020'den bu yana yüzde 29 ila 36 arttı. Bu artıştan sadece yerli üretimi tüp gazlar etkilenmedi.
– "Hükümet, insan ilişkilerinde deneyimsiz"
Ürdünlü uzmanlar, ekonomik krizle karşı karşıya olan ülkedeki taşımacılık krizinin, iyi yönetilemediği ve hükümet için tehdit olabileceği görüşünde.
Siyasi analist ve yazar Amir es-Sebayile, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hasavne hükümetinin "insan ilişkilerinde deneyimsiz" olduğunu ve "kabul edilemez şekilde kışkırtıcı adımlar attığını" söyledi.
Ürdün'deki fiyatlandırmada vergilerin ağırlığına dikkati çeken ve bunun küresel fiyatlarla ilgisi olmadığını savunan Sebayile, hükümetin dizel ve gaz fiyatlarındaki artıştaki ısrarını, "vatandaşları provoke etme ve kendini düşmanmış gibi gösterme" şeklinde değerlendirdi.
Sebayile, organize grev gibi farkındalık halinin gelişmesiyle daha önce birçok kez yaşanan "kabine revizyonu" hikayesinin artık etkili olmayabileceğini ve hükümetin tümden gidebileceğini dile getirdi.
– Hükümetin, çözüm bulma konusundaki isteksizliği
El-Haşimi Üniversitesinden Siyaset Bilimci Cemal eş-Şelebi de hükümeti soruna çözüm bulma konusunda isteksiz gördüğünü söyledi.
Grevin hükümeti bir çıkmaza soktuğuna dikkati çeken Şelebi, "Birbirlerine boyun eğdirmek için hükümet ile grevciler arasındaki çatışma devam ederse Ürdün'ün kaybı büyük olacak." dedi.
Şelebi, hükümetin düşeceğini düşünmediğini ancak Kral'ın en nihayetinde halkla bağını korumak istediğini vurguladı. Ürdünlü akademisyen, bu açıdan, grev genişlemeye devam ederse hükümetin kurban edileceğini sözlerine ekledi.
– Hükümetin halk nezdindeki itibarının azalması
El-Hüseyin bin Talal Üniversitesinde stratejik araştırma alanında öğretim görevlisi Hasan ed-Dace, "grevin, hükümetin dizel fiyatlarını yüzde 45 oranında artırmasının bir sonucu" olduğunu ifade etti.
Grevin, başka meseleler için de risk oluşturduğunu söyleyen Dace, gıda başta olmak üzere dizelle çalışan üretim alanında maliyetin artabileceğini, bunun da vatandaşın yükünü ağırlaştıracağını dile getirdi.
Dace, grevin devam edeceği ve doğal olarak hükümetin işleyişini etkileyeceği öngörüsünde bulundu.