Yaşar Üniversitesi İşletme Yönetimi Uzaktan Öğretim Yüksek Lisans Programı öğrencisi endüstri mühendisi Damla Şentürk’ün 160 kişiyle yaptığı ankette, özellikle 7 yaş altı çocuğu olan kadınların ofiste çalışmaya dönmek istedikleri ortaya çıktı.
Yaşar Üniversitesi İşletme Yönetimi Uzaktan Öğretim Yüksek Lisans Programı öğrencisi endüstri mühendisi Damla Şentürk, “Covid-19 Dönemiyle Değişen Çalışma Şekillerinin Çalışan Motivasyonuna Etkileri” adlı bitirme projesinde İzmir ve çevresinde beyaz yaka olarak çalışan 160 kişiyle anket yaptı. Uzaktan çalışma konusunda yapılan araştırmaya göre çalışanların büyük bir bölümü uzaktan çalışmaya devam etmek isterken, özellikle 7 yaş altı çocuğu olan kadınların ofiste çalışmaya dönmek istedikleri ortaya çıktı. Araştırmaya göre, pandemi öncesine göre uzaktan çalışma yüzde 16.3 oranında artış gösterdi. Çalışanların birçoğu uzaktan çalışmaya uyum sağlayıp devam etmek isterken, bu süreç evde hem 7 yaşından küçük çocuğuyla ilgilenip hem çalışmak durumunda olan anne ve babalarda tükenmişlik hissine neden oldu.
Tez danışmanı Yaşar Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Özge Can ile birlikte araştırma sonuçlarını açıklayan Şentürk, “Pandemi süreci devam ettikçe katılımcıların uzaktan çalışma deneyimlerine adapte oldukları, talep ve kaynakların dengesini sağlayarak çalışmaya devam ettikleri ortaya çıktı. Genel olarak bakıldığında çoğunluğun uzaktan çalışmaya adapte olarak bundan sonraki süreçlerde de uzaktan çalışmaya devam etmek istediği ve geleneksel iş modellerinin yerini esnek çalışma sistemlerinin alacağı gelecekte uzaktan çalışmanın çok daha yaygın bir şekilde uygulanacağı anlaşıldı. Bunun yanı sıra, 7 yaşından küçük çocuğu olanların uzaktan çalışmaya devam etmek istememesi ama daha büyük yaşta çocuğu olanların devam etmek istemesi, pandemi döneminde bu çalışanların tükenmişlik hissini görmezden gelme eğilimi göstererek süreçle başa çıkmaya çalıştıklarını gösteren önemli bir faktör oldu” dedi.
“Özellikle anneler için zorlu bir süreç”
Evden çalışmanın özellikle küçük yaşta çocuğu olan anneleri olumsuz etkilediğinden bahseden Şentürk, “Bu konuyu kendim de deneyimledim, maalesef ki sokağa çıkma kısıtlamalarının olduğu dönemde 7 yaşından küçük çocukların okula gidememeleri ya da öz bakımları için aile dışı bir destek alınamaması özellikle kadın çalışanlar açısından toplantı sırasında çizgi film ya da oyuncak sesleri arasında çalışmayı zorunlu hale getirmiştir. Ayrıca 7 yaş ve altı çocukların öz bakımları daha fazla ilgi ve efor gerektirdiği için mesai saatleri bu grupta bulunan kadın çalışanlar açısından eğer yönetici ya da liderlerinden destek alamazlarsa oldukça zorlu bir süreç haline geliyor. Zaten literatürde yapılan çalışmalar da kadınların hem aşçı hem bakıcı hem anne hem de şirket yöneticisi ya da çalışanı olarak oldukça zor roller üstlendiklerinden bahsetmiş ve en çok da kadınların o dönemde psikolojik olarak yıpranmış ya da yorulmaya meyilli olduğunu göstermiştir. Pandemi sürecinin özellikle kadınlar üzerinde çok daha fazla olumsuz etkisi olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
“Çalışanların çoğunluğu kendi zamanlarını planlayabildi”
Şentük, araştırmanın en önemli bulgularından birinin çalışanların büyük bir bölümünün uzaktan çalışmaya devam etmek istemeleri olduğunu söyleyerek, “Uzaktan çalışma, aidiyetin ve işin anlamlılığının kaybolması, tükenmişlik hissinin artması, iş-aile çatışması gibi sonuçlara neden olabilecek bir uygulama olarak karşımıza çıkabiliyor. Ancak çalışma sonuçları bize şirketlerin çalışanlarına belli kaynakları sunması, çalışanların kendi zamanlarını kendilerinin planlayabilmeleri, işe gidip gelirken harcanan süreden tasarruf edilmesi ya da öğle tatili gibi uzun molalarda kendilerine vakit ayırabilmeleri gibi unsurların uzaktan çalışmayı tercih edilen, olumlu olarak algılanan ve olumlu sonuçlar sağlayan bir model haline getirebildiğini göstermekte. Pandemi süresince eğitim düzeyi yüksek ve uluslararası firmalarda çalışan katılımcıların diğerlerine göre daha fazla uzaktan çalıştığını görüyoruz. Yine bu oran farklı hizmet kolları açısından sağlık sektörü için en düşük iken, finans sektörü için en yüksek” dedi.