Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Soner Sarmaşık, hava sıcaklıklarının değişkenlik gösterdiği bugünlerde çocukların inceden kalına doğru kat kat giydirilmesinin üşümeyi ve terlemeyi, dolayısıyla da hava değişimi nedeniyle oluşabilecek hastalıkları önleyebileceğini söyledi. Dr. Sarmaşık ayrıca çocuklara kulaktan dolma bilgilerle vitamin verilmemesi, önce hekime danışılması gerektiğine de dikkat çekti.
Çocukların sonbaharı sağlıkla geçirebilmeleri için dengeli beslenme ve düzenli uykunun yanı sıra, hava şartlarındaki değişikliklerin de göz önünde bulundurulması gerektiğini belirten Acıbadem Bursa Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Soner Sarmaşık “Kıyafetlerinin kolay değiştirilebilir, inceden kalına doğru katlar halinde kat kat olacak şekilde olması tercih edilmelidir. Böylece çocuk gün içerisinde hava ısındıkça, üzerindeki ceketi çıkararak, güne daha rahat devam edebilir. Aksi takdirde gün içerisinde yaşanan hava değişimi, bir terleyip bir üşüyen çocukların hasta olmasına neden olabilir. Bunun yanı sıra çocuklarda terlemeye karşı kıyafet seçimi de çok önemlidir. Sentetik kıyafetler yerine pamuklu kıyafetler tercih edilmelidir” dedi.
“Antibiyotik viral soğuk algınlığında işe yaramaz”
Sonbahar mevsiminin karakteristik ısı değişimiyle okulların aynı dönemde başlamasının çocuklarda viral üst solunum yolları enfeksiyonlarına daha sık rastlanmasına yol açtığına değinen Dr. Sarmaşık, sıklıkla soğuk algınlığı olarak bilinen bu hastalıkların çoğunun bulaşıcı üst solunum yolları enfeksiyonları olduğunu dile getirdi. Dr. Sarmaşık viral yolla ortaya çıkan solunum yolu hastalıklarında antibiyotiğin işe yaramayacağını vurgulayarak ateş düşürücü ilaç ve bol sıvı takviyesiyle, tıkalı burnu temiz ve açık tutarak, ıhlamur gibi bitki çaylarıyla hastalığın seyrinin yavaşlatılabileceğini ifade etti.
“Dirsek içine hapşırmak gerektiğini öğretin”
Ayrıca ailelerin çocuklarına mutlaka ellerini yıkamalarını öğretmeleri gerektiğinden bahseden Dr. Sarmaşık “Kalabalık ortamlarda yaşları küçük bile olsa çocuklar hastalığı daha da bulaştırmamak için basit önlemler alabilir. Örneğin nasıl hapşıracağını ve öksüreceğini anne babalar öğretmelidir. Damlaları etrafa taşımamak için açığa veya elin iç kısmı yerine dirsekle ağzı kapatarak öksürüp hapşırırlarsa en azından arkadaşlarına daha az hastalık bulaştırırlar” diye konuştu.
Çocuğun genel durumunu bozmayan, yüksek ateşle seyretmeyen basit bir burun akıntısında ailelerin panik yapmasına gerek olmadığının altını çizen Dr. Sarmaşık, “Bu durum çocuğun okula gitmemesine de sebep değildir. Tabi ki, çocuğun keyfini bozuyorsa, hareketlerinde azalma, halsizlik, beslenme problemiyle birlikte ateş de yüksek seyrediyorsa, o zaman okula giderek diğer arkadaşlarını da hasta etme riskini göz önünde bulundurmak gerekiyor. Doktora da bu süreçte danışılmasında fayda vardır” dedi.
“Kulaktan dolma bilgilerle vitamin vermeyin”
Beslenme düzeni yeterli olmayan çocuklarda, zaman zaman vitamin destekleri gerekebildiğini belirten Dr. Sarmaşık şu noktaya özellikle dikkat çekti:
“Vitaminler mutlaka doktor kontrolünden geçtikten sonra çocuğun ihtiyaçlarına göre alınmalıdır. Kulaktan dolma bilgilerle, arkadaş tavsiyesiyle vitamin verilmemelidir. Bağışıklık sistemini güçlendirici, çinko veya demir eksikliğine göre alınabilecek destekler olabilir. Ama herkese aynı destek mümkün değildir. Çocuğun yaşına, boyuna, bünyesine göre değişiklik gösterdiği için hekime danışarak bu desteklerden yararlanmak daha doğrudur. Bütün çocuklara sağlıklı ve mutlu bir eğitim öğretim yılı diliyorum.”