Kastamonu Veteriner Hekimler Odası Başkanı Hacı İbrahim Maşalacı, insanlarda görülen hastalıkların yüzde 61’inin hayvan kökenli olduğunu belirterek, bu yüzden kesilen kurbanlık hayvanların veteriner hekim kontrolünde gerçekleşmesinin önemli olduğunu kaydetti.
Kastamonu Veteriner Hekimler OdasıBaşkanı Hacı İbrahim Maşalacı, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi vatandaşlara uyarılarda bulundu. Kurban Bayramı’nda kesilen hayvan sayılarının kesin rakam olarak bilinememekle birlikte, yaklaşık olarak 1 milyon 300 bin büyükbaş ve 2 milyon 500 bin küçükbaş hayvanın nakli ve kesimi yapıldığını belirten Kastamonu Veteriner Hekimler Odası Başkanı Hacı İbrahim Maşalacı, bu miktarın Türkiye’de yıllık olarak kesilen hayvan miktarının yüzde 25-30’u olduğunu kaydetti.
“İnsanlarda görülen hastalıkların yüzde 61’i hayvan kökenlidir”
Kurban kesenlere önemli görevler düştüğünü belirten Maşalacı, “Bu kadar sayıda hayvanın kısa sürede nakledilmesi ve kesilmesi, gerekli tedbirler alınmadığı ve gerekli alt yapı oluşturulmadığı takdirde, insan sağlığı, hayvan sağlığı ve çevre ile ilgili önemli sorunları da beraberinde getirmektedir. İnsanlarda görülen hastalıkların yüzde 61’i hayvan kökenlidir. Bunun yanında, insan sağlığı açısından gıdaların ortaya koyduğu riskin de yüzde 90’ı hayvansal kökenli gıdalardan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, hayvan ve hayvansal ürünlerden gelebilecek bu tehlikelerin azaltılması veya ortadan kaldırılması açısından, kesilen hayvanın sağlıklı olması ve veteriner hekim muayenesi önemlidir. Veteriner hekim kontrolü dışında yetiştirilen, sevki yapılan, satışa sunulan ve kesilen hayvanlar, bulaşıcı ve salgın hayvan hastalıklarının yayılma riskini arttırmakta ve bu hayvanlardan elde edilen etler insan sağlığı açısından önemli riskler oluşturmaktadır. Kurbanlık hayvan satışlarının büyük çoğunluğu, hayvan pazarları veya kurbanlık satış yerlerinde yapılmaktadır. Bu yerlerde yapılacak etkili veteriner hekim denetimleri, hayvan sağlığı ve halk sağlığı açısından riskleri önemli ölçüde bertaraf edecektir. Buralar belediyelerin kontrollünde bulunmaktadır. Ancak; belediyelerde, bu ihtiyaca cevap verecek yeterli sayıda veteriner hekim istihdam edilmemektedir. Bu nedenle de istenilen düzeyde kontrol ve denetim yapılamamaktadır. Belediyeler bu asli görevlerini yerine getirebilmeleri için yeterli sayıda veteriner hekim istihdam etmelidir. Kurbanla ilgili faaliyetlerin bir kısmı, hayvan sağlığı ve gıda güvenliği ile ilgili yasalarda uygulama dışı bırakılmıştır. Bu nedenle kurban kesecek ve kurban eti tüketecek kişilerin, kurbanlıkların seçimi, kesimi ve kesim sonrasında insan ve hayvan sağlığı açısından dikkat etmeleri gereken hususları, çevrenin kirletilmemesi ve hayvan refahı konularında alınması gereken tedbirler ve etlerin muhafazası ile ilgili bilgi sahibi olmaları gerekir. Son yıllarda iyi bir kamuoyu oluşmasına ve olumlu gelişmeler yaşanmasına karşılık, kurban kesim şartları, hayvan refahı, gıda güvenliği ve halk sağlığı açısından hala önemli riskler yaşanmaktadır” dedi.
“Nakil araçlarının temizlik ve dezenfeksiyonları yapılmalıdır”
Bu yıl alınacak tedbirler çerçevesinde Kastamonu Veteriner Hekimler Odası olarak önerilerde bulunan Maşalacı, “Kurbanlık tedarikinde, nakillerinde, satış ve kesim yerlerinde hayvan sağlığı, hayvan refahı, veteriner halk ve çevre sağlığı açısından bir aksaklık yaşanmaması için, çalışmalar İl Pandemi Komisyonu ile Kurban Hizmetleri Komisyonu’nun iş birliği içinde yürütülmeli, bu komisyonlarda mutlak suretle il ve bölge veteriner hekimleri odası temsilcileri yer almalı ve kurban hazırlık süreci hızla sonuçlandırılmalıdır. Kurban satış, kesim ve parçalama yerlerinde veteriner hekim odalarıyla iş birliği içinde serbest veteriner hekimlerden yararlanarak, yeterli sayıda veteriner hekim istihdamıyla etkin denetime imkan sağlayacak altyapı oluşturulmalıdır. İller arasında hayvan nakilleri yapacak kişiler, gidiş ve dönüşlerde sağlık kontrolünden geçmelidir. Nakilde hayvan refahına dikkat edilerek, nakil araçlarının temizlik ve dezenfeksiyonları yapılmalıdır. Hayvan satış yerleriyle pazarlar sıkı kontrol altına alınmalıdır. Hayvan pazarlarına mevcut kapasitelerinin azami yarısı kadar kullanım zorunluluğu tanınarak farklı sürüler arasında boş alanlar bırakılmalı ve kapalı padok sistemi kurulmalıdır. Kesim hizmetleri çerçevesinde mevcut işletme onay belgesine sahip kesimhaneler ve mobil hayvan kesim üniteleri yer ve sayı olarak yeterli hale getirilmeli ve bu süreçte kamu ve özel sektöre ait tesislerin tamamının hizmet vermesi sağlanmalıdır. Kesimde görev alan kasap ve yardımcı personelin öncesinde sağlık kontrolleri yapılmalı, söz konusu personelin görevli olduğu alanı terk etmesinin önüne geçilerek vatandaş mağduriyeti giderilmelidir. Kesimhanede görev alacak kasap ve yardımcı personelin tulum, önlük, çizme, bone, maske ve eldiven kullanmalıdır. Kurbanlık hayvan kesimlerinde yığılma ve kargaşa yaşanmaması için tüm kesimhanelerin Kurban Bayramı’nın 1., 2. ve 3. günü vardiyalı ve randevulu çalışması sağlanmalıdır” diye konuştu.
“Kesim yapılacak yer temiz ve serin olmalıdır”
Kurbanlık hayvanların, hayvan pazarları, hayvan borsaları veya Kurban Hizmetleri Komisyonu’nca belirlenen kurbanlık satış yerlerinden veya doğrudan hayvancılık işletmesinden alınması gerektiğini söyleyen Maşalacı, “Buraların dışındaki yerlerden kurban alınmamalıdır” şeklinde konuştu.
Kesim yapılacak yerin serin ve temiz olması gerektiğine dikkat çeken Maşalacı, “Kurbanlık hayvanların kesimleri için öncelikli tercihimiz, veteriner hekim kontrolü yapılan ve hijyen şartları çok daha iyi olan, Bakanlıktan ruhsat almış mezbaha ve kombinalar veya geçici kesim yerleri olarak düzenlenen yerler olmalıdır. Kesim yapılacak yerler temiz ve serin olmalı ve buralarda bol miktarda su bulunmalıdır. Kesim işlemi, mümkün olduğunca hayvanlar askıya alınarak yapılmalıdır. Böylece kesme ve yüzme işleminin daha temiz ve sağlıklı bir şekilde yapılması yanında kanın akması da daha iyi sağlanacaktır. Kurban atıkları çöp varillerine ve gelişi güzel çevreye atılmamalı, kanalizasyon kanallarına dökülmemelidir. Çevre temizliği ve halk sağlığı açısından bu tür atıklar sokak hayvanlarının erişemeyeceği şekilde derin çukurlara gömülmelidir” ifadelerini kullandı.
“Etler, derin dondurucuda sıfırın altınd 18 derecede muhafaza edilmelidir”
Et ve et ürünleri bakterilerin çoğalmaları için son derece uygun bir ortam niteliğinde olduğunu söyleyen Maşalacı, şöyle devam etti:
“Uygun koşullarda bir bakteri 12 saatte 16 milyara ulaşabilmektedir. Bu durum hafif bir bakteri yüküne sahip bir etin iyi muhafaza edilmediği takdirde bir gece sonra insan sağlığı açısından ne derece büyük bir tehlikeye dönüşebileceği konusunda fikir vermektedir. Kurban etleri, parçalar halinde temiz kaplara konulmalı ve önce güneş görmeyen serin bir yerde 5-6 saati geçmeyecek şekilde bekletilerek etin sıcaklığının düşmesi sağlandıktan sonra buzdolabına kaldırılmalıdır. Kurbanlık etler henüz kesim sıcaklığında iken buzdolabına poşet içinde veya hava alamayacak bir durumda büyük parçalar halinde üst üste konulursa, buzdolabı ısısı etin iç kısımlarını soğutmaya yetmez. Bu nedenle etin hava almayan kısımlarında çok kısa sürede bozulma ve kokuşma hatta yeşillenme görülür. Böyle kısımlar kesinlikle tüketilmemeli atılmalıdır. Kurbanlık etin dayanma süresi, kesim kalitesi ve et parçasının büyüklüğüne göre değişmekle beraber normal buzdolabı koşullarında 5 veya 6 gündür. Bu süre kıymada genellikle 3 gündür. Eğer daha uzun süreli muhafaza düşünülüyorsa etler derin dondurucuda eksi 18 derecede muhafaza edilmelidir.”