ANKARA (AA) – Türk Eğitim Derneğinin (TED) düşünce kuruluşu TEDMEM'in düzenlediği 5. Uluslararası Eğitim Forumu'nda "dijital obezite" konusu değerlendirildi.
"Dijital Obezite" temasıyla hazırlanan forum, TED Ankara Koleji İncek Yerleşkesi'ndeki Ata Sahne'de gerçekleştirildi.
Foruma, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç ve TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, bazı milletvekilleri ve çok sayıda davetli katıldı.
Forumun açılışında konuşan TED Genel Başkanı Pehlivanoğlu, Kovid-19 salgınının yarattığı baskının insanlığı üretime zorladığını belirterek, eldeki cevherlerin baskı altında mücevhere yani Kovid-19 aşısına dönüştüğünü söyledi.
– "İnsan, teknolojinin kölesi oldu ve yıkım başladı"
"Dijitalleşme gerçekten hayat mı kurtarıyor yoksa bizi yeni bir salgına mı sürüklüyor?" sorusunu soran Pehlivanoğlu, insanın teknoloji sayesinde özgürleşmek bir yana teknolojik süreçlerin kölesi olduğunu ve yıkımın başladığını ifade etti.
İnsanların, bir avucunda hayatı kolaylaştıran bir ilacı, diğerinde ise dozu iyi ayarlanmadığında hasta edecek diğer ilacı yani dijitalleşmeyi tuttuğunu kaydeden Pehlivanoğlu, salgın döneminde eğitimde yaşanan dijital gelişmeleri anlattı.
Salgın döneminde okulların kapatılmaması için sarf ettikleri çabayı hatırlatan Pehlivanoğlu, okulların açık tutulması için harcadığı çaba dolayısıyla Milli Eğitim Bakanı Özer'e teşekkür etti.
Pehlivanoğlu, formun teması da olan "dijital obezite"nin, dijital içeriklerin aşırı tüketimi sonucu ortaya çıkan bir durum olduğuna işaret ederek, "Derdimiz, kolektif insanlık duygumuzu yitirmeden, geleceğimiz için doğru adımların nasıl atılacağını konuşmak." dedi.
– "Dijital obezite, hayatlarımızı fiziksel obeziteden çok daha fazla etkileyecek"
Herkesin dijital ortamlarda bir tür "veri tsunamisi"ne maruz kaldığını ifade eden Pehlivanoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bilgi ve medya içeriklerinin miktarı her gün katlanarak büyüyor. Bu durum, bizleri dijital obezite gibi başka bir küresel salgın tehdidiyle karşı karşıya getiriyor. Bu riski ciddiye alıp üstesinden gelme yollarını konuşmazsak dijital obezite, hayatlarımızı fiziksel obeziteden çok daha fazla etkileyecek. Yaşamı kolaylaştıran yönleriyle hepimizi içine çeken dijitalleşme, bilgi kirliliği, bilgi yoğunluğu, ekran süresindeki artış, zararlı içerik, hak ihlali, siber zorbalık gibi kısa ve uzun vadede ortaya çıkabilecek riskleri içinde barındırıyor. Bu riski fırsata çevirmenin yolu ise dijital obezitenin hayatımızı kuşatan bir tehdit olmasına izin vermemek, dijital tüketim alışkanlıklarımızı risklerden arındırarak sağlıklı bir düzeye çekmektir."
Türkiye ve dünyada bilişim teknolojileri kullanımı, internet erişimi, sosyal medya ve internette geçirilen sürelerdeki artışa dikkati çeken Pehlivanoğlu, gençlerin tüm gelişmeleri sosyal medyadan takip ettiklerini bildirdi.
– "Teknoloji kullanımında başarılı olmak, dijital okuryazar olmak demek değil"
Çocuklar ve gençlerin geleceği için bu konuda geçici çözümlerin işe yaramayacağını kaydeden Pehlivanoğlu, "İyi kurgulanmış bir teknoloji kullanımı felsefesi ve dijital okuryazarlık becerisi edinmeye ihtiyacımız var." diye konuştu.
Dijital okuryazarlığın geliştirilmesi için önerilerde bulunan Pehlivanoğlu, şunları kaydetti:
"İş birliğine dayalı, yaratıcı öğrenme deneyimleri sağlayan bir sınıf ortamı oluşturulmalı. Ezbere dayalı öğretim yöntemlerinden vazgeçilmeli. Bunun için öğretmenlerimizin de dijital teknolojileri etkin kullanımı sağlanmalı. Teknoloji kullanımında başarılı olmak, dijital okuryazar olmak demek değil. O nedenle hem eğitimcilerin hem ailelerin doğru dijital okuryazarlık becerisi kazanması şart."
– Konuşmacılar "dijital obezite"yi anlattı
Açılış konuşmalarının ardından "Teknolojiye Karşı İnsanlık" kitabıyla tanınan fütürist yazar, The Futures Agency'nin kurucusu Gerd Leonhard, forumun ana konuşmacısı olarak söz aldı.
Leonhard, forumun bu yılki teması olan "dijital obezite" konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Daha sonra "Dijital Obezite Nedir?", "Eğitim ve Dijitalleşme", "Siyaset ve Dijitalleşme", "Dijital Çağda Çocukluk ve Ebeveynlik" ile "İş Dünyası ve Dijitalleşme" başlıklarında paneller düzenlendi.
– "Dijital okuryazar farkındalığımızın olması gerekiyor"
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, "Dijital Obezite Nedir?" başlıklı panelde yaptığı konuşmada, insanların yeni teknolojilere karşı çok ilgili, ilk kullanan olmak noktasında da çok iştahlı olduklarını söyledi.
Sanal gerçeklik ile gerçek gerçeklik arasındaki farkı ortaya koymak gerektiğini belirten Koç, sanal gerçeklikte yaşanan şeyleri birebir hayata geçirmenin psikolojik sorunlar doğurabileceğini bildirdi.
Koç, "web 3.0" teknolojisinde insanların birebir etkileşimde bulunabileceklerini belirterek, "Hangi dijital teknolojiyi ne kadar kullanacağımız konusunda belli bir dijital okuryazar farkındalığımızın olması gerekiyor." dedi.
– "Türkiye'de şunu görüyoruz, faydalı içeriğin albenisi yok"
İnsanların aldığı bir ürün veya hizmetin kullanımına ilişkin kuralları okumadan kabul ettiğine dikkati çeken Koç, "Sanal gerçeklikte kendimizi kaybedip gerçek gerçeklikte yani hayatı ıskalamadığımız konusunda çalışmalar yapmamız gerekiyor." ifadesini kullandı.
Türkiye'de günlük ortalama 8 saatin internette geçirildiğine işaret eden Koç, şunları aktardı:
"İnternette geçirilen 8 saatin tamamının zararlı olduğunu söylemiyorum ama Türkiye'de şunu görüyoruz, faydalı içeriğin albenisi yok, zararlı içeriğin biraz daha albenisi çok. Dijital Dönüşüm Ofisi olarak bir proje başlattık. Çizgi filmler yaptık. Çünkü şunun farkına vardık, vatandaşlarımız özellikle çocuklarıyla televizyon izliyorlar. Çocukların izlediği televizyonlardan onlara bilgilendirme yapabilirsek daha farkında olduklarının farkına vardık ve internetin kötü kullanımından siber zorbalığa kadar her şeyi anlattığımız platform oluşturduk. Devlet olarak, A, B, C, D, yerli veya yabancı olsun her türlü platformu, mutlaka vatandaşlarımızın istedikleri zaman değiştirebilme hürriyetinin olması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun da dijital obeziteye önemli katkı sağlayacağını düşünüyorum."