DOLAR 32,3400 -0.07%
EURO 34,8790 0.06%
ALTIN 2.392,77 -0,15
BITCOIN 2042770 6,55%
Yalova
13°

HAFİF YAĞMUR

13:06

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Yanık, AA Editör Masası'na konuk oldu: (3)

ABONE OL
Ekim 4, 2022 13:05
Avatar
0

BEĞENDİM

ABONE OL

ANKARA (AA) – Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, LGBT lobilerinin baskısı ve etki ajanlığıyla mücadele ederken sarih, net karşı duruş geliştirdiklerini belirterek, "Öbür taraftan çocukların yetişmesinden, ileri yaşlarda veya ergenlik yaşında cinsiyet kimliğiyle alakalı hoşnutsuzluk olan bireylerin desteklenmesine, tedavisine kadar pek çok başlığı da ayrıca devlet sorumluluğu noktasında ele almamız lazım." dedi.

Bakan Yanık, AAtölye'de düzenlenen AA Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

İstanbul'da 18 Eylül'de düzenlenen "Büyük Aile Buluşması"na ilişkin açıklamalarına bazı eleştiriler yapıldığı hatırlatılarak, "Bu noktada siz nerede duruyorsunuz? Bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var mı? Bununla ilgili bir hazırlığınız var mı?" sorusu üzerine Yanık, yürüyüşle alakalı bir açıklama yapmadığını söyledi.

Yürüyüşün demokratik bir hak olduğunu, insanların belli konularda görüşlerini bu şekilde ortaya koyabileceğini ancak nefret söyleminin kimden gelirse gelsin veya kime yönelirse yönelsin onaylamayacağını belirten Yanık, "Bir kez daha altını çizerek söyleyeyim insanların görüşlerini, değerlendirmelerini paylaşmalarında, kamuoyu oluşturmak için birtakım oluşumlar oluşturmalarında hiçbir beis yok. Gayet tabii ki bu en demokratik hakları." ifadelerini kullandı.

Yanık, LGBT meselesine ilişkin kanaatini açık bir şekilde ortaya koyduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim gerek hükümet olarak gerek bireyler olarak değerler sistemimiz, inancımız eşcinselliği normal görmeyi, normalleştirmeyi, kabul etmeyi, onaylamayı meşru kılmaz. Böyle bir şey mümkün değil. Ancak şu anda yönetici kadro olarak biz öbür taraftan 85 veya 86 milyon ne kadar insansak tamamının can ve mal emniyetini sağlamak, temel hak ve özgürlüklerini korumakla yükümlüyüz. Bakın bu başka bir şey, öbür tarafta eşcinselliği ahlaki anlamda onaylamak, hele lobi faaliyetleri, o başka bir şey, oraya ayrıca gelmemiz lazım. Bunların her birini ayrı ayrı değerlendirmek, ayrı ayrı konuşmak durumundayız. Onaylamak, onaylamamak ayrı bir şey ama devlet olarak bireylere karşı sorumluluğumuz ayrı bir şey. Temel hak ve özgürlüklerini korumak zorundayım dediğinizde buradan eşcinsellik normaldir, meşrudur, ben onu da korumak zorundayım gibi bir şey çıkmaz. Bu konulardaki duruşum, tavrım yıllardır çok nettir. Öbür taraftan da devlet olarak vatandaşınızı korursunuz."

– "Dünyada ciddi bir LGBT lobisi var"

Yanık, dünyada çok ciddi bir LGBT lobisi olduğuna dikkati çekerek, bunu görmemek için kör olmak gerektiğini söyledi.

Yıllardır sivil toplumun içerisinde de yer alan, kadına yönelik şiddetle mücadele eden, bu konuda çalışmalar yapan bir aktivist olduğunu belirten Yanık, "Eşcinsellerin, LGBT lobilerinin kadın haklarını, kadın mücadelesini manipüle eden bir tarafı da vardır. Yani işin bir de böyle bir tarihsel arka planı var." dedi.

Yanık, dünyada gelişmiş, gelişmemiş bütün küresel anlamda, her yerde bu lobilerin faaliyetler gösterdiğini dile getirerek, eşcinselliği normalleştiren, neredeyse artık norm haline getirecek bir baskıyla karşı karşıya kalındığını söyledi.

Anayasa'da ve ilgili yasalarda devletin, gençlerin, ailenin, çocuğun psikolojik, sosyal, eğitim ihtiyacının karşılanması ve sağlığının korunmasıyla alakalı tedbirleri alma yükümlülüğü bulunduğuna işaret eden Yanık, şöyle konuştu:

"Ayrıca 'Kandıralı sen de dur' tavrına gerek kalmayacak kadar net ve kesin bir biçimde devletin, gençlerin, kadınların şiddet, ahlaki gelişimlerinin, sosyal gelişimlerinin sağlanması, toplumun genel olarak korunması noktasında gerekli tedbirleri almak, gerekli mücadeleleri yapmak, gerekli altyapıyı hazırlamak yükümlülüğü zaten vardır."

LGBT lobileri meselesinde erken çocukluk döneminden başlayarak çocukların doğru yetiştirilmesi, cinsiyet kimliklerinin doğru oluşturulması noktasında özellikle ebeveynlere düşen çok önemli görevler olduğunu ifade eden Yanık, "Bizim buralardan başlayarak çocuklarımızı doğru yetiştirmemiz ve bu anlamda bir cinsiyet hoşnutsuzluğu ya da kimlik bozukluğu oluşmaması için gerekli adımların atılmasını sağlamamız lazım." değerlendirmesinde bulundu.

Yanık, gerek Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının gerekse Milli Eğitim Bakanlığı ve ilgili diğer kurumların Anayasa ve yasaların kendilerine verdiği yetki ve sorumluluk kapsamında bu konudaki çalışmalarını sürdürdüğünü anlattı.

– "Benim bir sorumluluğum var, insanlara karşı"

Lobilerin siyasal güç olduğunu, lobi faaliyetlerinin "bir konuda etki ajanlığı oluşturmak" anlamına geldiğini söyleyen Yanık, şöyle devam etti:

"Eğer siz o faaliyetin doğruluğuna inanmıyorsanız, karşı etki oluşturmak isterseniz bu tabii bir şeydir. Bizim bu anlamda lobilerin baskısı ve etki ajanlığıyla mücadele ederken ne kadar sarih, net ve karşı duruş geliştiriyorsak öbür taraftan çocukların yetişmesinden, ileri yaşlarda veya ergenlik yaşında cinsiyet kimliğiyle alakalı hoşnutsuzluk olan bireylerin desteklenmesine, tedavisine kadar pek çok başlığı da ayrıca devlet sorumluluğu noktasında ele almamız lazım. Bu ikisini ayrıştırmamız, bu ikisini çok gerçekçi ve çok bilimsel bir biçimde değerlendirmemiz gerekiyor.

Kamuoyu beni bağışlasın, ben açık sözlü olmayı seven bir insanım. Ama eğer meseleyi sadece 'Biraz sesimizi yükseltelim, tepki gösterelim, vicdani sorumluluğumuzu da yerine getirmiş sayarız' ölçeğinde alırsanız benim böyle bir lüksüm yok, şu anda bakan olarak ben devlet olarak gereğini yapmak, gerekli çalışmaları yapmak, gerekli hizmeti sağlamakla yükümlüyüm. Yani yoksa popülist birtakım söylemlerle çok da güzel kamuoyu oluşturursunuz. Ama ben bunu yapamam. Benim bir sorumluluğum var, insanlara karşı. Bunu anlatmaya çalışıyorum."

– "Bizim iyi içerik üretmemiz lazım, çocuklara tercih sunmamız lazım"

Çizgi film, film sektörü ve bazı konserlerde LGBT lehine dayatmalar olduğuna yönelik söylemlerin hatırlatılması ve bu konudaki değerlendirmesinin sorulması üzerine Yanık, bunun maalesef doğru olduğunu söyledi.

Özellikle bazı çizgi film şirketlerinin, "çizgi film karakterlerinin neredeyse yarısının eşcinsel karakterler olacak" kararını aldıklarının konuşulduğunu belirten Yanık, şöyle devam etti:

"Mesele sadece eşcinsel dayatması ya da işte o söylemler meselesi değil, çocuklarla alakalı genel bir dijital platformların kullanılması, içerik meselesi, böyle bir süreç var. Çizgi filmlere kadar inmiş bir süreçten bahsediyoruz. Biz bunu görmüyor, bununla ilgili çalışmalar yapmıyor değiliz. Şunu çok iyi değerlendirmemiz lazım, bu alanda çalışan gerek şahıslar, firmalar gerek kamu kurum ve kuruluşlarıyla bir araya geldiğimizde hep konuştuğumuz şey bizim iyi içerik üretmemiz lazım, çocuklara tercih sunmamız lazım. Çocukların erişebileceği iyi içerikleri üretmemiz lazım. Dolayısıyla X firmanın ya da X global markanın ürettiği çizgi filmlerin içinde şu var, bu vardı tartışıp enerjimizi harcamak yerine çocukların erişeceği doğru içerikler üretmemiz gerekiyor."

Yanık, dijital bağımlılıkla ilgili ebeveynlerin bilinçlendirilmesinden, farkındalığından çocukların kullanımına kadar çalışmalar yürüttüklerini anlatarak, doğru içerik üretimini teşvik ve takip etmeye çalıştıklarını vurguladı.

– "Pek çok dijital içeriği takip ediyoruz"

Sadece eşcinsellik propagandası değil, çocuk istismarı ve ihmali sayılabilecek pek çok dijital içeriği de Bakanlık olarak takip ettiklerini belirten Yanık, erişimin engellenmesi, yasaklanması, suç içeriği varsa bununla ilgili suç duyurularının yapılması konusunda çalıştıklarını kaydetti.

Bu konuda esas büyük görevin ebeveyne düştüğüne işaret eden Yanık, anne babaların çocukların ne izlediğini, hangi karakterlerin nasıl mesajlar verdiğini çok iyi takip etmesi, devletin de çocuklara doğru ve temiz içerik üretmesi gerektiğini söyledi.

Yanık, "Bakanlığınızda içerikleri takip eden, eleştiri ve şikayetleri değerlendiren ve suç duyurusuna götüren bir birim aktif çalışıyor mu?" sorusuna, "Gayet tabii. Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğümüz ve Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğümüz bu süreçleri aktif biçimde takip ediyorlar. Onun dışında da daha riskli bölgelerde mobil takip ekiplerimiz var." yanıtını verdi.

Dezavantajlı, eğitim ya da gelir seviyesinin düşük olduğu yerlerde görev yapan mobil takip ekiplerinde çocuk gelişimcisi ve psikologların yer aldığını dile getiren Yanık, dezavantajlı durumlarda çocuğun eğitiminin aksamaması, okuldan uzaklaşmaması için çalışmalar yürütüldüğünü dile getirdi.

İnternet üzerinden yapılan bu tür zararlı içeriklerin de doğrudan takip edildiğini belirten Yanık, "Hem günlük hayatın içerisinde çocukların karşılaşabilecekleri risklere karşı önlem alan, onları takip eden mobil takip ekiplerimiz, aynı zamanda dijital platformları takip eden arkadaşlarımız ayrı ayrı mevcut ve çalışmalarını yürütüyor." dedi.

(Sürecek)

En az 10 karakter gerekli