AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, bir ülkede silahlı yapıların çoğaltılmasının iç çatışma riskini beraberinde getireceğini belirterek, devlet otoritesinin tek ve meşru bir güç üzerinden yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Çelik, “Bir ülkede iki ordu olmaz, iki silahlı güç olmaz” ifadeleriyle bu konudaki duruşlarını net bir şekilde ortaya koydu.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı sürerken gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çelik, Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun ‘Terörsüz Türkiye’ hedefi doğrultusunda yürüttüğü çalışmaların önemli bir aşamaya geldiğini söyledi. Siyasi partilerin raporlarını Meclis’e sunduğunu hatırlatan Çelik, Cumhur İttifakı’nın bu süreçte büyük ölçüde ortak ilkelere sahip olduğunu ifade etti.
AK Parti tarafından sunulan raporda görüşlerin açık ve net biçimde yer aldığını belirten Çelik, önümüzdeki süreçte terör örgütünün silah bırakmasına ve fesih sürecinin sahada somut biçimde gözlemlenmesine yönelik adımların önemine dikkat çekti. Silahların bırakılması ve imha edilmesi yönünde atılacak her adımın süreci daha da kolaylaştıracağını dile getirdi.
FETÖ’nün 17-25 Aralık yargı darbe girişimi ile 15 Temmuz darbe teşebbüsüne de değinen Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın o dönem ortaya koyduğu kararlı iradenin Türkiye’yi büyük bir tehlikeden koruduğunu söyledi. Bu duruşun, devletin ve milletin geleceği açısından hayati öneme sahip olduğunu vurguladı.
Bölgesel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Çelik, İsrail’in ateşkese rağmen Gazze’de fiili işgali genişleten adımlar attığını belirtti. İsrail Genelkurmay Başkanı’nın “Sarı Hat yeni sınırdır” açıklamasının ateşkes ruhuna aykırı olduğunu söyleyen Çelik, bu tür yaklaşımların barış sürecine zarar verdiğini ifade etti.
SDG’nin sisteme blok hâlinde özel bir güç olarak dahil olma yönündeki taleplerine de değinen Çelik, bu yaklaşımın kabul edilemez olduğunu belirtti. Böyle bir yapının, farklı etnik ve mezhepsel gruplar açısından ciddi riskler doğuracağını ifade eden Çelik, Türkiye’nin hedefinin bölgede herkesin kazandığı, barış ve refahın hâkim olduğu bir düzen olduğunu söyledi.
Türkiye’nin milli güvenliği konusunda herhangi bir zaafın söz konusu olmadığını da vurgulayan Çelik, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin her türlü senaryoya karşı hazırlıklı olduğunu, ancak esas amaçlarının askeri müdahaleye gerek kalmadan sorunların çözülmesi olduğunu kaydetti.
Çelik, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
News
