Dünyada ve Türkiye’de elektrikli araç sayısı hızla artarken, uzmanlar kış mevsimi için elektrikli araç kullanıcılarına tavsiyelerde bulundu.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Fatih Mehmet Nuroğlu, elektrikli araçların normal yakıtlı araçların aksine soğuk kış günlerinde ısıtmak için 5-10 dakika motoru çalışır halde tutmalarına gerek olmadığını, sürücülerin araçlarını binip yola çıkabileceklerini söyledi.
Günden güne hızla artan elektrikli araç popülasyonu, bu sınıftaki araçları etrafımızda daha görünür halde olmasını sağladı. Son dönemde farklı markaların kullanıcıların isteklerine göre yaptıkları modelleri daha çeşitli hale getirmeleri ise bu tarz araçların daha fazla satın alınır hale gelmelerini beraberinde getirdi. Ancak kullanıcılar yaklaşan soğuk ve karlı havalarda elektrikli araçların yolda kaldıklarında nasıl bir yerden başka bir yere gideceklerini ya da nasıl ısınacaklarını da düşünür hale geldi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Fatih Mehmet Nuroğlu, elektrikli araçların karlı yollarda daha düzgün gidebilmeleri için tıpkı yakıtlı araçlar gibi zincir takabileceklerini ifade ederek, “Elektrikli bir araca zincir takılması ona bir engel teşkil etmiyor. Benzini bittiği zaman araç yolda kalıyor ve bir araç gelip sizi alıp en yakın istasyona götürebiliyor. Elektrikli araçlarda da benzer durumlar var ama arada bir fark var. Benzinli aracı boş konumuna aldığımız zaman ellerimizle itsek bile araç hareket edebiliyorken elektrikli araçlarda boş konum yok. Boş konum olmadığı için de elektrikli araç elektriğinin bittiği yerde kalır. Herhangi bir çekici ya da bir başka araç, elektrikli bir aracı sürükleyerek başka bir yere götüremez. Sadece çekicinin üzerinde taşınarak götürülmesi gerekiyor” dedi.
“Elektrikli aracı ısıtmak için motoru çalıştırmaya gerek yok”
Elektrikli araçlardaki ısınma konusu ile ilgili de konuşan Nuroğlu, “Elektrikli araçlar tasarlanırken ısınma durumu da tasarlanıyor. Yakıt tüketimi olan araçlara baktığımız zaman ateşten ötürü yanma olurken yanında da ısı oluşuyordu. Dolayısıyla onunla beraber çok rahat ısınıyordu. Elektrikli araçlara geldiğimizde ise böyle bir yanma durumu söz konusu değil. Olmayınca da ben nereden ısınacağım sorusu insanın aklına geliyor. Elektrikli araçlarda aynı evlerde nasıl ısınıyorsak benzer şekilde ısınma altyapıları var. Evlerdeki gibi elektrikle ya da soba ile ısınacağımız zaman ilk başta yüksek sıcaklığı açarız ardından da ısının belli değerde devam etmesi için de düşük derecede yakmaya devam ederiz. Bu durum elektrikli araçlarda da mevcut. Örneğin aracınız belli bir yerde yolda kalıyor ve 35 kilovat saatlik bir enerjiniz var, araç saatte 2 kilovat saat enerji tüketecek olsa, 35 saatlik bataryanın 30 saatini ısınmaya harcarsanız ve 15 saat boyunca aracı ısıtabilir hale getirirsiniz. Sizin aracınızdaki batarya sizi rahatlıkla 15 saat boyunca ısıtacak şekilde hareket eder. Normalde benzin ya da motorin kullanan bir aracınız olsa onun da deposu belli bir miktarda çalışabilir. Elektrikli aracın güzel tarafı ise motorun çalışmasına gerek yok. Motor durmuş halde ancak siz ısınabiliyorsunuz. Çünkü benzinli ve diğer içten yanmalı motorlara baktığınız zaman bunların karbondioksit zehirlenme ihtimalleri de yüksek. Motorun çalışması lazım ki sizi ısıtsın. Elektrikli araçlarda ısıtıcı sistem tamamen aracın sisteminden ayrı. Benzin bittiği zaman depoya benzin koyulduğu zaman araç hareket edebiliyor. Benzer durumlar elektrikli araçlar için de var. Yol yardım araçlarında batarya üzerinde depolanmış hızlı şarj bölümleri var. 10 dakikalık bir hızlı şarj ile 40-50 kilometre gidiyorsunuz ve en yakındaki şarj istasyonuna ulaşabiliyorsunuz. Elektrikli aracın güzelliklerinden bir tanesi de eğer yakınınızda bir ev ya da bir elektrik kaynağı var ise yanınızdaki bir kablo ile bağlantı yapıp elektriğinizi alabilirsiniz” diye konuştu.