İslam dininde Müslümanlar tarafından sıkça kullanılan bu tabir, Allah Teala’ya bir saygı ifadesi olarak kullanılmaktadır. Allah’ın sıfatlarından sayılan Arapça kökenli bu kelime, Allah’ın ismi anıldığında yüceliğini, gücünü ve kudretini vurgulamak amacıyla sık sık dile getirilir. Ona duyulan hürmeti göstermek ve onu övmek amacıyla kullanılır. Bu ve buna benzer diğer kalıplarla aynı zamanda da Allah zikredilmiş olur.
Arapçada ‘Celâl’ kökünden türemiş olan Celle kelimesi, yücelik, şan, şeref gibi anlamlarda kullanılan bir sıfattır.
Azze ise Aziz kelimesinden türetilen; güçlü ve kuvvetli olan, üstün olan aciz olmayan, şerefli olan, melik gibi anlamlara gelmektedir.
Arapçada “Aziz ve yüce olan Allah, O Aziz ve Celildir” şeklinde bir mana bulan kelime her namaz vakitlerinde ezan sesi duyulunca edeben söylenende bir kalıptır. Kur’an-ı Kerim’de ve birçok dini metinlerde de sıkça geçen ifade, Allah’a dua ve ibadet etmek içinde kullanılır.
Arapça kökenli olan kelime Arap harfleriyle şu şekilde yazılır: ” عَزَّ وَجَلَّ “(Azza wa Jalla).
Türkçe’de ise “Azze ve Celle” şeklinde yazılır ve okunur.
Aziz Allah Azze ve Celle derken ise, Aziz kelimesi yine aynı şekilde güçlü ve yüce olan, aciz olmayan anlamında kullanılmıştır. Azze ve Celle derken de kuvvetli ve şanlı olan, gücü her şeye yeten, her şeyi bilen denilmek istenir. Türkçeye “Allah güç, kuvvet ve izzet sahibidir, O değerlidir, kıymetlidir.” şeklinde çevrilebilir.
Diğer zikirlere benzer bir ifade olarak Celle Celaluh kalıbı da Allah’a duyulan saygıyı ifade etmek, rızasını kazanmak ve onu zikretmek için kullanılır. Ulu olan, yüce olan anlamına gelen Celal kelimesi ve ondan türetilmiş olan celaluhu (şanlı olan/oldu) kelimesiyle bir araya gelip, Türkiye Diyanet Vakfı’nca “Azameti yüce ve ulu olan” şeklinde çevrilmiştir.
Türkçe yazılışı Celle Celaluh şeklindedir.
Allah’ı sık sık zikretmek psikolojik ve manevi açıdan birçok faydaya sahiptir. Allah’a yaklaşmak, onun buyruklarını daha iyi hissetmek ve işlemek konusunda zikir oldukça önemli bir noktada bulunur.