İSTANBUL (AA) – Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Müslüman olma bilincinin insana verdiği değerin, geçmişten bugüne Türkiye'deki sosyal hizmet anlayışını büyük ölçüde şekillendirdiğini belirterek, "Bugün temellerini attığımız Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri'nin öncüsü olan Darülacezemiz de bu şuurun bir ürünüdür." dedi.
Yanık, Arnavutköy Yassıören'de düzenlenen Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri Temel Atma Töreni'ndeki konuşmasında, son derece duygusal ve kendileri için önemli bir güne tanıklık ettiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın projeyi çok önemsediğine vurgu yapan Yanık, "Cumhurbaşkanımızın projeye talimat verirken kendisinin söylediği cümle hiç değişmedi. Bu proje kendisinin hayaliydi. 'Benim hayalim.' diyerek başlattığı bir proje burası. Biz bu hayaline ortak olmaktan ve bu hayalin bir noktasında bulunmaktan son derece mutluyuz ve heyecanlıyız." diye konuştu.
Yanık, bugün insani değerler üzerine kurulu geleneğin izinde geçmişten geleceğe köprü kuran özel bir projenin temelini attıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"İnşallah açılışında da bir arada olmayı Allah bize nasip etsin. İnsanı bütün hayatı boyunca hak ettiği saygı ve hürmetle yaşatmaya odaklı bu proje, çağımızın en geniş düşünülmüş yaşam alanlarından birini sunuyor. Müslüman olma bilincinin insana verdiği değer, geçmişten bugüne ülkemizdeki sosyal hizmet anlayışını büyük ölçüde şekillendirmiştir. Bugün temellerini attığımız Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri'nin öncüsü olan Darülacezemiz de bu şuurun bir ürünüdür. Bugüne kadar hak temelli bir zeminde tanınan sosyal yardım faaliyetlerimiz, profesyonel kurumlar aracılığıyla halkımıza ulaşmaktadır. Geldiğimiz noktada sosyal hizmetlerimizi sunmak için kurumların ötesinde günlük yaşam içinde her türlü ihtiyacın karşılandığı şehir düzeyinde projelerden bahsediyoruz. Ülkemiz bütün vatandaşlarını kuşatan ve koruyan, hatta sığınmacı ve mültecilerin yaralarına derman olan bir gönül zenginliğiyle politika üretmeye devam ediyor. Vakıf kültürümüzden de aşina olduğumuz sosyal yardımlaşma becerilerimizi de sosyal hizmet anlayışını tüm dünyaya örnek olacak şekilde yürütüyoruz. Yaşlılarımız bizim yaşam pınarlarımız. Biz onlardan aldığımız kanla, canla hayat bulduk. Onların engin şefkatiyle yoğrulduk, onların nefesleriyle güçlendik. Onların rehberliğiyle yaşam yolculuğumuz şekillendi, hedeflerimiz netleşti, ufkumuz aydınlandı ve bugün artık sıra bize geldi."
– "Büyüklerimize beslediğimiz vefa duygusunun tezahürü"
Cemil Meriç'in "Karakter ne kadar kuvvetliyse, vefasızlığa o kadar az kabiliyetlidir." sözünü anımsatan Yanık, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz her şeyden önce büyüklerimize beslediğimiz derin vefa duygusunun bir tezahürü olarak bu projeye gönül verdik. Her insanın hayata gözlerini açtığı ilk andan, dünyaya veda ettiği son ana kadar bütün ömrünü mümkün olan en müreffeh şekilde geçirmeyi hak ettiğine inanıyoruz. Hayatın içinde olmanın insanı her zaman sağlıklı ve zinde kıldığını biliyoruz. Elbette ki insan, hayatının her yaş döneminde farklı meşguliyetlere yöneliyor, yönelebilir. Çocuklar ve gençler için eğitim, yetişkinler için üretim ve aile alanlarındaki sorumluluklar öne çıkıyor. Bu süreçlerden geçmiş yaşlılarımızın da yüreklerinde büyük bir hazine taşıdıklarını biliyoruz. Adına hayat tecrübesi denen bu hazine ile bizlere milli ve manevi kimliğimiz hakkında önemli aktarımlarda bulunuyorlar."
Bakan Yanık, bir milletin kültürel hafızasını koruyabildiği ölçüde milli niteliklerini de koruduğunun altını çizerek, bu anlamda yaşlıların milli niteliğin koruyucusu olduğunu söyledi.
Yaşlılarla hemhal olmanın önemine işaret eden Yanık, onların hafızasındaki görgüden, bilgiden ve tecrübeden istifade etmenin, yaşam yolculuğunda insanlara yardımcı olduğunu kaydetti.
– "Yaşlılarımıza özel sosyal hizmetlerimiz artık şehirlere dönüşüyor"
Yanık, yaşlıları el üstünde tutmanın vefa borcunun ötesine geçtiğini aktararak, şunları kaydetti:
"Bu, politika üretme anlayışımızı etkileyen bir dinamik haline geliyor. O sebeple yaşlılarımıza özel sosyal hizmetlerimiz kurumlara sığmıyor artık şehirlere dönüşüyor. Bu proje de işte böyle bir ruhun ete kemiğe bürünmesidir. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve onun özel ilgisiyle şekillenen bu proje, vaktiyle 2. Abdülhamit zamanında kurumsallaşan bir geleneğin de devamı niteliğinde. Cumhuriyet döneminde de hizmetlerini sürdüren Darülaceze, yalnızca yaşlıları değil kimsesiz kalmış ve desteklenmesi gereken herkesi din, dil, ırk ayrımı yapmadan bağrına basmıştır, basmaya devam etmektedir."
Projenin önemine vurgu yapan Yanık, Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri'nin rakamsal değerleri hakkında bilgiler verdi.
– "Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri, asırlarca insanlara hizmet edecek"
Darülaceze Başkanı Hamza Cebeci ise böyle bir projenin hayata geçirilmesinden ötürü heyecanlı olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a desteklerinden ve katılımından ötürü teşekkür etti.
Erdoğan'ın her daim Darülaceze'ye ayrı bir itimat gösterdiğini aktaran Cebeci, "Okmeydanı'ndaki Darülaceze, 2. Abdülhamit tarafından 132 yıl önce temeli atılmış ve 127 yıldır insanlığa hizmet ediyor. Belki bugün temeli atılacak olan Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri de asırlarca insanlara hizmet edecek. Buna hiç şüphe yok. Bugünü çok heyecanla, hasretle bekledik. Darülaceze sakinlerinden hatim indirenler, adeta gece sabahlara kadar dua edenler oldu. Hepsi selamlarını ve dualarını Sayın Cumhurbaşkanımıza ilettiler." diye konuştu.
Cebeci, Necip Fazıl Kısakürek'in "Gelir" şiirinden "Hasretle beklenen gelir mutlaka, Sultan fikir, şanlı otağa gelir. Yırtılır güneşin kapkara zarı, dünyamız yepyeni bir çağa gelir." dizelerini de paylaştı.
Hamza Cebeci, salgın sonrası yapılan bir araştırmaya göre, dünyada hasta ve bakımevlerinde yüzde 30'larda seyreden memnuniyet oranının Darülaceze'de yüzde 95'in üzerinde olduğunu ve bundan gurur duyduklarını söyledi.
Cebeci, projeye katkılarından ötürü Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, bakanlara, bağışçılara, çalışanlara ve emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.