İSTANBUL (AA) – Mısır'da bu yılın kasım ayında düzenlenecek BM İklim Değişikliği Konferansı'na hazırlık çalışmaları kapsamında devlet ve hükümet yetkililerini bir araya getiren Bonn İklim Değişikliği Konferansı başladı.
İskoçya'nın Glasgow kentinde geçen yıl kasım ayında düzenlenen BM İklim Değişikliği Konferansı'ndan (COP26) bu yana ilk kez Bonn'da bir araya gelen ülke temsilcileri, Mısır'ın Şarm El-Şeyh kentinde 7-18 Kasım tarihlerinde yapılacak COP27'nin ön çalışmalarını yapacak.
Temsilciler bu amaçla, 16 Haziran'a kadar sürecek konferansta, iklim değişikliğine dair hafifletme, adaptasyon, gelişmekte olan ülkelere finansal destek, iklim değişikliğinin neden olduğu kayıplar ve zararlar gibi konuları müzakere edecek.
Konferansın açılışında devlet ve hükümet temsilcilerine seslenen BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) Sekretaryası İcra Direktörü Patricia Espinosa, konferansın iklim değişikliği gündemini ön plana çıkarmayı amaçladığını ifade etti.
Espinosa, "İklim değişikliğinin katlanarak ilerlediğini anlamak zorundayız; artık sadece kademeli ilerlemeyi göze alamayız. Bu müzakereleri daha hızlı ilerletmeliyiz. Dünya bunu bekliyor. Son yıllarda iklim alanında başarılı adımlar atıldı. Hala ilkim eğrisinin çok gerisinde olsak da UNFCCC sayesinde, Kyoto Protokolü sayesinde, Paris Anlaşması sayesinde dünya daha iyi bir konumda. İş birliği sayesinde, çok taraflılık sayesinde… Sizin sayenizde. Ama daha iyisini yapabiliriz, yapmak zorundayız." dedi.
Paris Anlaşması’nın işleyiş detaylarının karara bağlandığı COP26'nın ardından, bu yıl düzenlenecek COP27'nin ana odağı, Paris Anlaşması’nın icra süreci olacak. Ülkelerin, yasama, politika ve programlarla, sektörlerle anlaşmayı kendi ülkelerinde nasıl yürürlüğe koyacaklarını göstermeleri beklenecek.
– UNFCCC
197 ülkenin taraf olduğu UNFCCC, 2015 Paris İklim Değişikliği Anlaşması’nın ana sözleşmesi konumunda bulunuyor. Paris Anlaşması’nda temel amaç, bu yüzyılda küresel ortalama sıcaklık artışını 2 santigrat derecenin altında tutmak ve sıcaklık artışını sanayi öncesi seviyelerin 1,5 santigrat derece üzerinde sınırlamaya yönelik çabaları teşvik etmek olarak belirlenmişti.