İSTANBUL (AA) – GÜLSELİ KENARLI – Çevre Mühendisi Prof. Dr. Mustafa Öztürk, içerdikleri bazı maddeler nedeniyle geri dönüştürülmediği takdirde çevre ve insan sağlığını tehdit eden ancak uygun tesislerde değerlendirildiğinde ekonomiye katkı sağlayabilen elektronik atıklara ilişkin, "Bu atıkları rastgele çöpe attığınızda önce değerli bir ham maddeyi çöpe atmış oluyorsunuz. Sürdürülebilirliğinin önüne geçiyorsunuz, denizin, toprağın, havanın kirlenmesine yol açıyorsunuz." dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından sonuncusu 2020'de açıklanan Küresel E-atık İzleme Raporu'na göre, 2019'da dünya genelinde toplam 53,6 milyon ton yani kişi başı yaklaşık 7,3 kilogram elektronik atık üretilirken, 5 yılda yüzde 21 artış görüldü.
Dünya genelinde değeri 57 milyar doları bulan elektronik atıkların yalnızca yüzde 17,4‘ü kayıtlı olarak toplandı ve geri dönüştürüldü.
Türkiye'de ise toplam elektronik atık miktarı 847 bin ton, kişi başına düşen miktar ise yaklaşık 10,2 kilogram.
– Piyasaya sürülme rakamlarında İstanbul tüm bölgelerden önde
AA muhabirinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından aldığı bilgiye göre, "Mevcut Atık Elektrikli ve Elektronik Eşya (AEEE) Yönetmeliği'nin Güncel Avrupa Birliği Mevzuatına Uyumlaştırılması Projesi" kapsamındaki çalışmalarda, piyasaya sürülen elektrikli ve elektronik eşya miktarının Marmara ve Ege'de, diğer bölgelere göre daha fazla olduğu belirlendi.
Türkiye'de en fazla elektrikli ve elektronik eşyanın yıllık 233 bin 747 tonla İstanbul’da piyasaya sürüldüğü, bunu 141 bin 70 tonla Ege Bölgesi'nin izlediği tahmin edilirken, Kuzeydoğu Anadolu ise toplam 17 bin 661 tonla en düşük miktara sahip.
Kişi başına piyasaya sürülen elektrikli ve elektronik eşyada İstanbul 15,79 kilogramla ilk, Güneydoğu Anadolu 7,7 kilogramla son sırada yer alıyor.
– Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca atık tesislerine destek veriliyor
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından “Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği” kapsamında lisans alan tesislerde, AEEE'lerin uygun teknolojilerle geri dönüşümü ya da geri kazanımı sağlanıyor ve atıkların içerisindeki değerli metaller ekonomiye kazandırılıyor.
AEEE'lerin geri dönüşüm ve geri kazanımıyla ilgili, Nisan 2022 itibarıyla 151 çevre lisanslı tesis bulunuyor. Atık işleme tesislerinin kurulup işletilmesine, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca kalkınma ajanslarının hibe programları kapsamında destek veriliyor.
Bakanlığın AEEE'lere ilişkin toplama, taşıma, geri dönüşüm, geri kazanımın en uygun şekilde yapılması için 2020'de gerçekleştirdiği "Mevcut AEEE Yönetmeliği'nin Güncel AB Mevzuatına Uyumlaştırılması Projesi" sonucunda, mevzuat düzenlemesi yapıldı ve sektör paydaşlarına yönelik kılavuzlar hazırlandı.
Sıfır Atık Projesi kapsamında, bilinçlenmenin ve farkındalığın artırılması amacıyla kamu kurum kuruluşları, belediyeler, öğrencilere yönelik de çalışmalar yapılıyor.
– "Havayla temas ettiğinde boma gibi patlıyor"
Elektronik atıklar hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Çevre Mühendisi Prof. Dr. Mustafa Öztürk, bu tür atıkların her türlü ağır metali içerdiği ve kesinlikle ayrı toplanması gerektiği uyarısında bulundu.
Bu atıkların geri kazanılabilir ve tekrar kullanılabilir ham maddeler olduğunu ifade eden Öztürk, bu atıkların içinde bakır, çinko, platin, lityum, gümüş, altın gibi maddeler bulunduğunu söyledi.
Türkiye'de bunların geri kazanımını sağlayan tesislerin olduğunu anlatan Öztürk, şöyle konuştu:
"Özellikle bilgisayar gibi önemli atıklar var, özel şartlarda toplanıp, özel şartlarda içerisindeki kıymetli malzemelerin kazanılıp imha edilmesi gerekiyor. Çünkü bilgisayarlarda hafıza vardır, illegal kişilerin eline geçerse kesinlikle çok ciddi suistimaller yapılabilir. Türkiye'de elektronik atıklar çöpe gitmiyor, geri kazandırılıyor. Bu atıkları rastgele çöpe attığınızda önce değerli bir ham maddeyi çöpe atmış oluyorsunuz. Sürdürülebilirliğinin önüne geçiyorsunuz, denizin, toprağın, havanın kirlenmesine yol açıyorsunuz. İçlerinde kurşun, bakır olanlar var, bunlar doğaya atıldığı zaman kirliliğe neden oluyor. Lityum piller kullanıyoruz, bunlar havayla temas ettiği zaman bomba gibi patlıyor. Sodyum, bazı elektronik aletlerde, bazı pillerde var. Sodyum dünyada yeni gelişiyor, önümüzdeki süreçte lityumun yerine geçecek önemli maddelerden biri. Lityum gibi enerjiyi depolayan bir madde, yeni yeni gelişiyor ama havayla temas ettiğinde tehlikeli oluyor, patlayabiliyor."
– "Yüzde 5'i lisanslı geri dönüşüm firmalarınca geri dönüştürülebiliyor"
Elektronik Atıkların Geri Dönüşümünü Destekleme Derneği kurucusu Burak Köktürk de Türkiye'de her yıl oluşan elektronik atığın yüzde 5'lik kısmının geri dönüşüm firmalarınca resmi şekilde geri dönüştürülebildiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Geri kalanları ya bizim evimizde bir köşede duruyor ya çöpe atılıyor ya da hurdacılara gidiyor. Hurdacılar bu atıkları standartlara uygun olmayan şekilde dönüştürüyor. Özellikle buzdolabı, tüplü televizyon, lazer yazıcılar gibi, zehirli gaz, kurşun, fosfor, toz kanserojen, solunum yoluyla vücudumuza girmemesi gereken maddeler içeren ürünler var. Ayrıca aydınlatma ekipmanları, floresan lambalar, tasarruflu lambaların içinde de cıva var. Bu ürünler hurdacıya gittiği zaman havaya, suya, toprağa karışıyor ve çevremizi kirletiyor. Özellikle orada çalışanlar, belediyede çalışan temizlik işçileri, yüklemeye yardımcı olan arkadaşlar bu kirliliğe maruz kalıyor."
– "İhtiyacı olan okullara bilgisayar sınıfı kuruyoruz"
Köktürk, derneklerine gelen bağışları çalışıp çalışmadığına göre sınıflandırdıklarını söyledi.
Çalışabilecek durumdakileri ihtiyacı olan okullara gönderdiklerini, geri dönüştürdükleri bilgisayarlarla da yılda 30-40 okula bilgisayar sınıfı kurduklarını dile getiren Köktürk, şöyle devam etti:
"Tamir edilemiyorsa lisanslı geri dönüşüm firmalarına veriyoruz, karşılığında bunların bir hurda ederi olduğu için klavye, bilgisayar parçası, monitör gibi yine bilgisayar sınıfında kullanılabilecek malzemeleri alıyoruz. Saç kurutma makinesi, tost makinesi gibi aletler geliyor. Onları da yine lisanslı geri dönüşüm firmalarına veriyoruz çünkü bunların sınıflarda kullanılma şansı yok. Onları da yine bilgisayar parçasına döndürüyoruz ve ihtiyacı olan okullara bilgisayar sınıfı kuruyoruz. Destekçilerimiz, bağışçılarımız var, bu şekilde yolumuzda ilerliyoruz."
– Aydınlatma ekipmanlarına dikkat
Bazı elektronik atıkların lisanslı geri dönüşüm tesislerinde bertaraf edilmesinin şart olduğunu, bunların başında aydınlatma ekipmanlarının geldiğini vurgulayan Köktürk, şu ifadeleri kullandı:
"Evinizde bir lamba kırıldığı zaman, bunu bizim geleneksel çalı süpürgesiyle temizleyerek poşete koyup ya bir lisanslı geri dönüşüm firmasına ya bağlı bulunduğunuz belediyenin çevre koruma müdürlüğüne vereceksiniz ya da onları arayarak sizi yönlendirmelerini isteyeceksiniz. Elektrik süpürgesiyle onu çektiğiniz zaman içindeki cıva bütün eve yayılıyor ve vücudunuzda cıva birikimine yol açarak sizi ileri aşamalarda ciddi anlamda hasta edebiliyor."
Her yıl 700 milyon avroluk ham maddenin elektronik atıkların çöpe atılması nedeniyle değerlendirilemediğine işaret eden Köktürk, atıkları lisanslı firmalarla geri dönüşüme kazandırmanın hem istihdama katkı sağlayacağını hem de buradaki firmaların bir şekilde tedarik zincirine destek olacağını belirtti.