ANKARA (AA) – Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Güneyimizdeki sınırdan 30 kilometre içeri doğru, buralar güvenlik alanımız, bu güvenlik alanında rahatsız edilmek istemiyoruz, bunun adımlarını da atıyoruz." dedi.
Erdoğan, Kızılcahamam ilçesindeki bir otelde düzenlenen AK Parti 30. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında yaptığı konuşmada, Gezi vandalizminin Türkiye'ye doğrudan maliyetinin 1,5 milyar dolardan fazla olduğunu, Türkiye ekonomisine verdiği toplam zararın ise yüzlerce milyar doları bulduğunu vurguladı.
Erdoğan, "Bizim Gezi olayları konusundaki öfkemizin sebebi kişisel değil, ülkemizin ve milletimizin hala ödediği ağır faturaların önümüze sürülmeye başlandığı ilk hadise, halen mücadelesini verdiğimiz siyasi ve ekonomik tuzakların pervasızca ilk sergilendiği yer olmasıdır. Türkiye'ye, Türk milletine, Türk demokrasisine ve ülkemizin vizyon projelerine karşı aleni bir saldırı olan Gezi kalkışmasının üzerini hiçbir süslü cümle örtemez. Hiçbir güzelleme bir ay boyunca sokaklarda sahnelenen eşkıyalığı, yağmacılığı, kundakçılığı, hakareti, küfrü, tacizi kapatamaz. Hiçbir romantikleşme çabası insanımızın malına, mülküne iffetine saldıran güruhun gerçek yüzünü gizleyemez, aklayamaz." ifadelerini kullandı.
17-25 Aralık girişimi ve 15 Temmuz ihanetiyle Gezi kalkışması arasında amaç olarak zerre kadar fark olmadığının, çukur eylemleriyle de Gezi olayları arasında niyet olarak bir fark bulunmadığının altını çizen Erdoğan, Gezi olaylarının tıpkı 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat gibi "demokrasiyi hedef alan bir vesayet girişimi" olarak milletin zihnine kaydolduğunu vurguladı.
– "Milletimiz Gezi olaylarına nasıl bakıyorsa biz de aynı pencereden bakıyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "CHP ve 'Gezi'ci ortaklarının feveranları, yalanlar üzerine kurdukları sahte tarih anlatımları, bu gerçeği asla değiştirmeyecektir. İşte biz bunun Gezi olaylarında haftalarca sokakları mesken tutarak, her türlü çirkefliği sergileyenlere hak ettikleri teşhisi koyduk. Onların meşrebinde bu söz neye karşılık geliyor onu bilmiyoruz ama bizim neyi kastettiğimiz gayet açıktır." diye konuştu.
Bugüne kadar hep milletin diliyle konuştuklarını, mukaddesata hürmetsizlik edenlere, milletin hakkına, hukukuna, onuruna el uzatanlara özellikle tavizsiz davrandıklarını, bugün de aynı hassasiyetlerle hareket ettiklerini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Milletimiz Gezi olaylarına nasıl bakıyorsa biz de aynı pencereden bakıyoruz. Milletimiz 'Gezici'leri nasıl tanımlıyorsa biz de aynı sıfatları kullanıyoruz. Gezi kalkışmasına öncülük eden elebaşlarını, sokaklarımızı ateşe veren vandalları, polisimize kurşun sıkan, molotof atan şehir eşkıyalarını, esnafımızın malına, mülküne zarar veren yağmacıları, ibadethanelerimizi bira kutularıyla kirleten mülevvesleri, vizyon projelerimizi engellemeye çalışan emperyalist iş birlikçilerini, aziz milletimizin özellikle iradesine kasteden darbe heveslilerini bu millet 9 yıldır nasıl tarif ediyorsa biz de aynı şekilde tarif ediyoruz."
– "Bize laf söylemeden önce gidin kirli geçmişinizle hesaplaşın"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bay Kemal ve şürekası ne derse desin, vandala vandal, haine hain, çapulcuya çapulcu demekten geri durmayacağız. Kendi muhayyilelerindeki çarpıklıklardan hareketle bize ahlak, edep, tevazu dersi vermeye yeltenen kifayetsizlere sesleniyorum; siz gidin önce aynaya bir bakın, bize laf söylemeden önce gidin kirli geçmişinizle bir hesaplaşın. Bizim kadınlara alçakça hakaret eden belediye başkanlarını koruyan karakter fukaralarından alacak ahlak dersimiz yoktur. Bizim şehit bacısına ağız dolusu küfürler savuran terbiyesizlere kol kanat gerenlerden öğrenecek saygı dersimiz de yoktur. Bizim sapık ideolojilerin, sapkın ilişki biçimlerinin avukatlığını yapanlardan alacak edep dersimiz de yoktur. Parti teşkilatlarındaki sayısız taciz, tecavüz, hırsızlık, arsızlık vakasının üstünü örtenler bize erdemden, edepten, etikten bahsedemezler. Ahlaklı, sorumlu, seviyeli siyaset yapma konusunda bunların hiçbiri AK Parti'nin eline su dökemez."
– "Hadlerini bildirmek milletimize karşı sorumluluğumuzun bir gereğidir"
Erdoğan, "Buradan tüm kardeşlerime sesleniyorum; kendi ahlaksızlıkları ve hırsızlıklarını perdelemek için partimize höykürenlerin ağızlarının payını vermek, hadlerini bildirmek, milletimize karşı sorumluluğumuzun bir gereğidir. Asıl bu sorumluluğu yerine getirmezsek boynumuz bükük gezmek mecburiyetinde kalırız. Gücünü milletinden değil de ülkesinin hasımlarından, ülkesine yöneltilmiş namlulardan, ülkesini ısırmaya çalışan yılanlardan alanlara meydanı bırakmadık, bırakmayacağız." diye konuştu.
– "Daha niçin bir araya geldiklerini anlatamayanlara milletimiz itibar etmez"
Meşruiyetini milli iradeden değil, küresel medyanın karanlık araçlarından, sosyal medyanın kirli mecralarından, kökeni ve meşrebi meçhul tiplerin yaygaralarından alanlara "eyvallah" etmediklerinin ve etmeyeceklerinin altını çizen Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Unutmayın, davası hak olanın yardımcısı Allah'tır, hak olan davada zafer muhakkaktır. Biz başkalarıyla değil kendimizle, başkalarının değil kendimizin koyduğu çıtayla yarışıyoruz. Yaptığımız iyi ve hayırlı işlerle, sergilediğimiz onurlu duruşla, kurduğumuz güçlü bağlarla milletimizin gönlündeki yerimizi kaybetmediğimiz sürece kimse bize rakip olamaz, kimse bizi Allah'ın izniyle alt edemez.
Muhalefet diye karşımıza çıkanların altısını toplasanız bırakınız bu fakiri, şu salondaki herhangi bir arkadaşımın tırnağı etmez. Hiç merak etmeyin, daha Cumhurbaşkanı adayını belirleyemeyen, daha milletin karşısına tüm aktörleriyle çıkamayan, daha birbirlerine güvenemeyen, daha tahayyül düzeyinde bile ülkenin idare yönteminde anlaşamayan, temel hizmet alanları ile ilgili herhangi bir projesi olmayan, dış politikayla ilgili vizyon ortaya koyamayan velhasıl daha gerçekte kim olduklarını, niçin bir araya geldiklerini, seçimden sonra ne yapacaklarını anlatamayanlara milletimiz itibar etmez."
– "Siyaset meydanının başpehlivanı 20 yıldır biziz, 2023'te de biz olacağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Er meydanını inleten cazgırın sesidir ama günün sonunda oradan omuzlar üstünde ayrılan başpehlivandır. Allah'ın yardımı, milletimizin desteğiyle siyaset meydanının başpehlivanı 20 yıldır biziz. İnşallah 2023'te de yine biz olacağız. Yeter ki hep birlikte üzerimize düşenleri hakkıyla yerine getirelim." diye konuştu.
AK Parti'nin tüm mensuplarıyla her kesimden vatandaşa ulaşıp yaptıkları ve yapacaklarını anlatmasının, birlik, beraberlik, kardeşlik içinde var güçle ve hasbi bir şekilde çalışmasının önemine işaret eden Erdoğan, "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" diyerek Türkiye'nin beka mücadelesinden taviz vermeme çağrısında bulundu.
– "Türkiye her alanda farkını ve gücünü ortaya koyuyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Nasıl Türkiye'nin asırlık demokrasi ve kalkınma sorunlarını AK Parti çözmüşse bugünkü sıkıntıları da çözecek ülkemizi hedeflerine, vizyonlarına kavuşturacak olan da yine AK Parti'dir." şeklinde konuştu.
Bunu alelade bir siyasi argüman, sıradan bir siyasi söylem, genel geçer bir siyasi taktik olarak ifade etmediklerinin altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Eser ve hizmet siyasetimizle, ülkemize kazandırdıklarımızı referans alarak tüm kalbimizle Türkiye'nin mevcut sorunlarını çözeceğimizi söylüyoruz. Ülkemizin bugün yaşadığı sıkıntılarla, bizden önceki dönemlerde yaşadığı krizler arasında şöyle temel bir fark vardır; eskiden dünyada işler yolunda giderken biz krizleri kendi kendimize çıkartır ve bedel öderdik. Şimdiyse dünya derin bir krizin içinden geçerken biz hem bunu en az kayıpla atlatmanın hem de en büyük kazançla sonraki döneme ulaştırmanın hesabını yapıyoruz. Mesela 2008-2009 küresel finans krizinde, Kovid-19 salgınında bunu yaşadık. Ukrayna-Rusya Savaşı'nın tetiklediği küresel güvenlik ve ekonomi krizinde bunu yine yaşıyoruz. Dünya güvenlik ve ekonomi mimarisi yeni baştan yapılanırken Türkiye her alanda farkını ve gücünü ortaya koyuyor."
– "NATO terör güvenliği sağlayacak bir teşkilat değildir"
Türkiye'nin NATO içindeki konumunun önemini, genişleme politikalarındaki ilkeli yaklaşımıyla herkese tekrar hatırlattıklarına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"NATO içinde İsveç, Finlandiya konusunda açık ve net konuşuyorum, dün NATO Genel Sekreteri'yle de bunları konuştum. Bir defa şunu tüm dünyanın, birinci derecede NATO ülkelerinin bilmesi lazım; NATO terör güvenliği sağlayacak bir teşkilat değildir. Şu anda İsveç'te, Finlandiya'da terör örgütleri cirit atarken, terör örgütünün başının posterlerini ellerinde taşırlarken, İsveç, Finlandiya, Alman, Fransız, Hollanda polisinin güvencesi altında bunu yaparken, Türkiye aleyhinde bütün bu kampanyalar yürütülürken, komşumuz Yunanistan, 5 artı 4, 9 tane Amerikan üssünün kurulmasına müsaade ederken ve yine Yunanistan'da terör örgütleri cirit atarken kimse bizden aynı yanlışa düşmemizi beklemesin."
– "Aradaki farkı kapatacak programları hazırlıyoruz"
Petrol fiyatlarının 2-3 kat arttığı bir dönemden geçildiğine, dünyada neyin nereye geldiğinin herkes tarafından yakından takip edildiğine işaret eden Erdoğan, "Ücretliler başta olmak üzere, her kesimden vatandaşımızın gelirlerini artırarak, aradaki farkı kapatacak programları hazırlıyoruz. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat bütün bunlarla beraber inşallah bu yıl sonuna çok daha farklı, çok daha güçlü bir şekilde gireceğiz. Bundan kimsenin endişesi olmasın." açıklamasında bulundu.
– "Bu güvenlik alanında rahatsız edilmek istemiyoruz, adımlarını atıyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vesayetle, terör örgütleriyle zor bir mücadele verildiğini ama Gabar'da, Cudi'de, Tendürek'te, Bestler Dereler'de terör örgütlerini silip süpürüp, inlerinde yok ettiklerini vurgulayarak şunları kaydetti:
"Şu anda mücadelemiz buralarda sürüyor. Allah'ın izniyle nasıl bu işi başardıysak, nasıl güneyimizdeki sınırdan 30 kilometre içeriye doğru… Bunu bir defa bilecekler, buralar bizim güvenlik alanımız. Bu güvenlik alanında artık rahatsız edilmek istemiyoruz, bunun adımlarını da hazırlanmak suretiyle atıyoruz ve atacağız."
(Bitti)