İSTANBUL (AA) – EDIS Kurucu Ortağı ve Üst Yöneticisi (CEO) Ali Emre Erişen, "EDIS ile deprem sarsıntılarının yerleşim yerlerine gelişini beklemeden, depremi oluşum anında yakalayarak deprem kaynağının uzaklığına bağlı olarak saniyeler, bazen dakikalar öncesinde fazladan bir zaman kazandırmak artık mümkün." dedi.
EDIS, şirket yöneticileri, akademisyenler ve bürokratların katıldığı etkinlikle Yıldız Teknik Üniversitesi Yıldız Teknopark Kongre Merkezi’nde EDIS Kurucu Ortağı ve CEO’su Ali Emre Erişen tarafından tanıtıldı.
Yüksek teknoloji ile depremi yerinde tespit eden, deprem öncesinde bölgeye uyarı gönderen ve otonom tedbir alan entegre bir sistem EDIS; Apti, Sentez, Hubbox ve Seismic AI gibi alanında uzman 4 firmanın bilgi birikimlerini ve tecrübelerini birleştirerek oluşturuldu.
EDIS, yapay zeka tabanlı gelişmiş mimarisi sayesinde toplum bilincini artırmak, insanların uğrayabileceği zararı en aza indirmek ve doğal afetlere karşı korunma önlemlerini almaya teşvik etmeyi hedefliyor.
Sistem, sanayi ve dükkanlara direkt erişim ve hizmet verecek şekilde planlanırken site, apartman ve iş merkezlerine erişimi Apti üzerinden gerçekleştiriyor.
Yerli ve yabancı 4 firmanın ortak sinerjisi ile bir araya gelerek kurulan EDIS'in, depremi önceden haber vererek insanların hayatını kurtarırken, sanayi ve işletmelerdeki büyük ölçekli maddi kayıpların önüne geçmesi bekleniyor.
– "Alınan erken uyarı sinyali ile doğalgaz, elektrik gibi sistemler kapatılabilecek"
EDIS'in tanıtım toplantısında konuşan EDIS Kurucu Ortağı ve CEO'u Ali Emre Erişen, olası afet durumlarında tedbir alabilmenin mümkün olabilirliği fikri ile yola çıktığını belirterek, pek çok üniversitenin deprem araştırma enstitüleri ve sismoloji bilim insanlarının desteklerini alarak 2017 yılında EDIS’in ilk çalışmalarına başladığını söyledi.
Bilim insanlarının bugün erken uyarı sistemi üzerinde çalıştığını aktaran Erişen, bu sistemle, yerin kilometrelerce altında kırılan fay hattının oluşturduğu depremin yıkıcı etkisinin yeryüzüne yayılmadan önce artık insanlara haber verilebildiğini belirtti.
Erişen, fay hattı kırıldığında, tıpkı havada yayılan ses dalgaları gibi hareket eden iki dalga oluştuğunu ifade ederek, “Eğer binaya erken uyarı sisteminin sensörü takılırsa ve devrede olursa, ilk yayılan P dalgası, yıkıcı olan S dalgası ulaşmadan önce, depremin yıkıcı etkisini haber verebilir. EDIS ile deprem sarsıntılarının yerleşim yerlerine gelişini beklemeden, depremi oluşum anında yakalayarak deprem kaynağının uzaklığına bağlı olarak saniyeler, bazen dakikalar öncesinde fazladan bir zaman kazandırmak artık mümkün." diye konuştu.
Türkiye ve dünyada önde gelen konumlarda bulunan geleneksel erken uyarı sistemlerinden farklı olarak, deprem merkezine en yakın noktalara kendi cihazlarını yerleştiren ve hesaplama süresini minimum seviyelere indiren EDIS ’i herkesin kullanımına sunabilmek için Apti, Sentez, Hubbox ve Seismic Al gibi alanında uzman dört firmanın bilgi birikimlerini ve tecrübelerini bileştirdiğini bildiren Erişen, tasarladıkları EDIS’in dünyada bir ilk niteliğinde olduğunu ifade etti.
Erişen, proje kapsamında Marmara Bölgesi’nde belirlenen alanlara EDIS Deprem Algılama Radar Sistemleri’nin konumlandırıldığını ve bunlardan alınan sinyallerin saliseler içerisinde tüm kullanıcılara aktarılacak şekilde dizayn edildiğini belirtti.
Yapılan testlerde elde edilen sonuçlara bakıldığında ise şu ana kadar dünya üzerinde geliştirilmiş en hızlı ve yüksek teknolojiye ulaşıldığının görüldüğünün ve bilimsel olarak ispatlandığını vurgulayan Erişen, "International Conference on Earthquake Early Warning JSPS" (Deprem Erken Uyarı) konferansının bu yıl EDIS sponsorluğunda Türkiye’de gerçekleşeceğini bildirdi.
Erişen, yazılım ve telif haklarının tamamının Türkiye’ye ait olan ve yabancı ortaklarla beraber geliştirilmekte olan EDIS'in, öncelikle İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere deprem kuşağındaki tüm ülkelerde hizmet vermeyi amaçladıklarını kaydetti.
Sistemin çalışma yöntemine ilişkin Erişen, şunları kaydetti:
"EDIS deprem erken uyarı sistemi sayesinde, insanlar bulundukları binalardan ayrılırken EDIS'in yapay zekâsı binayı depreme hazır hale getirecek sinyali iletiyor. Bina içerisinde gerekli bağlantılar da yapılarak alınan sinyal ile binalar ikincil afetleri önlemek için asansörü en yakın katta sabitleyip, yangın ve patlama risklerine karşı elektrikle çalışan cihazları ve doğal gazı kapatabilecek. Bina çıkışlarında bulunan kapılar ve bariyerleri, elektronik geçişleri açık hale getirerek tahliye işlemlerini kolaylaştıracak."
– "Bir simit fiyatına bir daire 1 ay boyunca anlık deprem sinyali hizmeti alabilecek"
Tanıtım toplantısı öncesinde AA muhabirine açıklamada bulunan Erişen, EDIS'in sadece depremi değil, diğer doğal afetleri de önceden bildirmesi için çalışmaların devam ettiğini söyledi.
EDIS'in geleneksek erken uyarı sistemlerinden en önemli farkının daha hızlı ve önce bildirmek olduğunu vurgulayan Erişen, "Şuan, depremin şiddeti daha sizin olduğunuz noktaya ulaşmadan saniyelerle bazen dakikalarda önceden deprem sinyali alabilecek durumdayız artık." dedi.
Fabrikada depremin çarkları durma noktasına getirdiğini anlatan Erişen, EDIS'in depremdeki yıkıcı dalganın o fabrikaya ulaşmadan fabrika için gerekli tedbirlerin yapay zekayla alınacağını dile getirdi.
Erişen, EDİS'in maliyetleri düşürücü bir etkiye sahip olduğuna dikkati çekerek, bir simit fiyatına bir dairenin 1 ay boyunca anlık deprem sinyali hizmeti alabileceğini söyledi.
EDIS'in sadece deprem öncesi sinyali ulaştırma kaygısı gütmediğini, ayrıca insanların sinyali aldıktan sonra ne yapması gerektiğine de önem verdiklerini belirten Erişen, şöyle devam etti:
"İnsanların sinyali aldıktan sonra ne yapması gerektiğini bilmesi lazım. Bunun için AFAD tarafından hazırlanan deprem farkındalığı konusunda videolar var. Biz kullanıcılara sinyali vermeden önce bu eğitimi alma zorunluluğu getirdik. Uygulamamızdan sinyal takibi yapabilmek için öncelikle bu videoların izlenmesi, eğitimin alınmış olması gerekiyor."
Sistemin 3 yıldır test edildiğini bildiren Erişen, "Muğla'da yaklaşık 14 ay sürdü testlerimiz. Ardından sistemi İzmir'e kurduk. Mesela İzmir depreminin öncesinde biz görmüştük, şiddetini de biliyorduk. (Merkez üssü Ege Denizi'nin Seferihisar açıkları olan 6,6 büyüklüğündeki) İzmir depremini, 23-24 saniye önce tespit etmiştik." ifadelerini kullandı.