TBMM (AA) – Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bunların derdi Atatürk'ün ismine sahip çıkmak değil, bu ismi kalkan yaparak kendi kirli gündemlerini inşa etmektir." dedi.
Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Tabi karşımızdaki habis zihniyet boş durmuyor. Merhum bir yazarımız, bu tipleri 'Yerinde sayanlar, yürüyenlerden daha fazla ses çıkartır' diyerek tarif ediyor." diye konuştu.
SADAT tartışması bitmeden bu defa da Atatürk Havalimanı'nda inşa edilecek Millet Bahçesi'ne binbir yalan binbir iftirayla saldırılmaya başlandığını dile getiren Erdoğan, "Üstelik bunu öyle alçakça, öyle sinsice, öyle kötü niyetli bir şekilde yapıyorlar ki; bu senaryo onların çapını da kalibresini de fersah fersah aşar. İstanbul Havalimanı'nın inşası başladığı günden beri kendi bölgesel ve küresel ulaşım ve ticaret merkezi konumlarının sarsılacağından endişe edenlerin kurguladığı bir yalan rüzgarı sürekli estiriliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Osmanlı döneminde kurulan, Demokrat Parti döneminde uluslararası uçuşa açılan bu tesisin adının 12 Eylül darbesine kadar Yeşilköy Havalimanı olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Eski Türk filmlerindeki havalimanı sahnelerini hatırlarsanız, hepsi de Yeşilköy tabelasının altından geçer. Cumhuriyet döneminde, 12 Eylül'den 28 Şubat'a kadar tüm darbecilerin demokrasimize yaptıkları ihaneti gizlemek için kullandıkları en önemli araç hep Atatürk maskesi olmuştur. 12 Eylül darbecilerinin başı Evren de cumhurbaşkanlığı döneminde Yeşilköy'ün ismini Atatürk yaparak aynı yolu izlemiştir." ifadelerini kullandı.
"Atatürk" ismi üzerinden fırtınalar koparanların hiçbirinin bu hakikati dile getirmediklerine dikkati çeken Erdoğan, "Çünkü bunların derdi Atatürk'ün ismine sahip çıkmak değil, bu ismi kalkan yaparak kendi kirli gündemlerini inşa etmektir. Eğer gerçekten Atatürk hassasiyetleri olsaydı, havalimanı tabelasından önce kendilerine 'Mustafa Kemal'in itleri' diyenlerden hesap sorarlardı. Bu hesabı sormayanların, bu hesabı soramayanların attıkları iftiralar çok açık net ortada. Eğer böyle bir samimiyetleri olsaydı, PKK güdümündeki partiyi siyasi ortakları yapıp, belediye birimlerini terör örgütü yandaşlarına teslim edenlerden hesap sorarlardı. Eğer böyle bir hassasiyetleri olsaydı, kendi ülkelerini yabancılara şikayet eden Genel Başkanlarından, milletvekillerinden, şehrine ihanet eden belediye başkanlarından hesap sorarlardı. Eğer böyle bir niyetleri olsaydı, kendi alanında dünyanın en modern eserlerinden biri olarak inşa ettiğimiz Atatürk Kültür Merkezi'ne karşı çıkanlardan hesap sorarlardı." değerlendirmesinde bulundu.
– "İstanbul Havalimanı, ülkemizin kalkınma tarihine en önemli kazanımlardan biri olarak geçmiştir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Meselenin Atatürk değil, ülkenin ve milletin kazanımları olduğu izaha ihtiyaç duymayacak kadar açıktır. Türkiye'nin hava yolu ulaşımındaki ve ticaretindeki hedeflerini karşılamada yetersiz kalan Atatürk Havalimanı'nın faaliyetlerine devamı, şehrin en kalabalık nüfusuna sahip bölgelerdeki etkileriyle de sürdürülemez bir hale gelmişti. Dünyanın pek çok yerinde yapıldığı gibi, biz de yeni bir havalimanı inşa ederek, bu sorunun çözümü yoluna gittik. Bundan bile rahatsız oldular. Bunu bile kabullenemediler. Sadece kargo bölümü, Atatürk Havalimanı kadar olan İstanbul Havalimanı, ülkemizin kalkınma tarihine en önemli kazanımlardan biri olarak geçmiştir. Dünyanın ilk 3 havalimanından bir tanesi. Bu gerçeği değiştirmeye kimsenin gücü de nefesi de yetmeyecektir. Atatürk Havalimanının bir pisti, hem orada inşa edilen hastaneye hizmet vermek hem de ihtiyaç duyulduğunda kullanılmak üzere faaliyette tutulmaktadır. Kılıçdaroğlu'nun 'Halktan götürülen paralarla yapıldığı' bühtanıyla tarif ettiği yeni havalimanımız ise milletin cebinden tek kuruş çıkmadan inşa edilmekle kalmamış, milletin cebine para aktaran bir kaynak haline gelmiştir. Konumu, kapasitesi, teknolojisi, altyapısı ve diğer özellikleriyle dünyanın en prestijli havalimanları arasına giren bu eseri itibarsızlaştırma çabaları beyhudedir. Bununla yetinmeyip, Atatürk Havalimanı'na yapacağımız Millet Bahçesine, çevrecilik adına karşı çıkmaları ise tam bir garabet örneğidir."
Erdoğan, "Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi bittiğinde nasıl olacağına göz atalım." diyerek, projenin detaylarının yer aldığı bir tanıtım videosu izletti.
– "Bay Kemal, bizim o kadar boş vaktimiz yok"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde, ağaca hasret olan İstanbul'u yeşillendirmek için İstanbul'da orta şeritlere 1 milyon 250 bin ağaç diktiklerini anlatan Erdoğan, "Kalkıyorsun, bizimle yeşilde yarışmaya yelteniyorsun. Bay Kemal, ne sen ne senin buradaki yandaşların bu tür işleri başaramazsınız. Buradan sesleniyorum: Şu anda başta İstanbul, Ankara, İzmir olmak üzere bugüne kadar kaç tane millet bahçesi yaptınız? Bize bunu ispatlayın. Bir görelim sizi. Kaç tane yaptınız? Bu hizmete itiraz edenin bırakınız çevreciliğini, bırakınız siyasetçiliğini insanlığından şüphe etmek lazım." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu zat, geçmişte Atatürk Havalimanı'nda yapılacak Millet Bahçesini öyle bir sahiplenmişti ki; bu projeyi telefonunu dinleyerek kendisinden çaldığımızı iddia edecek kadar ileri gitmişti. Bay Kemal, bizim o kadar boş vaktimiz yok. İşimiz, gücümüz yok, bay Kemal'i dinleyeceğiz. Ya sen git, işine bak. Şimdi dikilecek 132 bin 500 ağacıyla, yürüyüş yollarıyla, yaşlı bakım evleriyle ülkemizin gururu olacak bu projeye sadece karşı çıkmakla kalmıyor, bir de buranın yabancılara satılacağı yalanıyla milleti galeyana getirmeye çalışıyor. Bir diğer taraftan da burada konutlar yapılacakmış, yalana bak. 2013'tü yanılmıyorsam bir televizyon programında bu bana soruldu ve 'haşa böyle bir şeyin olması söz konusu olamaz' dedim. İşte projeyi şimdi yine açıkladım. Gerçi bunlar için Almanı, İngilizi, Fransızı, Yunanı, Amerikalısı değil sadece Arabı, Orta Asyalısı, Afrikalısı yabancıdır."
(Sürecek)